Rehber | Kategoriler | Konular

PAPA

Alm. Papst (m), Fr. Pape (n), İng. Pope. Katoliklerin baş papazı. Atalar atası mânâsına gelen papa Roma'da bulunur. Bundan sonrakilere kardinal denir. Katoliklerce Îsa aleyhisselâmın havârîlerinden St. Petrus ilk papa olarak kabul edilir. Hıristiyanlık seksen sene doğru olarak yayıldıktan sonra tamâmen bozuldu ve birbirine uymaz yetmiş iki fırka ve bozuk kitaplar ortaya çıktı. Bütün bu fırkalar 1054 yılına kadar Roma'daki papaya bağlıydı. Zamanla papaya bağlı olan Hıristiyanlar ayrıldılar. İstanbul Fener Patriğine bağlı olanlara Ortodoks, Lüther'e bağlı olanlara Protestan, Papaya bağlı olanlara da Katolik adı verildi.

Hıristiyanlık târihi papaların teşvik ettiği zulümlerle, haksızlıklarla doludur. Bunun yanında, kiliselerdeki konuşmalarında halkı ve Hıristiyan devlet başkanlarını kışkırtarak Müslüman ülkeleri üzerine açılan Haçlı Seferlerinin de en büyük âmili, tertipleyicisi olmuşlardır (Bkz. Haçlı Seferleri). Bu haksızlıkları hazmedemeyen bütün dinleri iyi incelemiş olan, İngiliz ilim adamlarından Lord Davenport, 20. asır başlarında Londra'da bastırdığı Hazret-i Muhammed ve Kur'ân-ı Kerîm adındaki İngilizce kitabında diyor ki:

Ahlâk üzerinde son derece titizliğidir ki, Müslümanlığın az zamanda süratle yayılmasına sebep olmuştur. Müslümanlar, muhârebede kılıca boyun eğmiş olan başka din adamlarını, dâimâ af ile karşılamışlardır. Juryo diyor ki:

Müslümanların Hıristiyanlara karşı davranışı ile, papalığın ve kralların müminlere reva gördüğü muâmele, aslâ kıyas edilemez. Meselâ 1572 yılı Ağustosun yirmi dördüncü günü, yâni Sent Bartelemi yortu günü IX. Şarl ve Kraliçe Katerina'nın emri ile Paris ve civârında 60.000 Protestan öldürüldü. (Sent Bartelemi, on iki havarîden biri olup mîlâdî 71 yılında, Ağustos ayında Hıristiyanlığı yayarken Erzurum'da şehit edilmişti.) Böylece nice işkencelerde dökülen Hıristiyan kanları, Müslümanların harp meydanlarında dökdükleri Hıristiyan kanlarından katkat fazladır. Bunun içindir ki, birçok aldanmış insanı, İslâmiyetin zâlim bir din olduğu zannından kurtarmak lâzımdır. Böyle yanlış sözlerin hiçbir vesîkası yoktur. Papalığın vahşet ve yamyamlık derecesine varan işkenceleri yanında, Müslümanların gayri müslimlere karşı davranışları, ağzı süt kokan bir sübyanınki kadar yumuşak olmuştur.

Ortaçağ, Hıristiyanlık dîninin en korkunç ve en karanlık bir devridir. Âdetâ papaların elinde oyuncak hâline gelmiştir. Papalar, istemediği her kişiyi dinden afaroz ediyor, istediğini affediyor, para karşılığı Cennet'ten arsa satıyordu. Hattâ o kadar ki, Engizisyon mahkemelerinde, binlerce insanı afaroz ettikten sonra işkenceyle öldürtüyorlardı. Bu devirde, hazret-i Îsâ'nın telkin ettiği insanlık, merhamet, şefkât, iyilik ve güzellik esasları tamâmen unutuldu. Bunun yerini taassup, kin, nefret ve düşmanlık aldı. Papalar, makamlarını kuvvetlendirmek ve servetlerini arttırmak için akıl almaz yollara başvurdular. İlmin ve fennin karşısına dikildiler. Galileo, Kopernik, Newton dünyanın döndüğünü, İslâm âlimlerinin yazdığı kitaplardan öğrenip söyleyince, bu sözleri suç sayıldı. Galileo, papa tarafından afaroz edildi. Vatan için mücâdele eden Jandark'ı sihirbazlıkla itham ederek diri diri yaktılar. 1077 yılında afaroz edilen Alman imparatoru IV. Henri, affedilmek için bir kış günü Vatikan'a gelerek günlerce yalın ayak karlar üzerinde bekledi.

Bugün, papalık Roma'da bir devlet şeklinde yaşatılmaktadır. Papa, Vatikan sarayında bir hükümdar gibi hareket etmektedir. Papa'ya bu hakkın tanınması, 1870'te İtalya birliğinin kurulup Roma'nın ele geçirilmesinden sonra olmuştur. Papaların Hıristiyan devletleri üzerindeki siyâsî otoriteleri kalkmakla berâber, halka tesir etmede ve kilise adına vergi toplanmasındaki tesirlerini az çok devâm ettirmektedirler. Lüks bir hayat yaşayan papanın ve papalığın masrafları Hıristiyan halkından toplanan ?kilise vergisi? ile karşılanmaktadır.


Konular