Rehber | Kategoriler | Konular
PIERRE LOTi
Fransız yazarı. 1850'de Fransa'da Rochefort'ta doğdu ve 1923'te Hendaye'de öldü. Esas ismi Louis-Marie Julien Viaud'dur. Doğu seyahatleri esnâsında Loti soy ismini aldı. Loti, Pasifik'te yetişen bir çiçek ismidir.
Protestan ve soylu bir âiledendir. Deniz subayı olarak savaş gemilerinde çalıştı. 1891 yılında Fransız Akademisi üyesi oldu. İstanbul'a birkaç kere geldi. Kendisine büyük bir şöhret sağlayan Aziyadé romanını Hasköy'de kirâladığı bir evde kalırken 1879 yılında İstanbul'da yazdı. Eserinde, hayâlinde uydurduğu Aziyede adlı bir Çerkez kızını anlatmaktadır. Kendini sevenler tarafından İstanbul Divanyolu'nda kaldığı eve, evin bulunduğu sokağa ve Eyüp Kabristanı civârında bulunan tepedeki kahveye ismi verildi.
Pierre Loti, Doğu seyahatleri sırasında, Doğu Medeniyetini yakından tanımak fırsatını buldu. Türk dostu görünüp, bunu ömrünün sonuna kadar muhâfaza etti. Balkan Harbi sırasında yazı ve makâleleriyle Avrupa kamuoyunda zulme uğrayan Türkleri savundu. Avrupa'da Türkler aleyhine mevcut olan havayı Türkler lehine çevirmek için çok gayret sarf etti. Bir yazısında şöyle demektedir:
?Türk, asiller asilidir. Sun'î olmayan bu pek gösterişli ve yüksek asâlet; ona Allah'ın hediyesidir. Sâdelik içinde ihtişâmı, sükûnet içinde belâgati, durgunluk içinde duygulu bir hayâtiyetle kibar hakikatleri aksettiren yegâne millet Türklerdir. Şark, hülyâ ve efsâneler âlemidir. Türk; o rengârenk âlemin gözü, ışığı, dili ve yaşayan hakîkatidir.
Türk'ü anlamamak için târihe gözü kapamak gerekir. Haksız hücumlar ve pespâye iftirâlar önünde Türk'ün vekârı, hiç şüphe yok ki?kör?lere acıdıklarındandır. Bu asîl davranış, o zelil iftiralara ne beliğ bir cevap oluyor!..?
Pierre Loti bir yandan Türkleri methederken diğer yandan Türk kızlarının peşinde koşmuş, onlarla gayri meşrû ilişkide bulunduğunu eserlerinde yazmıştır. Batı hayranları onun Hasköy'deki evini değil de Eyüp'te uğradığı yerlerdeki mübârek adları değiştirmişler, Loti'nin adını vermişlerdir.
Başlıca eserleri şunlardır:
Pierre Loti'nin eserleri romantik ve renkli tasvirlerle süslüdür. Yazılarında insan ve tabiattaki diğer canlıların ölümden ibret almayışından dolayı duyduğu kırgınlık ve yalnızlık hâlet-i rûhiyesi görülmektedir. İstanbul'da yazdığı Aziyadé romanına benzer Rarahu romanını da Tahiti'de yazmıştır. Japonya ile alâkalı olarak yazdığıMadame Chrjsanthéme isimli eseri de tanınmıştır.
Au Maroc (Fas'ta, 1890), Fantôme d'Orient (Doğu Hayâleti, 1892), Les Derniers Jaurs de Pèkin (Pekin'in Son Günleri, 1901), L'indeSans Lesanglais (İngiltere'ninBulunmadığı Hindistan, 1904), Vers Irfahan? (Isfahan'a Doğru, 1904), La Turkuie Agonisant (Can ÇekişenTürkiye, 1913).