Rehber | Kategoriler | Konular
SüMERLER
Alm. Sumerer (m. pl.), Fr. Sumériens (m. pl.), İng. Sumerians. Mezopotamya'da devlet kuran eski kavim. Mîlâttan önceki yüzyıllarda bölgeye gelerek, dördüncü bin yıl içinde devlet kurdular. İlk Sümerler, İran Körfezi ile Bâbil arasında Sinear adı verilen bölgeye yerleştiler. Elamlılar, Akkadlar ve Kasitlerle komşuydular. Bölgede bulunan Dicle ve Fırat nehirleri taştığından, etraflarında meydana gelen bataklıkları kurutmaya başladılar. Nehirlerin kenarlarına set çekerek taşmanın önüne geçtiler. Setlerden sun'î tepeler meydana gelip, üstüne evler yaptılar. Kurdukları şehirlerin etrafını surlarla çevirdiler. Site adı verilen şehir devletleri kurdular.
Sümerler on bir şehir devleti kurdu. En meşhurları Kiş, Lagaş, Mari, Ur, Uruk'tur. Her sitenin bir reisi vardı. Siteler; muhtar, bağımsız, konfederasyon idâresine sâhipti.
İlk Sümer Devleti, M.Ö. 3200-2800 yıllarında hâkimiyet sürdü. M.Ö. dördüncü bin yılda kurulup, üçüncü bin yıl içinde Akkadlı Sargon Hânedânı tarafından yıkıldı. Sargon Hânedânı Sümerlere çok eziyet etti. Sargonlar, Mısır firavunlarını takliden, insanları kendilerine tapmaya zorlayınca, Sümerler isyân ettiler. Sümerler, M.Ö. 2600'de tekrar hâkimiyet kurdular. Bu hâkimiyet, Lagaş Sitesi dışında M.Ö. 2500'lere kadar devam etti. Gutilerin artan taarruzları netîcesinde Lagaşlar da kendilerini müdâfaa edemeyip, yıkıldılar. Gutiler, M.Ö. 2400'lerde zayıfladılar. Ur Sitesi Gutileri Sinear'dan attı. Urlular, M.Ö. 2350'de Sümerlere tekrar istiklâllerini kazandırdı. Sümerler kuvvetlenerek, Suriye, Asur ve Elâm ülkelerini zaptettiler. Tekrar büyük bir devlet kurdular. Fakat çok geçmeden hâkimiyetlerindeki kavimlerin isyanıyla zayıflamaya başladılar. İstiklâllerini kaybettiler.
M.Ö. 2287'de Elâmlılar ve diğer Sâmi kavimlerinin isyan ve taarruzlarıyla onların hâkimiyetine girdiler. M.Ö. 2300'lerden sonra, Sümerler, bölgedeki diğer kavimlerle karışarak kayboldular. Bölgedeki sanat, mîmarlık ve medeniyet eserleri arkeolojik kazılar neticesinde çıkarılarak, Sümerler hakkında bilgi toplanmaktadır.
Sümerlerde, şehir devletlerinin başında aynı zamanda din adamı da olan ?Patesi? denilen bir reis bulunurdu. Siteler, konfederasyon sistemiyle idâre edilirdi. Her site surla çevrili olup, çevresinde merkeze bağlı köy ve kasabalar bulunurdu. Sitede; kendi ilâhı için bir mabed, patesi için saray ve âhâli için meskenler vardı. Dış tesirler ve emniyetin muhâfazası için sitenin etrâfı surlarla çevriliydi. Mîmarlıkta sütun, kemer, kubbe, inşaatlarda tuğla kullandılar. Tuğladan yüksek binâlar ve âbide eserler yaptılar. Mîmârî eserlerini tezyinatla süslerlerdi. Tezyinatlarda geometrik şekiller kullandılar. Her site ayrı bir tanrıya inandıklarından çok tanrılı dine mensuptular.
Dingir en meşhur tanrılarıydı. Güneş, ay ve yıldızlara da taparlardı. Ahirete, Cennet ve Cehenneme inanmazlardı. Âdet ve hukuki kâideleri topladıkları kânunları vardı.
Dâimî ordu teşkilâtları yoktu. Her Sümer vatandaşı asker sayılıp, lüzûmunda silâh altına çağırılırdı. İktisâdî ve ticârî hayâtın canlılığı için çalışıp, zirâat ve hayvancılığı geliştirdiler. Dicle ve Fırat nehirlerini kontrol için setler yapıp, kanallar açtılar. Sulu zirâatte bol mahsul ürettiler. Koyun ve keçi besleyip, yün ve kıldan kumaş dokuyup, giyerlerdi. Dokuma tezgâhları ve îmâlâthâneleri vardı. Mozaik ve seramiği kullandılar. Canlı varlıkların heykellerini yaptılar. Arkeolojik kazılarda, Sümerlere âit pekçok eser çıkarılıp, müzelerde teşhir edilmektedir. Sümerlerin asıl ünü, çivi yazısını kullanmalarından gelir. Çivi yazısı kil tabletler üzerine yazılırdı. Çivi yazılı eserlerden her hece için bir harf kullanılmıştır. Sümer dilinin bitişgen Ural-Altay grubuna benzediği iddia edilmektedir. Çivi yazısıyla yazılmış Sümerce; efsâne, destan ve resmî vesikalar bulunmuştur.