Rehber | Kategoriler | Konular
MAGNA CHARTA
1215'te Kral John tarafından imzâlanan, İngiliz halkıyla kral arasındaki hak ve hukuku bir anlaşma ile ayıran ilk siyâsî belge. Büyük ferman adlarıyla da anılan Great Charter, yâni Magna Charta, altmış üç maddeden meydana gelir.
Kralın idâresini bâzı kânunlar ve şartlarla sınırlandıran Magna Charta, bu özelliğiyle İngiltere'ye demokrasinin yerleşmesinde önemli bir rol oynamış, ayrıca kralın hükümranlığını bâzı şartlarla sınırlandıran bir anlaşma olması bakımından da dünyâ târihinde önemli bir yer tutmuştur.
İngiltere'nin Normanlar tarafından işgal edilmesinden sonra krallar, derebeylerinin (baronlar, vasallar) haklarını kısıtlamaya başladılar. Baronlar bu duruma sık sık îtirâz edip ayaklanıyorlardı. Nihâyet İngiltere KralıJohn'un, Fransa Kralı Philip Augustus'a 1214'te yenilmesi, baronlara cesâret verdi ve kralla pazarlığa giriştiler. Baronlar pazarlığın şehirde olmasını, kral da açık arâzide yapılmasını istiyordu. Böylece kral, baronları askerleri ile ezip dağıtacaktı. Fakat pazarlık baronların istediği gibi olunca, Londra şehri bir anda serseri sürüsü ile doldu. Kral bu vaziyette hiçbir direniş göstermeden baronların isteklerini kabul ederek, bunları bir ferman hâlinde yazdırdı. Magna Charta (Büyük ferman) olarak ülkeye dağıtılan bu metinde en ilgi çeken madde, hiçbir hür insanın yürürlükteki kânunlara başvurmaksızın tutuklanamayacağı, mülkünün elinden alınamayacağı, öldürülemeyeceği idi.
1215 senesinde Avrupa'da ilk defâ ortaya çıkan bu fikir, aslında, İslâmiyetin bütün insanlara yedi asırdır anlattığı bir husustu. İngiltere'nin denizci bir ülke olması ve Haçlı Seferleri (1096-1270) sırasında Müslümanlarla temasa geçmeleri onları bu kadar erken uyandırdı.
1700 senelerinde Magna Charta, demokratik düşünceler hâlinde birçok millet tarafından benimsenmişti. ABD Başkanı Thomas Jefferson, 1776 senesinde bu düşüncelerle ABD İstiklâl Beyannamesi'ni hazırlamış ve böylece ABD'nin politik yapısı meydana çıkmıştır.