Rehber | Kategoriler | Konular

SEBiLHaNE

Selçuklular ve Osmanlılar zamânında işlek yollar üzerinde gelip geçenlerin, su ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için inşâ edilen binâlar. Sebiller de her zaman su bulunur ve içindeki görevli vâsıtasıyla her isteyene Allah rızâsı için bedâva su verilirdi.

?Su medeniyeti? olarak da isimlendirebileceğimiz, Müslüman-Türk medeniyeti mîmârîsinde, sebiller vâsıtasıyla dînimizce çok sevap olan su dağıtma işi yerine getirilirdi. Genellikle câmi, türbe, mescit gibi umûma açık binâların bir parçası olarak pâdişâh, harem mensupları, devlet büyükleri veya mâlî durumu elverişli olanlar tarafından inşâ edilirdi. Sebillerde, bayram ve kandillerde buzlu şerbet dağıtılırdı.

Anadolu'da ilk sebil, Selçuklular zamânında inşâ edilmiştir. İstanbul'un fethinden sonra, şehre 130 tâne sebil yaptırılmıştır. İstanbul'da zamânımıza kadar ulaşabilen en eski sebil, Şeyhülislâm Efdalzâde Hamideddîn Efendinin Fâtih-Malta semtindeki sebilidir (1503). Bugün balık deposu olarak kullanılmaktadır.

Sebiller, inşâ tarzlarına göre başlıca dört grupta toplanabilir: Köşe sebilleri, cephe sebilleri, âbidevî sebiller, pencere tarzındaki sebiller.

1. Köşe sebilleri: En basit ve eski sebil şeklidir. İşlek caddelerde, kaldırıma taşkın bir tarzda köşe başlarına inşâ edilirdi. Bu tarz ilk defâ Süleymâniye külliyesinde Mîmar Sinân Türbesine tatbik edilmiştir. Bu grup sebillere İstanbul'daki diğer örnekler şunlardır: Hüsrev Kethüda Sebili (Vefâ), Gazanfer Ağa Sebili (Saraçhâne), Dilsiztavşan Ağa Sebili (Yerebatan), Seyyid Hasan Paşa (Beyazıt).

2. Cephe sebilleri: Genellikle büyük binâların cephelerine inşâ edilmişlerdir. Barok tarzında olan bu sebillere; Hacı Emin Ağa (Dolmabahçe), Koca Yusuf Paşa (Kabataş) ve Mihrişah Sultan (Eyüp) sebilleri en güzel örneklerdir.

3. Âbidevi sebiller: Büyük ölçülerde inşâ edilen bu çeşit sebiller, aynı zamanda yaptıranın şanını yüceltmek gâyesini güderler. Bu sebillere en iyi örnek, Sâliha Vâlide Sultan sebilidir (Azapkapı).

4. Pencere tarzı sebiller: Çok basit yapılardır. Bir duvara açılan bir veya birkaç pencereden ibâret olurlar. Sultanahmed Câmii, Ragıppaşa Kütüphânesi ve Kocamustafapaşa Câmii sebilleri bu gruba girerler.

Sebillerin inşâ tarzları zamanın zevkine göre değişse bile, temelde bulunan bâzı unsurlar hiçbir zaman değişmemiştir. Genelde yerden bir metre yüksekliğe kadar mermer kaplı olur, bunun üzerinde mermer sütûnlar arasında tunç veya demir döküm şebeke parmaklık bulunurdu. Parmaklıkların alt kısımlarında bir zincirle parmaklığa bağlı su tası bulunurdu. Dâire veya yarım dâire olan sebillerin üzeri saçaklı kubbeyle örtülürdü.

Başta İstanbul olmak üzere Bursa, Edirne, İzmit, Konya, Kayseri ve Anadolu'nun pekçok yerinde ve diğer İslâm memleketlerinde insanların istifâdeleri için yaptırılmış binlerce sebil vardır.


Konular