Rehber | Kategoriler | Konular
DiViT
Alm. Alttürk. Schreibgerat (n), Fr. Sorte d'écritoire (f) en métal (hist.), İng. Pen-case (often combined with an ink-holder) hist. Mürekkeple yazı yazmaya yarayan yazı takımı. Mürekkep koymaya yarayan hokka, kalem koymaya mahsus kısmın (kalemdân'ın) baş tarafına perçinlenir veya vidalanırdı.
Hokkanın mandallı kapağı bulunurdu. İçine, didiklenmiş, lika denilen ham ipek konulurdu. Mürekkep bununla karıştığı için dökülmezdi. Bu hokkalara kırmızı boya da konmak için ikiye bölünenler olduğu gibi, iki hokkalı üç hokkalı olanları da vardı. Divit, sâhibinin mâlî durumuna göre; tenekeden, tunçtan, mâdenden, bâzan da gümüşten yapılırdı. Bâzılarının üzerleri taşlarla süslenirdi. Osmanlılar zamânında divit genellikle pirinç, bakır veya ceviz, abanoz, zeytin ve kuka ağaçlarından îmâl edilirdi. Pişmiş topraktan, gümüş, altın ve sombalığı kemiklerinden yapılanlar olduğu gibi, demir üzerine gümüş ve altın kakmayla süslenerek yapılanlar da olurdu. Divitler ekseriyâ kuşak arasına sokularak taşınırdı. İhtiyaç duyulduğunda bunları kavga esnâsında bıçak gibi kullananlar da olurdu.
Divitin kalem koymaya mahsus sapının uzunluğu ekseri 25 cm kadardı. Buna rağmen muhtelif boyda olanları da vardı. Eskiden divit yapan esnaf, geçimlerini bu işi yapmakla sağlarlardı. Üsküdar'da Kazasker Ahmed Efendi adını taşıyan mahalle eskiden divitçiler olarak anılırdı. Orası Divitçiler Çarşısı olduğu için bu ismi almıştı. Meşhur divitçiler yaptıkları divitlere isimlerini kazırlardı. Çok sanatkârâne yapılanları makbul sayılır ve yüksek kıymetle satılırdı.
Tanzimâttan sonra kıyâfetin değiştirilmesi, arasında saklandığı kuşağın kullanılmaması yüzünden divite îtibâr gittikçe azaldı. Dolma kalemin bulunmasıyla de büsbütün ortadan kalktı. Sanat incelikleri taşıyan kıymetli divitler bugün müzelerde muhâfaza edilmektedir.