Rehber | Kategoriler | Konular
MANGIR
Osmanlılar zamanındaki bakır paralara verilen ad. Moğolca nakit (altın ve gümüş para) anlamına gelen ?Mangun? kelimesinden Türkçeleşmiştir. Bakır para, Nuhas akça, Sikke-i nuhasiyye, Çürük akça, kızıl mangır gibi tâbirler mangır yerine kullanılmıştır. Bu paraların ön ve arka yüzlerinde basıldığı yer, basım târihi ve zamanın pâdişahının adı yer alırdı. Sâdece pâdişahın adının bulunduğu mangırlar da vardı.
Osmanlı Devletinde ilk mangır para Orhan Gâzi adına bastırıldı. Fakat elde bulunan en eski mangır paralar Slutan Birinci Murâd-ı Hüdâvendigâr adına 1388'de bastırılan paralardır. Başlangıçta 24 mangır 1 akça değerindeydi. Sultan İkinci Murâd Han adına bastırılan mangırlardan on tânesi altı kıratlık gümüş akçeye denkti. Yavuz Sultan Selim Han ve Kânûnî Sultan Süleyman Han zamanlarında bir dirhem ağırlığında olan mangırlara tam mangır, bunun yarısı kadar olanlara buçuk mangır, çeyreklerine ise cırık mangır adı veriliyordu. On altıncı yüzyılın sonlarında altı mangır bir akçeye denk sayıldı. On yedinci yüzyılda iki mangır bin akça sayıldı. On yedinci yüzyılın sonunda para darlığı sebebiyle mangır basımına hız verildi. 800 tânesi bir okka gelen saf bakırdan yeni mangırlar basıldı. Bu mangırlar 1,282 gr ağırlığında, 19 mm çapında olup tuğralıydı. On yedinci yüzyılın sonlarında İstanbul dışında Saraybosna ve Van'daki darbhânelerde de mangır basıldı. Devlet mangıra gösterilen ilgi sebebiyle 1 mangırı bir akçe olarak îlân etti. Fakat piyasada görülmedik bir bunalım ortaya çıkınca on mangır bin akçeye kadar geriledi. 1691'de çıkarılan bir fermanla gümüş olmayan paralar tedâvülden kaldırıldı. Daha sonra Sultan İkinci Mahmûd Han tarafından 1, 5, 10 paralık mangırlar bastırıldı. On sekizinci yüzyıl ortalarından îtibâren mangırlara bakır para, nuhas akçe, sikke-i nuhasiyye adları verildi. 1861 senesine kadar 5, 10, 20 paralık mangır basımı sürdürüldü. Bu mangırlar üzerinde; ?Dersaadete mahsus sikke-i nuhasiyyedir? ibâresi yazılıydı. 1879 senesinde çıkarılan bir kararnâmeyle mangır basımına son verildi. On dokuzuncu yüzyıl başlarına kadar tedâvülde kalan bu mangırlara çürük akçe tâbiri kullanıldı. Yirminci yüzyılın başlarındaki tashih-i sikke kararnâmesinden sora bir paralık birim mangır olarak kabul edilmiştir.