Rehber | Kategoriler | Konular
MuSEViLiK
Allahü teâlânın Mûsâ aleyhisselâm vâsıtasıyla İsrâiloğullarına ve Kıbtîlere gönderdiği din. Bu dînin mukaddes (ilâhî) kitabı Tevrat'tır. Mûsâ aleyhisselâmdan Îsâ aleyhisselâma kadar gelen peygamberler Mûsevîlik dînini insanlara tebliğ ettiler. Îsâ aleyhisselâmın gelmesiyle Mûsevîlik dîninin hükmü nesh oldu, yâni yürürlükten kaldırıldı.
Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma peygamberlik vazifesini bildirip, İsrâiloğullarını ve Mısır'ın yerli halkı olan Kıbtîleri hak dîne inanmaya ve Allahü teâlâya ibâdete dâvet etmesini emretti. Mûsâ aleyhisselâm mensûbu bulunduğu İsrâiloğullarını ve Kıptîleri hak dîne dâvet etti. İsrâiloğulları, Mûsâ aleyhisselâmın dâvetini kabûl ettiler. Fakat Mısır'a hâkim olup insanları kendine taptıran ve Kıbtîlerin reisi olan Firavun ve ona tâbi olanlar Mûsevîliği kabul etmediler. Kıbtîler Mûsevîlik dînini kabûl etmedikleri gibi kabûl eden İsrâiloğullarına da zulüm ve işkence yaptılar. Mûsâ aleyhisselâm Allahü teâlânın emriyle Mûsevîleri alarak Mısır'dan çıkardı. Böylece Firavun'un ve Kıbtîlerin zulmünden kurtardı.
Mûsâ aleyhisselâm İsrâiloğullarına Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatmaya devâm etti. İsrâiloğullarından bir kısmı hazret-i Mûsâ'nın İlâhî vahye dayanan bildirdiklerini bir türlü kavrayamadılar. Öküze tapanları görüp Mûsâ aleyhisselâma; ?Biz de böyle tanrı isteriz!? dediler. Mûsa aleyhisselâm; ?Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ sizi kurtardı!? dedi. Sonra Tih Çölüne düştüler. Yolu şaşırdılar. Aç ve susuz kaldılar. Mûsâ aleyhisselâma gelip pişman olduklarını bildirdiler ve Allahü teâlânın kendilerine nîmetler vermesi için duâ etmesini istediler. Mûsâ aleyhisselâmın duâsı üzerine Allahü teâlâ onlara gökten men (bıldırcın eti) ve selvâ (helva) indirdi. Mûsâ aleyhisselâm asâsıyla yere vurunca su çıktı. Men ve selvâyı yiyip, sudan içtiler. Bir müddet sonra hazret-i Mûsâ'ya gelip; ?Biz helva ile etten bıktık. Bakla, soğan gibi şeyler isteriz!? dediler. Mûsâ aleyhisselâmı gücendirdiler. Bunun için kırk sene çölde kaldılar. Mûsâ aleyhisselâm kardeşi Hârûn aleyhisselâmı vekil bırakıp Tur Dağına gitti. Orada kırk gün ibâdet etti. Allahü teâlânın kelâmını işitti. Allahü teâlâ Tevrat kitâbını ve On Emr'in yazılı olduğu levhaları indirdi.
Mûsâ aleyhisselâm Tûr Dağındayken Sâmirî adında bir münâfık, herkesteki altınları, süs eşyâlarını toplayıp eriterek bunlardan bir buzağı heykeli yaptı; ?Mûsâ'nın ilâhı budur. Buna tapınız!? dedi. Buzağı heykeline tapmaya başladılar. Hârun aleyhisselâmı dinlemediler. Mûsâ aleyhisselâm gelip onları bu halde görünce çok kızdı. Sâmirî'ye lânet etti. İsrâiloğullarından bir kısmı pişman olarak hazret-i Mûsâ'ya yalvardılar. Mûsâ aleyhisselâm Tevrât'ı ve On Emri tebliğ etti. Tevrât'a göre ibâdet etmeye başladılar. Sonra yine bozuldular.
Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından sonra İsrâiloğullarına gönderilen peygamberler Mûsevîlik dîninin esaslarını anlattılar. Dâvûd aleyhisselâma gönderilen Zebûr kitabı Mûsevîlik dîninin hükmünü kaldırmadı. Hatta onu kuvvetlendirdi. Mûsâ aleyhisselâmın ve diğer peygamberlerin bildirdiği yoldan ayrılan İsrâiloğulları Tevrât'ı değiştirdiler. Mûsevîlik dîninin aslını bozdular. Allahü teâlâ onları cezâlandırmak için çeşitli azaplar gönderdi. Yaşadıkları beldeler düşman işgâline uğradı. İsrâiloğulları dağılıp perişan oldular. Kısmen bozulmuş olan Mûsevîlik zamanla asıl hüviyetini tamâmen kaybetti. İsrâiloğulları bozulmuş olan bu dîne Yahûdîlik adını verdiler. Daha sonra Talmud denilen din kitabı yazdılar.
Mûsevîlik dîninin hükmü Îsâ aleyhisselâm zamânına kadar devam etti. Îsâ aleyhisselâmın dîni Mûsevîliği nesh etti, yâni hükmünü kaldırdı. Bundan sonra Mûsevîlik dînine uymak câiz olmayıp Muhammed aleyhisselâmın dîni olan İslâmiyet gelinceye kadar Îsâ aleyhisselâmın dînine uymak lâzım oldu. Fakat İsrâiloğullarının çoğu Îsâ aleyhisselama îmân etmeyip, Mûsevîliğin bozulmuş şekli olan Yahûdîliğe uymakta inat ve israr ettiler. Hazret-i Muhammed'in getirdiği İslâm dîni de Îsâ aleyhisselâma bildirilen Îsevîlik dîninin veİbrâhim aleyhisselâma bildirilen Hanîf dîninin hükümlerini kaldırdı. Bugün Allahü teâlânın rızâsına kavuşabilmek için bütün insanların İslâm dînine uymaları gerekmektedir. İslâm dîninin hükmü ise kıyâmete kadar sürecektir.
Bugün dünyâda Yahûdî olarak kalmış 15 milyon kadar insan olduğu, bunlar içinde hakikî Tevrât'a tâbi olan hiç kimse bulunmadığı milletlerarası bir istatistik olan ?Britannica of the Year? almanağına göre bunların hepsinin dinlerinin müşterek olduğundan şüphe edildiği bildirilmiştir.
Mûsevîliğin hak kitabı olan Tevrât'ta Allahü teâlânın emir ve yasakları bildirilmiştir. Ayrıca Levhalar üzerinde yazılı olarak Mûsâ aleyhisselâma indirilen emirler kaynaklarda şöyle bildirilmiştir. Allahü teâlâ Mûsâ aleyhisselâma hitâben buyurdu ki:
?Rahmân ve Rahîm olan Allahın ismiyle. Bu Melik ve Cebbar, Azîz ve Kahhâr olan Allah'tan, kulu ve resûlü Mûsâ bin İmran'a yazılmıştır. Beni tesbih ve takdîs et! Benden başka ibâdete lâyık olan ma'bûd yoktur. Yalnız bana ibâdet et! Bana hiçbir şeyi şerîk (ortak) koşma! Bana ve ana-babana şükret. Dönüş banadır. Âkıbet dönüp varılacak yer benim huzûrumdur. Sana temiz bir hayat veririm. Allah'ın sana haram ettiği hiç kimseyi öldürme. Yoksa göğü ve yeri sana dar ederim. İsmimle yalan yere yemin etme. Çünkü ben, ismimi tâzim etmeyeni temiz ve pâk etmem. Kulağınla duymadığın, gözünle görmediğin ve kalbinin vâkıf olmadığı şeye şâhitlik etme, çünkü ben, şâhitleri, kıyâmet günü, şâhitlikleri üzere durdururum ve yaptıklarından sorarım. İnsanlara verdiğim rızık ve nîmetlere haset etme. Çünkü hasetçi nîmetime düşmandır ve taksîmime râzı değildir. Zinâ ve hırsızlık etme. Yoksa vechimi (cemâlimi) senden perdelerim. Ettiğin duâlar makbul olmaz. Benden başkası için kurban kesme! Çünkü yeryüzünde kesilen kurbanlardan benim ismime kesilmiyenler, benim katıma çıkarılmaz. Bana inanan kullarım, komşunun hanımı ile zinâ etmesinler, çünkü katımda en kızdığım şey budur. Kendin için sevdiğini insanlar için de sev; sevmediğini, kendin için istemediğini onlar için de isteme.
Evâmir-i Aşere (On Emir) olarak meşhûr olan bu hususlar bugünkü Yahûdî kitaplarında şöyle yazılıdır:
1. Puta tapmayacaksın, tek Allah'ın varlığına inanacaksın.
2. Allah ismini hurmet ve muhabbetle zikredeceksin.
3. Altı gün çalışıp, yedinci gün dinleneceksin.
4. Kimsenin malını çalmayacaksın.
5. Adam öldürmeyeceksin.
6. Zinâ yapmayacaksın.
7. Anne ve babana hürmet, itâat edeceksin.
8. Yalan söylemeyeceksin.
9. Helâl yollardan olmayan, kazanmadığın parayı almayacaksın.
10. Haram olan kurbanı kesmeyeceksin.
Allahü teâlâ bu hususların hepsini İsrâ sûresinin 22-38. âyet-i kerîmelerinde ve Peygamber efendimiz de hadîs-i şerîfleriyle bildirmiştir.