Rehber | Kategoriler | Konular

YAZ UYKUSU (Estivasyon)

Alm. Sommerschlaf, Fr. Estivation, İng. Estivation. Sıcak ve kurak iklim bölgelerinde yaşayan bâzı hayvanların, zor şartları atlatmak için çok sıcak yaz günlerini uyku veya uyuşukluk arası bir dinlenme hâlinde geçirmesi. Ağustos gibi aşırı sıcak aylarda tabiata bir sessizlik çöker. Bu sessizliğin sebebi, yaz uykusuna yatan hayvanlardan ileri gelir. Birçok hayvanın kış soğuğundan kaçmak için kış uykusuna (hibernasyon) yattığı bilinmektedir. Bunun bir eşi de yazın uzun, sıcak ve kurak ortamından kaçmak mânâsına gelen yaz uykusudur. Bâzı çöl salyangozları, aşırı sıcaklarda kabuklarına çekilip dinlenirler. Kabuklarıyla dışarısı arasında kalın bir zar tabakası örerek su kaybını önlerler. Yer kurtları küçük odacıklarında birbirlerine sarılarak yumak oluştururlar.

Sıcak bölgelerde yaşayan her hayvan yaz uykusuna yatmaz. Yaz uykusuna yatanların vücut fonksiyonları çok azalmış bir tempoda devâm eder.

Yaz mevsiminin aşırı sıcak ayları, bâzı canlılar için atlatılması zor günlerdir. Baharda ötüşen kuşların sesini yaz sıcaklarında duymak hayli zordur. Tüneklerinde gagalarını açarak serinlerler. Hayvanların bir kısmı sıcaktan korunmak için kovuklarına kapanarak enerji sarfiyatını azaltmaya çalışırlar. Dünyâdaki bâzı hayvanlar da kıtlık sebebiyle uzun bir yaz uykusuna girerler. Bu uykucuların arasında mikroskobik olanlar da vardır.

Zor şartlar altında yaz uykusuna yatan hayvanlar arasında; timsahlar, tropik bölgelerde yaşayan bâzı tatlı su balıkları, çamurgolyan balığı, salyangozlar, kurbağalar sıralanabilir.

Ağustos günlerinde, dallar ve yapraklar altında kendilerini kamufle etmiş, kaskatı kesilerek toprağa yapışmış kurbağalara rastlamak mümkündür. Kendilerini kurumuş bataklıklara canlı canlı gömenler de vardır. Bataklık kazıldığında bunlara rastlamak mümkündür. Böyle bir kurbağa alınıp bir akvaryuma bırakıldığında kısa bir zaman içinde tekrar canlanıp yüzmeye başlar. Ancak yüzüşü, bahar aylarındaki gibi enerjik değildir. Hiç ses çıkarmadan yavaş yavaş yüzer. Hattâ arka bacakları çimdiklense bile vıraklamaz.

Yaz sessizliğini bozanlar ise bâzı böceklerdir. Yeşil çekirgelerin, ağustos böceklerinin sesi, boğucu sıcaklıkta tarlaları inletir. Bu ayda böcek boldur. Böcekler, diğer canlılardan daha çok ısıya dayanıklıdır. Yiyeceklerindeki nemden başka pek suya ihtiyaç duymazlar. Bu bakımdan ağustos tam bir böcek ayıdır.

Hayvanların bir kısmı tam bir yaz uykusuna yatmaz. Ara sıra kovuklarında uyanırlar. Çizgili sincap kısmî bir uykucudur. Kütüğün altındaki toprak inini yapraklarla döşeyerek kendine bir yatak hazırlar ve üstünde uykuya dalar. Isıyı geçirmeyen serin toprak altında besine ihtiyacı yoktur. Uyku süresince vücût ısısı düşer. 2-3 hafta uykuda kalır. Şâyet yumuşak toprak açılarak yatak odasına ulaşılacak olursa, uykuda yakalanabilir. Derisine dokunulduğunda, vücûdunun soğuk olduğu hissedilir. Fakat tam bir yaz uykucusu olmadığından, dokunmayla tatlı uykusundan uyanacak ve rahatsız edildiğinden acı acı çığlıklar atacaktır.

Yer sincabı, çizgili sincaptan daha fazla uykucudur. Gerçek bir yaz uykusuna yatar. Bir şubat günü yer sincabının kovuğu faaliyet içinde sarsılır. Bu altın sarısı hayvan havayı çığlıklarla doldurur. Bacakları telaşla koşuşur. Ağustos ayında ise kovuğu, terk edilmiş bir çöl şehri kadar sâkindir. Dikkatlice toprağı eşeleyerek, düzgünce açılmış tünelden yer sincabının tabanı çimle döşenmiş yatak odasına ulaşılabilir. Çizgili sincabın tersine bu hayvan dokunulduğunda uyanmaz. Kafası aşağı bükülmüş, kuyruğu kulaklarına kadar kıvrılmış, vücûdu tostoparlak bir vaziyettedir. Bu canlı kürk torbasına dokunulduğunda bir hayat emâresi fark edilmez.

Afrika'nın akciğerli balıklarının da yaz uykusu meşhurdur. Nehir suları kuruyunca balçığa gömülerek uyuşuk hâlde suların tekrar gelmesini beklerler. Nehirler veya göller kuruduğu zaman dip çamurunda kendileri için bir oyuk açarlar. Etraflarında su geçirmez bir koza örerek bir mevsim kadar veya daha fazla bir zaman için derin bir uykuya dalarlar. Kozalarında akciğer solunumu sâyesinde kurak mevsimi atlatırlar. Sularda solungaç solunumu yapan bu ilgi çekici balıklar ihtiyâç duydukları böyle zamanlarda akciğer solunumu yaparlar. Çift solunumlu mânâsında ?Dipnoi? olarak da bilinirler. Çamurun arasından geçen bir delik vâsıtasıyla oksijen ikmali yaparlar. Bu balıklar yaz uykusundayken kendi kas dokularının bir kısmını gerekli enerji için harcar. Kendi dokusunu besin olarak absorbe etmesi sonucu 3 cm'lik bir boy kaybı olur Avustralya'nın Burnett ve Mary Irmağındaki ?Akciğerli baramunda?, Afrika'nın ?Senegal balçık balığı?, ?Nil balçık balığı?, Güney Amerika'nın ?Karamaru? balıkları hep yaz uykusuna yatan akciğerli balıklardır. (Bkz. Akciğerli Balıklar)


Konular