Rehber | Kategoriler | Konular
MEVDuDi
Hindistanlı meşhur siyâset adamı, gazeteci, yazar. Ebü'l-Alâ el-Mevdûdî 1903 yılında Haydarâbâd'da doğdu. 1979'da Amerika'da öldü. Pakistan'a götürülerek orada defnedildi.
Mevdûdî liseyi bitirdikten sonra Dehli (Delhi) ye gidip gazeteci olarak hayâta atıldı. Cemiyyet Gazetesi'nde makâleler yazarak geçimini sağladı. Daha sonra Haydarâbâd'a dönüp, orada da gazete ve mecmualarda çeşitli yazılar yazdı. Esaslı bir din tahsili görmemiş olmasına rağmen, dînî konularda da yazılar yazmaya başlayan Mevdûdî, Niyaz Fetihpûrî adında birini kendine kâtip seçti. Bunun fikirlerinden çok etkilendi. Hint ulemâsı onun kâtip olarak seçtiği Niyaz Fetihpûrî'nin mukaddesatla alay ve bozuk fikirlerinde ısrar etmesinden dolayı dinden çıktığına dâir fetvâ verdiler. Mevdûdî bilhassa İbn-i Teymiyye ve Abduh gibi kimselerin fikirlerini savunup, onların yolunu tâkip etmiştir.
Bir gazeteci olarak yazarlığa başlayan Mevdûdî 1927 yılında ilk olarak İslâmda Cihad adlı kitabını yazdı. Bu kitabında ve daha sonra yazdığı bütün eserlerinde tâkip ettiği usul, İslâm dîninin esaslarına şahsî düşüncelerini de ilâve ederek anlatmağa kalkışmasıdır.
1933 yılında Tercüman-ül-Kur'ân adlı aylık bir gazete çıkarmaya başlamıştır. Bu neşriyatıyla siyâsî kimselere yaklaştı. Sonra Cem'ıyyetü Ulemâ-il-Hint'in idâresini ele aldı. Müftî Muhammed Kifâyetullah ve Şeyh Ahmed Saîdî Dehlevî'nin yardımlarıyla Müslim Mecmuası'nı çıkardı. 1933'te Tercüman-ül-Kur'ân Mecmuası'nı çıkardı. Sonra dört arkadaşı ile birlikte Dâr-ul-İslâm idâresini kurdular. Bu arkadaşları Muhammed Manzur Nugmanî, Ebü'l-Hasan Ali Nedvî Lüknevî, EminAhsen-ül-Islâhî ve Mes'ûd Âlim-ün-Nedvî idi. Nihâyet 1941'de El-Cemâ'at-ül-İslâmiyye Partisini kurdu. Akıcı kalemiyle yazılar neşretti. Şeyh Münâzır Ahsen-ül-Geylânî, Seyyid Süleymân-ün-Nedvî, Abdülmâcid Deryâbâdî gibi meşhur kimselerin övgüsüne kavuştu. Fakat kendi fikirlerini iyice açığa vurarak yaymaya başlayınca, ileriyi gören bu ilim adamlarında tereddüt hâsıl oldu. Kitaplarına karşı ilk reddiye yazan Şeyh Münâzır Ahsen-ül Geylânî idi. Abdülmâcid Deryâbâdî'nin çıkardığı Sıdk-ul-Cedid Mecmuası'nda (Yeni Bir Hâricî) başlığıyla ilk reddiyesini yazdı. Sonra Seyyid Süleymân-ün-Nedvî, Şeyh-ul-İslâm Esseyyid Hüseyin Ahmed-ül-Medenî, Mevdûdî'ye reddiyeler yazarak yanlış düşüncelerini ortaya çıkardılar.
Kitaplarının hepsini Urdu dili ile yazdı. Şeyh Mes'ûd Âlim-ün-Nedvî ve talebesi tarafından Arapçaya tercüme edildi. Urdu dilinde akıcı bir kalemi vardı. Fakat yazdığı bâzı kitaplarında, şahsî düşünceleri açıkça görülmektedir. Bilhassa Urdu dilinde neşredilen kitaplarında, Eshâb-ı kirâma dil uzatmaktadır. Hazret-i Osman'a iftirâ etmektedir. Selef-i sâlihini kötülemektedir. Pakistan'daki din adamlarından Muhammed Zekeriyyâ da, önce Mevdûdî'nin yazılarını beğeniyordu.Hatâlarını görünce, kendisine nasîhat mektubu yazdı. Sonra da fikirlerini reddeden bir kitap neşretti. Doktor Abdurrezzak Hezâravî Pakistânî, bu kitabı Urdu dilinden Arapçaya tercüme etti ve açıklayarak yayınladı.
Hindistan'da 1 Ağustos 1951 günü toplanan bir ülemâ heyeti, Mevdûdî'nin kurduğu El-Cemât-ül-İslâmiye'ninMüslümanları ayrı bir yola sürüklediğine karar verdiler. Bu kararı kitaplarda ve gazetelerde yayınladılar. Pakistan âlimleri de Mevdûdî'nin kitaplarını okuyanlara zararlı olduğuna karar verdiler. Bu kararı yayınladılar. Karar, Ravalpindi şehrinde Ahbar-ül Cemiyye'de 22 Şubat 1976 târihinde yeniden yayınlandı.
Pakistan'da Medreset-ül-İslâmiyye'nin kurucularından Yûsuf Benûrî, Üstad Mevdûdî kitabında Mevdûdî'nin bozuk görüşlerini ve fikirlerini göstererek gerekli cevapları verdi. Bu kitap Hakîkat Kitabevi tarafından bastırılmıştır.