Rehber | Kategoriler | Konular
KOCA YuSUF
meşhur Türk pehlivanlarından. 1858'de Şumnu (Bulgaristan)da doğdu. Deliorman Türklerinden olup, dedeleri de pehlivandı. Yağlı güreşi önce Şumnulu İsmâil Pehlivandan daha sonra da Kel İsmâil'den öğrendi. Vücudunun iri ve güçlü olması sebebiyle, daha yirmi yaşına gelmeden, başpehlivanlar arasına katıldı. Aliço'dan sonra Kırkpınar başpehlivanı oldu. Başpehlivan olduktan sonra yıllarca Adalı Halil, Hergeleci İbrâhim, Kantarcı Halil, Şumnulu Rüstem, Mümin Hoca gibi güreşçilerle müsâbakalar yaptı ve üstünlüğünü dâimâ ispat etti.
İstanbul'daki başarılarından sonra bir Fransız menecerinin yardımıyla, Paris'e gitti. Kısa bir sürede grekoromen güreşini öğrenip, Fransa'da müsâbakalara başladı. Bütün rakiplerini yendi. Fransa'nın en teknik güreşçisi Sabas'ı da yenerek ?Türk gibi kuvvetli? Fransız atasözünün doğruluğunu bir kere daha ispat etti. Şânı bütün dünyâya yayılıp, yeni bir kıta olan Amerika'ya dâvet edildi. 1898 yılında Amerika'ya gitti. Amerika'da yaptığı bütün müsabakalarda rakiplerini yenerek dünyâca meşhur oldu. Türkiye'de, Avrupa ve Amerika'da yaptığı müsâbakalarda, güreşi ve sporcu ahlâkını dâimâ ön planda tutmuştur.
Koca Yûsuf, Türkiye'ye dönmek üzere New York'tan 2 Temmuz 1898 günü ?Bourgogne? transatlantiği ile ayrıldı. Gemi, 4 Temmuz 1898 Pazartesi günü sabahı sis içerisinde giderken, ?Cneomartyshire? adlı bir yelkenli ile çarpıştı. ?Bourgogne? 20 dakika içinde battı. Transatlantikdeki altı yüz altmış yedi yolcu boğuldu. Ancak yüz dört gemi tayfasıyla altmış bir yolcu kurtarılabildi.
Korkunç kazadan kurtulabilenlerden bazılarının nakillerine göre Koca Yûsuf öncelikle, kadın, yaşlı ve çocukların sallara binmelerine bizzat yardımcı olmuş ve beklemiştir. Ancak son anda onun sala binmesiyle ağırlığından dolayı batacağı hissine kapılanlar tarafından ellerini bıçak darbeleriyle kesmişler ve binmesine mâni olmuşlardır. Buna rağmen bu büyük Türk pehlivanı söylentiye göre, okyanusta saatlerce kendilerini takib etmiş sonunda gözden kaybolmuştur.