Rehber | Kategoriler | Konular
YARA
Alm. Verletzung (f), Fr. Tort, mal, prejudice (f), İng. İnjury, hurt. İnsan vücûduna dıştan yapılan etkilerin meydana getirdiği sınırlı tahribat. Ameliyat kesisi, trafik, endüstri kazâları yara meydana getiren dış etkilerdir. Deri ve doku bütünlüğünün bozulması, kanama, şekil bozukluğu, organda vazife bozukluğu ve ağrı belirtilerine göre yaraların teşhisi yapılır, yerleri belli olur.
Yaralar ağırlık derecesine göre, basit sathi yaralar, hafif yaralar ve ağır yaralar olarak üçe ayrılır. Dış görüntüsüne göre sıyrık, bere, ezik, yırtılma, yarılma, kesikler, delinme, yanık, haşlanma ve nekroz diye isimlendirilir. Yaralanma ve yaralar adlî tıbbın da en geniş konularındandır.
Yara çeşitleri:
1. Bir âlet ve vâsıta ile yapılan yaralar: Kesici âlet yaraları (kesik yaralar), kesici, delici âlet yaraları, kesici-ezici âlet yaraları, delici (batıcı) âlet yaraları, ezici cisim yaraları (ezikler), ateşli silâh yaraları.
2. Patlayıcı cisimlerin açtığı yaralar.
3. Ateş ve sıcaktan yanmalar, yanıklar ve haşlanmalar.
4. Elektrik yanıkları.
5. Kimyevî maddelerin açtığı yaralar.
6. Işınların açtığı yaralar.
Kesici âletlerle (ustura, jilet, bıçak, cam gibi yalnız kesici vasfı olan âletlerle) ve keskin kenarı bulunan her türlü âletle açılan yaralara ?kesik yaralar? denir. Kesici âletler yalnız yumuşak dokuları keser, kemik zarını ayırır, kemiklere çentik yapabilir.
Tabanca ve tüfekle atılan kurşun, saçma gibi cisimlerin açtığı yaralara ?ateşli silah yaraları? denir. Ateşli silahların türüne göre vücutta değişik vasıfta yaralar açılır.
Basit bir yaranın düzelmesi sırasında önce küçük damarlar genişler, kapiller damar duvarının geçirgenliği artar ve serum, akyuvarlar yaralı sahaya geçer. Yara kenarında teşekkül eden fibrin ağı sâdece o bölgeyi örtmekle kalmaz, aynı zamanda açılmış olan küçük kan damarlarını da tıkar. Böylece kanamanın durmasına da yardım eder. Fibrinin büzülme kabiliyeti ve kuvveti yara kanarlarını birbirine yaklaştırır. Zamanla yara kenarlarında bulunan bağ dokusunun hücreleri çoğalırlar ve fibrin ağının üzerine yerleşirler. Enzim faaliyetiyle fibrin kollejene döner ve nedbe dokusu teşekkül ederek yara kapanır.
Cerrâhide ameliyat kesisi ile meydana gelmiş olan yara, tekrar dikilerek, yara kenarları karşı karşıya getirilir. Tıpta buna ?perprimum? yara iyileşmesi denir. Böyle yaralarda dikişler yedinci günde alınır.
Bâzı yaralarda yara kenarları herhangi bir sebeple ayrı kalabilir. Bunlarda yara dibinde tamirat başlar, doku teşekkül ederek yara kenarları büzülür. Böylece yara dokusu yarayı kapatır. Bu tip yara iyileşmesine ?persekundum? tipi denir. Trafik, endüstri kazâları, harp yaraları böyle iyişelir. Bu yaralar çok kirlidir. Cerrahi kliniklerine çoğu zaman geç ulaşırlar. Doku harap olmuştur. İçinde yabancı cisimler vardır. Bâzan ilk yardım yerinde çok sıkı sarılmış ve dolaşımı bozulmuş olarak cerrâhî kliniğine ulaşmış olur. Vitamin azlığı, vücutta çok su kaybı, açlık, karaciğer sirozu, kanda fibrinojen ve albümin azlığı ve ur, yaranın iyileşmesinde gecikmeye sebep olur.
Trafik ve endüstri yaralarında yara çok iyi temizlenmelidir. Narkoz uygulanan veya sâdece yara bölgesi uyuşturulan hastanın yarası antiseptikli sularla yıkanır. Ölü dokular ve yabancı cisimler çıkarılır. Kanama varsa kontrol edilir. Çok harap ve kirli yaralara dren konur ve seyrek dikişlerle yara kapatılır. 3-4. gün yara kızarır, ağrır ve içinden iltihap gelirse birkaç dikiş alınır. Yara açılır ve her gün pansuman değiştirilerek temiz tutulur. Yara çevresini en iyi temizleyip, mikroptan arındıran madde zefirandır. Yara içine temas ettirilmez. Çünkü canlı dokuları öldürür. (Alkol ve tentürdiyot da böyledir.) Yara içi antibiyotikli su ve kremlerle korunur.