Rehber | Kategoriler | Konular

SANaYi

Alm. Industrie, Fr. Industrie, İng. İndustry. Mal, hizmet ve gelir kaynağı üreten veya sağlayan teşebbüsler veya teşkilâtlar grubu. Bu mânâsıyla, genelde sanâyinin dışında düşünülen, resmî istatistiklerde de böyle sınıflandırılan tarım ve hizmet sektörlerini de içine alır. Endüstri olarak da bilinir.

Sanâyileşme, bugünkü mânâsıyla olmamakla berâber, ilk insan olan Âdem aleyhisselâmla birlikte var olmuştur. Allahü teâlâ, Cebrâil aleyhisselâm vâsıtasıyla gönderdiği kitapta Âdem aleyhisselâma çeşitli dînî konuların yanında fizik, kimyâ, tıp, eczâcılık, matematik vb. bilgileri de öğretmiştir. Âdem aleyhisselâm ve evlâdı bu bilgiler ışığında, yaşamaları için gerekli olan teknolojik âletleri yapmışlar; bu âletler yardımıyla barınma, yeme, içme ihtiyaçlarını karşılamışlardır.

Âdem aleyhisselâmın nesli çoğalıp toplu yaşamanın getirdiği tabiî sonuçla, insanların ihtiyaçları arttıkça, teknoloji gelişti. Öyle ki Nûh aleyhisselâm, gemi yaparak kendisine inananlarla birlikte tûfandan sağ olarak çıktı. Nitekim Kur'ân-ı kerîmde Hûd sûresinin 37, 38 ve 39. âyetlerinde işâret buyrulan hazret-i Nûh'un gemisinin mâhiyeti, eni, boyu, yüksekliği, nasıl yapıldığı, yapılırken hangi malzemenin kullanıldığı hakkında çeşitli rivâyetler vardır: Abanoz ağacından yapıldığı söylenen geminin iki veya dört senede tamamlandığı, üç katlı olduğu, ateş yanarak, kazanı kaynayarak hareket ettiği, yâni buharla çalıştığı bildirilmiştir.

İnsan nüfûsunun artmasıyla birlikte, her işi yapan insanların ve teknik bilgi kapasitesi çok yüksek elemanların sayıları az olduğundan ihtiyaca cevap verilemedi. Üretimin ihtiyaçlara cevap verememesi de zamanla sâdece bir işi yapabilen uzman zanâatçıların ortaya çıkmasını sağladı. Bu ise ürünlerde önemli verimlilik artışlarına sebep oldu. Başlangıçta tüketim araçları kategorisi birkaç maddeden meydana gelirken, zanaatların da kendi içinde sınıflara ayrılmasıyla bir kısım zanaatçılar üretim araçlarını, bir kısmı ise tüketim araçlarını üretmeye başladı. Böylece ağır sanâyi-hafif sanâyi ayırımının çekirdeği ortaya çıktı. Bu uzmanlaşma alanları arasındaki bağlantılar alışveriş, ticâret, para ve metâ dolaşımı aracılığıyla kurulur oldu. 18-19. yüzyılın sanâyi devrimi, el zanâatlarından makinalı üretime geçişle sanâyinin bütün maddî temelini değiştirdiği gibi, piyasa ilişkilerinin sınırlarını da alabildiğine genişletti. Modern sanâyinin ürettiği her çeşit aracın tarıma girmesiyle, tarım da sanâyileşti. Bu gelişme, metâ ve para gibi piyasa kategorilerinden yola çıkan iktisat biliminde, her türlü üretim süreci, emek, sermâye ve toprak gibi temel üretim faktörlerinin bir araya gelmesi olarak düşünüldü. Bu düşünceye bağlı tarım işletmeleriyle sanâyi işletmeleri arasında teorik olarak fark görülmemeye başlandı. Tarım ve karmaşık pazar ekonomisinin gerekli kıldığı bütün hizmetlerin birer sanâyi kolu olarak ele alınması eğilimi ortaya çıktı. Günümüzde sanâyiler; birincil, ikincil, ve üçüncül diye sınıflandırıldı.

Birincil sanâyi: Bugün bir ülke ekonomisinin birincil sanâyi sektörü, tarım, ormancılık ve balıkçılığın yanında ikincil sanâyilere hammadde sağlayan mâdenciliği, petrol ve tabiî gaz çıkarılmasını içine alır. Bunlardan birinciler, üretim esnâsında insan müdâhalesi yoluyla arttırılabilen hammaddelerin üretimini; genel olarak mâdenciliğin sınırları içine giren ikincilerse insan eliyle çoğaltılamayan tükenebilir hammaddelerin üretimini ihtivâ eder.

İkincil sanâyi: Ağır ve hafif sanâyi olarak ikiye ayrılır. Ağır sanâyi, genellikle fabrika ve makinalara yoğun sermâye yatırılmasını gerektirir. Çok miktarda mâmül üretir, diğer îmâlât sanâyilerini de içine alan geniş ve çeşitli bir piyasaya hizmet verir. Karmaşık bir teşkilâtlanmaya ve genellikle uzmanlaşmış kadrolara ihtiyaç duyar. Petrol arıtımı, demir-çelik, motorlu araç ve ağır makina, çimento, demirdışı metal ve hidroelektrik enerji üretimiyle, et paketleme ağır sanâyi örnekleri arasındadır.

Hafif sanâyi, dayanıksız tüketim mallarının üretimine yöneliktir. Daha küçük sermâye yatırımını gerektirir. Dokumacılık, konfeksiyon, gıda işleme, plastik îmâlâtı, fabrikasyon mobilya gibi düşük vasıfta işçiliğe ihtiyaç duyan işlerin yanında, elektronik, bilgisayar, ölçü âletleri îmâlâtı, değerli taşkesme gibi yüksek vasıfta işçilik gerektiren işler de vardır.

Üçüncül sanâyi: Hizmet sanâyisi olarak da bilinen bu sektör hizmetler veya elle tutulmaz yararlar sağlayan, fakat müşahhas (somut) mal üretmeyen sanâyileri ihtivâ eder. Bankacılık, mâliye, sigortacılık yatırım ve emlâk hizmetleri, toptan ve perakende ticâret, ulaşım, haberleşme hizmetleri, meslekî, hukûkî ve şahıslarla ilgili hizmetler, turizm, otel, lokanta ve ağırlama hizmetleri, bakım ve onarım hizmetleri, eğitim ve öğretim, sağlık, sosyal güvenlik, yönetim, polis, güvenlik ve savunma hizmetleri üçüncül sanâyi sınırları içindedir.


Konular