Rehber | Kategoriler | Konular

PEYAMi SAFA

son devir, meşhur Türk yazar ve romancısı. Psikolojik roman tarzının Türk edebiyatındaki güçlü ustalarındandır.

Peyami Safa, 1899 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Servet-i Fünun şâirlerinden İsmail Safa'dır. İki yaşında babasını kaybetmesi yüzünden düzenli bir eğitim görmedi. 13 yaşında ilk yazı denemelerine başladı. 15-19 yaşları arasında öğretmenlik yaparken Fransızca da öğrendi. Edebiyat, felsefe, târih, psikoloji sahalarında o yaş içinde fevkalâde sayılacak bilgiler elde etti. 19 yaşında başladığı gazeteciliğe ölümüne kadar devam etti. Belli başlı bütün gazetelerde fıkra ve makaleler, tefrika romanlar yazdı. Kalemiyle geçindi. 15 Haziran 1961'de beyin kanaması sonunda öldü. Mezarı Edirnekapı'dadır.

Peyami Safa, kendi kendini yetiştirmiş, kültürlü, çok yönlü bir yazardır. Estetik ve sosyal bilimlerin hemen her kolunda (resim, mûsikî, edebiyat, psikoloji, sosyoloji, târih, hukuk, felsefe, tıp gibi) bilgi ve görüş sâhibidir. Siyâsî, iktisâdî, edebî, felsefî, hemen her sahada, ortalama 20 bin makale ve fıkrası ile 150'ye yakın basılı eseri vardır.

Peyami Safa, yetiştiği çevrenin tesiriyle küçük yaşta edebiyata yöneldi. Geçinmek için yazdığı, edebî kıymeti olmayan ve kendince değersiz bulduğu hikâye ve romanlarında Server Bediî takma adını kullandı. Yazar asıl ismini taşıyan romanlarında çok yönlü bir sanatçı olduğunu ortaya koymuştur. Geniş kültürü ve kuvvetli sezgi kâbiliyetiyle düşünce ve duygu alanlarında araştırmaya girişir. Olaya değil, tahlile önem verir.

İlk romanı Sözde Kızlar da bir toplum yarasına neşter vurmuş; Mahşer de Birinci Dünyâ Savaşının ahlâkî sahada meydana getirdiği çöküntüleri incelemiş; Dokuzuncu Hâriciye Koğuşu isimli eserinde hasta genç psikolojisini, kendi hayatının otobiyografik romanı olarak ortaya koymuş; Fâtih-Harbiye isimli romanında Doğu ve Batı arasındaki bocalamaları ele alarak Batı taklitçiliğinin ülkemizde meydana getirdiği çöküntüyü işlemiş; Bir Tereddüdün Romanı'nda İnkılâp sonrası ahlâk zayıflığını, bezginlik ve rûhî bunalımları sebep ve sonuçlara bağlamış; Matmazel Noralya'nın Koltuğu'nda kâinat ve varlık muammalarını çözmeye çalışmış; Yalnızız'da günümüz insanının hayâl kırıklıklarını ele almıştır.

Hemen her romanında, devirler, anlayış ve gelenekler arasında psiko-sosyolojik karşılaştırmalar yaptığı; toplumdaki değişmelerin meydana getirdiği buhranları, ahlâk çöküntülerini ve bu değişme sebebiyle meydana gelen çatışmaları, konu olarak seçtiği görülür. Son romanlarında ise felsefî arayışlar içine girerek karamsar bir anlayışla kahramanlarının iç dünyâsını tahlile çalışır. Eserlerinde kendi rûhî durumunu da tahlil etmiştir.

Böyle romanlarındaki ağır ve meseleler karşısındaki çözümsüz melankolik hava, bilhassa gençlerin rûh ve karakterleri üzerinde karamsar izler bırakabilmektedir.

Peyami Safa, üstün romancılığının yanında, dile hâkimiyetiyle de tanınmaktadır. Dili kullanış kolaylığı ve kelime hazinesinin zenginliğiyle dikkati çeker. Yazdığı makale ve fıkralarla dilde uydurmacalığa karşı çıkmıştır. Yazarın, Nazım Hikmet ile giriştiği Sosyalizm ve Komünizm konusundaki kalem tartışmaları, daha doğrusu kavgaları da meşhurdur.

Peyami Safa; bol kelimeli, yeni bileşimlerle dolu incelikleri, ayrı ayrı ve bol sıfatlarla, zarflarla, dile getiren canlı, bol imajlı, teşbihli, istiareli bir üslûbun sâhibidir. Felsefeye, psikoloji ve sosyal konulara düşkünlüğü dolayısıyla tıbbî ve mücerret kavramları, yabancı terimlerle, frenkçe kelimeleri çok kullanmıştır.

Eserleri:

Tanınmış romanları: Sözde Kızlar (1923), Şimşek (1923), Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Cânân (1925), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930), Fâtih-Harbiye (1931), Bir Tereddüdün Romanı (1933), Matmazel Noralya'nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1959).

İnceleme-deneme-makâle: Türk İnkılâbına Bakışlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefî Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Mahmutlar (1959), Sosyalizm (1961), Nasyonalizm (1961), Mistisizm (1962).

Peyami Safa'nın makale ve fıkralarından derlenmiş bir kısım seçme yazıları şu isimler altında yayınlanmıştır:

Doğu-Batı Sentezi (1963), Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca (1970), Sanat-Edebiyat-Tenkid (1970), Seçmeler (1970), Din-İnkılâp-İrtica (1972), Kadın: Aşk-Âile (1973).


Konular