Rehber | Kategoriler | Konular
KALSaDi
on beşinci yüzyılda Endülüs'te ve Kuzey Afrika'da yetişen matematik ve Mâlikî mezhebi fıkıh alimi. İsmi, Ali bin Muhammed bin Muhammed bin Kureşî olup, künyesi Ebü'l-Abbâs, lâkabı Nûreddîn'dir. Kalsâdî diye meşhur oldu. 1412 (H.815) senesinde Endülüs'ün Basta şehrinde doğdu. 1486 (H.891) senesi Zilhicce ayında Kuzey Afrika'daki Becâye şehrinde vefat etti.
İlk tahsiline doğum yerinde başladı ve Kur'ân-ı kerîmi meşhur kırâat imâmlarından İmâm-ı Nâfî'nin kırâatini; İmâm-ı Verş rivâyetine göre fıkıh âlimi Aziz'den öğrendi. Daha sonra Muhammed Kusturlî ve Fakih Câfer'den matematik, feraiz ve fıkıh ilmi tahsil etti. Menekeb şehrine giderek buranın hatibi Ebû Abdullah Becel'den ve Ebü'l-Hasan Âmirî'den nahiv ve fıkıh ilimlerini öğrendi. 1436 senesinde Tilmsan'a giderek Şeyh Ahmed bin Zâgî'nin derslerine devam etti. Uzun zaman ilim tahsili ile meşgul olan Kalsâdî, özellikle ferâiz ve matematik ilimlerinde yüksek bir mertebeye ulaştı. 1443 senesinde ilim öğrenmek için Tunus'a gitti. Tunus'ta birçok alimin derslerini takib etti. 1446 senesinde hacca gitmek üzere yola çıktı. İlim aşkıyla yanan Kalsâdî, bu seferi sırasında rastladığı birçok âlimin ilim meclislerinde bulundu. Hac farizasını yerine getirdikten sonra Kahire'ye döndü. Burada ilim tâliplerine hem ders veriyor, hem de başka âlimlerin bilgilerinden istifâde edebebilmek için onların derslerine devam ediyordu. Daha sonra Gırnata'ya döndü. Fakat çıkan savaşlar yüzünden Kuzey Afrika'ya gitti ve Becâye şehrinde vefât etti.
Kalsâdî, matematik ilminde yüksek dercelere kavuştu. Günümüze kadar kullanılan cebirle alakalı rumuz ve işâretleri ilk defa kullandı. Cebire âit işâretler ve rumuzları batı bilim dünyâsında 1540 ile 1603 seneleri arasında yaşayan Fransız François Viete'in bulduğu iddiâ ediliyorsa da, Kalsâdî'nin eseri incelendiğinde, bu iddianın yanlış olduğu görülür. Kalsâdî, Fransız matematikçiden 1,5 asır önce yazdığı eserinde cebire âit işaretleri kullanmıştır. Ayrıca, İbn-i Bennâ'nın matematiğe dair çalışmalarını açıklayıp genişletti. Kesirler teorisi, pozitif ve negatif sayılar üzerine çalıştı ve bunlara önemli ilâveler yaptı. Sayıların yaklaşık karekökünü bulma metoduyla ilgili yeterince hassas formüller geliştirdi. Kalsâdî, bugünkü şekli ve kesirleri ilk kullanan âlimdir. Kalsâdî'nin üzerinde çalışarak geliştirdiği yaklaşık karekök bulma formülleri şöyledir:
Kalsâdî, din ve fen ilimlerine dair birçok eser yazmıştır. Bunların en meşhuru matematik ilmine dâir olan Keşf-ül-Esrâr an İlmi Hurûf-il- Gubâr'dır. Eser, dört bölüm ve bir hatimeden meydana gelmiştir. Birinci bölümde, toplama, çıkarma, çarpma, bölmeye dâir bilgiler; ikinci bölümde kesirlerin toplaması, çıkarması, çarpması ve bölmesi ile ilgili bilgiler; üçüncü bölümde, karekökle ilgili işlemler; dördüncü bölümde çeşitli cebir formülleri; hatime kısmında ise tam ve eksik sayının bulunması ve çeşitli formüller hakkında bilgi verilmektedir. Kalsâdî bu eserini yazarken, Harezmî, Sâbit bin Kurre ve Ömer Hayyan gibi âlimlerin eserlerinden faydalanmıştır. Kalsâdî'nin bu eseri günümüze kadar Avrupa ve bütün dünyâ üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmuştur. Cebirin bugünkü duruma ulaşmasında onun payı büyüktür.
Kalsâdî'nin yazdığı eserlerden bâzıları şunlardır:
1) El-Kârûn fil-Hesâb, 2) Keşf-ül-Cilbâb fî İlm-il-Hesâb, 3) Eşref-ül-Mesâlik ilâ Mezheb-il- İmâm-ı Mâlik, 4) Bugyet-ül-Mübtedî ve Günyet-ül-Müntehî, 5) Takrîb-ül- Mevâris ve Müntehâ-el-Ukûl vel-Bevâhis, 6) Tenbîh-ül-İnsân ilâ İlm-il-Mîzân, 7) Şerh-ul-Ecrûmiyye, 8) Şerhu Îsâgûci, 9) Şerh-ut-Telhîs fil-Me'ânî vel-Beyân, 10) Şerh-ut-Tilmsâniyye, 11) Şerh-ul-Kasîdet-il- Hazreciyye, 12) Keşf-ül-Esrâr an İlmi Hurûf-il-Gubâr, 13) Şerh-ul- Kuşeyriyye, 14) Gunyet-ün-Necât, 15) En-Nasîhatü fis-Siyâset-il-Amme vel-Hassa, 16) Hidâyet-ül-Enâm fî Şerhi Muhtasarı Kavâid-il-İslâm, 17) Hidâyet-ün-Nezzâr fî Tuhfet-ül-Ahkâm vel-Esrâr.