Rehber | Kategoriler | Konular
SANCAK-I şERiF
Peygamberimiz zamanında kullanılan mukaddes sancak. Topkapı Müzesinde Mukaddes Emânetler arasında muhâfaza edilmektedir. Siyah softan yapılmıştır. İstanbul'a gelişi hakkında çeşitli rivâyetler vardır. Ukab adı verilen bu sancak Mısır Kölemen Beylerinden Hayır Bey tarafından, Sultan Selim Hana gönderilmiştir. Diğer rivâyete göre ise Sultan Selim Han, Mısır'dan dönüşünde, berâberinde getirmiştir. Başka bir rivâyete göre ise 1593 senesindeki Avusturya Seferine, Şam yeniçerileriyle birlikte gelmiştir. Seferden sonra gönderilen Sancak-ı şerif 1595'te geldikten sonra bir daha geri gönderilmedi.
Zamanla Sancak-ı şerif eskiyince, devlet-i Âliye'de aslına göre üç sancak işletilmiş ve Sancak-ı şerif parçaları bunların üzerine konmuştur. Bunlardan biri Hırka-i şerîfle berâber sefere götürülür, ikincisi Hazine-i Âmirede, üçüncüsü yine hazînede saklanırdı.
Sancak-ı şerif, pâdişâhla veya onlar bizzat sefere katılmadıkları zaman Sadrâzam ve Serdâr-ı ekremle berâber sefere gönderilirdi. İlk defâ Sancak-ı şerif, pâdişâhla berâber 1596 yılında Eğri Seferine götürülmüştü.
Sultan Üçüncü Mehmed Han (1595-1603) Sancak-ı şerifin yanında seyyid ve şeriflerden meydana gelen üç yüz kişilik bir evlâd-ı Resûlullah'ı beraber götürmüştü. Seferlerde açılan Sancak-ı şerif bütün askerin mânevîyatını yükseltir, Peygamber efendimizin rûhâniyetinin muhârebe meydanında hazır olduğuna inanılarak şevkle savaşılırdı.
Sefere çıkılacağı zaman (veya İstanbul'daki bâzı isyanlarda) Sancak-ı şerifin yerinden alınıp teslimi bizzat pâdişâh tarafından olurdu. Sancak-ı şerifin alınması ve yerine konması esnâsında müezzin ve hâfızlar Fetih ve Yâsin sûrelerini okurlardı. Merâsimlerde şeyhülislâmlar da bulunur, duâ ederlerdi. Seferler hâricinde devleti tehdit eden büyük isyanlarda pâdişâh emriyle Sancak-ı şerif açılırdı. Böylece âsilere karşı halk Sancak-ı şerif altında toplanmağa dâvet edilir bu sûretle âsilerin mânevîyatları kırılırdı. 1651 ve 1687 isyanlarında Sultan Dördüncü Mehmed Han, 1730 Patrona Halil İsyanında Sultan Üçüncü Ahmed Han, 1826 Yeniçeri Ayaklanmasında İkinci Mahmûd Han, Sancak-ı şerifi açarak, halkı onun altında toplanmaya çağırmışlardı.
Sancak-ı şerife, Osmanlılar büyük kıymet vermişler, açıldığında yediden yetmişe herkesin onun altında toplanarak cihâda gitmesinin en büyük vazife olduğuna inanmışlardı.