Rehber | Kategoriler | Konular
DERSiaM
Osmanlılarda medreselerde talebeye ders veren müderrislerin ünvanı. Bir kimsenin dersiâm olması için, okuması îcâb eden ilimleri bitirip icâzet (diploma) alması gerekiyordu. Bunun yanında imtihandan geçerek ehliyetini ispat etmesi de şarttı. Tanınmış âlimlerden ders vekilinin başkanlığında teşkil edilen heyette imtihan yapılırdı. Sultan İkinci Abdülhamîd Hana kadar olan zamanda imtihan senede bir defa olurdu. Dersiâm olmak istiyen hocalar heyete başvurup imtihan olurlardı. Sonraları bunun yerine, imtihan heyetinin medreselere gidip orada imtihan etmeleri usûlü getirildi. Her sene on beş kişi dersiâm olarak ayrılırdı. İmtihanı kazananlara dört yıl sonra görev belgesi verilerek 200 kuruş maaş bağlanırdı. Bu maaşlar zamanla artardı. Sultan İkinci Abdülhamîd Han maaşsız ders okuttukları dört yıl içinde dersiâmlara kendi hazînesinden dört altın lira vermeyi karar altına almıştı. Dersiâmlara belge verilip maaş bağlanınca, özel olarak verilen aylık kesilirdi. Okuttuğu talebeye icâzet (diploma) veren dersiâmlar için müciz (izin veren) dersiâm tâbiri kullanılırdı.