Rehber | Kategoriler | Konular
YEşiL CaMi (iznik)
Osmanlı devrinde yapılan ilk câmilerden. Adını minâresinde bulunan yeşil renkli çinilerden almaktadır. Çandarlı Kara Halil Hayreddîn Paşa tarafından 1378 yılında inşaası başlatıldı. Onun aynı yılda ölümü üzerine oğlu Ali Paşa 1392'de tamamladı. Mîmarlığını Hacı Mûsâ adlı bir Türk mîmârı yaptı. Eser, mekânı tek kubbe altında toplama esâsına dayanan Osmanlı câmi mîmârisinin ilk uygulamalarındandır.
Oldukça derin ve yanlara doğru da ikişer kemerle açılan üç gözlü son cemâat yeri, yüksek sekizgen kasnak üzerine tutulmuş dilimli bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenin iki yanında aynalı tonozlar vardır.
Câminin son cemâat mahallinden büyük kubbeyle örtülü kısmına geçilen giriş bölümü, son cemâat yerinin bir tekrarı gibi yanlarda aynalı tonoz, ortada iri dilimlerle yivlenmiş sağır fenerli bir kubbe ile örtülüdür. Giriş kapısı ile büyük kubbe arasında kalan bu ara bölüm sebebiyle câmi, Osmanlı mîmârisinde tek kubbeli câmi stilinden büyük ve merkezî kubbeli Selâtin câmilerine giden inkişâfın ilk basamağı sayılır.
Aşağı yukarı yarım küre olan ana kubbeye geçiş, prizmatik üçgenlerle sağlanır. 11 metre çapındaki kubbe bir kasnak üzerine oturmaktadır. Câminin duvarları içten ve dıştan mermer levhalarla kaplıdır.
Câminin son cemâat yerinde bulunan mermer şebekeler orijinal olmayıp, inşâ edilmiştir. Selçuklu mîmârisi etkisinin çok görüldüğü binâda, giriş kapısını çevreleyen mukarnaslar, bu tesirlerin eseridir. Mîmârisinde yer alan çinilerde yeşilin yanında sarı, firuze ve mor renkler de kullanılmıştır.
Mihrap mermer olup sâde bir işlemeye sâhiptir. Köşe sütûnlu mukarnas nişli, geometrik geçmeli rumî ve palmelerle süslüdür. Câmide kullanılan bütün sütunlar ve başlıklar orijinaldir.