Rehber | Kategoriler | Konular

PUSULA

Alm. Kompass (m), Fr. Boussole (m), İng. Compass. Dünyânın manyetik sahasının yönüne tâbi olarak ibresi dâima sâbit doğrultuda kalmak sûretiyle yön gösteren bir cihaz. Pusulanın ibresi tam ortasından sürtünmesiz iğne yatak ile askıya alınmış manyetik metal bir çubuktur. Dünyânın manyetik çizgileri bu metal çubuğu boydan boya geçmek istediklerinden, çubuk, manyetik çizgilerin yönünde dönerek durur. Dünyâ manyetik çizgileri güney kutbundan çıkıp, atmosferde büyük bir dâire çizerek kuzey kutbuna girerler. Dünyânın manyetik alanı kutuplarda içe basılı bir elipsoid biçimindedir. Bu manyetik sahanın, ergimiş hâlde bulunan mağmada dolaşan akımlardan meydana geldiği sanılmaktadır.

Târihi: En ilkel pusula suda yüzen bir tahta üzerine tutturulmuş mıknatıs taşından ibârettir. Çok eski zamanlarda dahi pusula bilinmekteydi.

Yönler: Pusulanın denizcilikte ve muhtelif yerlerde kullanılmasının artması ile 12. yüzyılda pusulanın gösterdiği yöne göre çeşitli istikâmetlere isimler verilmiştir. Meteorolojide rüzgâr gülü olarak bilinen yönler, 32 değişik isim almış olup

derece aralıkla bir dâire üzerinde sıralanmıştır. Pusulada yönler güney veya kuzey kutbundan derece olarak ifâde edilir. Meselâ kuzeydoğu yönü (kuzey 45° doğu) şeklinde târif edilir. 1920 senesinden sonra alınan umûmî kararla, yön azimut olarak seçilmiş; dereceler kuzey sıfır olmak üzere saat yönünde büyüyen dereceler şeklinde doğu 90°, güney 180°, batı 270° olarak kabul edilmiştir.







Yapısı: En basit şekliyle pusula, ortasından dengeye alınmış mıknatıslı bir çubuk ibreden ibârettir. İbrenin etrafında ayrıca yönlerin derecelerini gösteren bir kadran bulunur. Pusulada ibrenin kuzeyi gösteren ucu umûmiyetle boyalı veya karanlıkta da görülmesi için fosfor bileşimli madde ile kaplıdır. Modern pusulalar, döner gösterge kadranı şeklinde yapılır ve bir sıvı içerisinde muhâfaza edilir. Sıvının görevi, sarsıntıları önlemek ve sönümlendirmek içindir. Sürtünmeyi azaltmak için elmas yataklar kullanılır. Pusulalar, kullanma maksadına göre farklılıklar gösterir. Genel olarak kara, gemi ve uçak tipi pusulalar vardır. Denizde gemilerde kullanılan pusulalarda baş-kıç ve sancak-iskele sallanmalarını karşılamak ve pusulanın daima yatay durmasını sağlamak için halka düzeni kullanılır. Uçak pusulalarında, yerden yayın yapan radyoda yayın yönünü gösteren ayrıca bir ibre bulunur.

Pusula hatâları: Pusula hatâları genel olarak sapma, değişme ve dönme hatâsı olarak üç sınıftır. Sapma hatâsı, dünyâ manyetik sahasının ekvatordan kuzeye ve güneye gittikçe yoğunluk ve açısının değişmesiyle ilgilidir. Dünyâ manyetik saha kuvvetinin dik bileşeni ekvatorda sıfırken kutuplara doğru gittikçe büyür. Pusula ibresini asıl çeviren kuvvet, manyetik sahanın yatay bileşeni olduğu için kutuplara doğru zayıflayan bu yatay bileşke kuvveti, ibrenin tam kutbu göstermesine yetmez. Pusula ibresinin enlemlere göre kutupları gösterirken yaptığı bu hataya sapma denir. Her şehrin bulunduğu enlem derecesine göre sapma açısı vardır.

Değişme hatâsı, pusulanın bulunduğu yerde çok miktarda demir aksam olması veya elektrik akımı taşıyan kabloların bulunmasından doğar. Dünyâ manyetik sahası, demir kütleler ve akım taşıyan kablolar tarafından etkilendiği için pusula gerçek yönü gösteremez. Bu tür hatâ, pusula yanına konulacak tashih mıknatıs çubukları ile giderilir.

Dönme hatâsı, pusulanın âni hareketlerle ibresinin dünyâ manyetik sahası yatay bileşkesinin etkisinden kurtularak dönmesinden ileri gelir. Gemi ve uçak gibi ivme ve sallanma özelliği taşıyan araçlarda dönme hatâsı çok olur. Bu hatâ jiroskoplu pusulalar kullanılarak önlenir. Modern pusulalar jiroskoplu yapılmaktadır. (Bkz. Jiroskop)

Jiroskoplu pusulada sürtünmesiz iki elmas yatak arasında çok yüksek devirle dönen bir rotor vardır. Rotor iki adet halka arasında dengeli bir şekilde askıya alınmıştır. Halkalar birbirine dik iki eksen etrafında dönebilirler. Halkalarının dönme eksenleri birbirine dik ve rotor ağırlık merkezinde kesişirler. Halkaların görevi her yöndeki sallanmanın rotora intikâlini önlemektir. Rotor yüksek devirle dönerken, rotor muhafazasına dışardan gelen hiçbir kuvvetle dönüş düzlemi değiştirilemez, böylece dönüş ekseni sâbit bir noktayı gösterir. Buna jiroskobun atâlet prensibi denir. Dönüş eksenini değiştirmek için rotora doğrudan doğruya kuvvet tatbik etmek gerekir. Rotor dönüş ekseni, tatbik edilen kuvvete dik doğrultuda hareket eder. Jiroskobun bu özelliğine, jiroskop yön sakınımı denir. Jiroskobun yön sakınımı prensibinden istifâde edilerek her enlem için rotor yönü hassas bir şekilde kuzeyi gösterecek şekilde ayarlanabilir.

Pusula ile jiroskobik pusula arasındaki fark, birinin dünyâ manyetik kutbunu, diğerinin ise ideal kuzey olarak kabul edilen ve coğrafik kutbu göstermesidir. İki kutup arasında belli bir açı vardır.


Konular