Rehber | Kategoriler | Konular
TEZKiRE
Alm. 1. Biographienwerk (n), 2. Vermer (m), 3. Bescheinigung, Schein (m), Fr. 1. Livre (m) de biographies, 2. Billet (m), 3. Permis (m), officiel, İng. 1. Biographical memoir, 2. Short note or letter, 3. Official certificate, 4. Soldier's discharge papers. Çeşitli kimselerin biyografilerini veren kitap. Kısa pusula. Herhangi bir iş için izin verildiğini bildiren hükümetin verdiği kâğıt. Askerin görevini bitirdiğini terhis olduğunu bildiren belge. Özellikle şâirlerin hayatlarıyla şiirlerinden söz eden eser. Bunlardan başka mânâlara da gelen bu kelimenin günümüzde kullanılışı çok azalmış ve daha çok izin tezkiresi, mâzeret tezkiresi, terhis tezkiresi gibi bâzı resmî belgelerin adlarında veya ?tezkire almak, tezkiresini eline vermek? gibi sözlerde kalmıştır. Kelimenin halk arasındaki kullanılışı daha çok tezkere veya teskere şeklindedir.
Tezkire kelimesi, eski kültürümüzde târihî ve edebî bir terim olarak da kullanılmaktadır. İslâmiyetin kabulünden 19. asır sonlarına kadarki kültür hayâtımızda, din-tasavvuf, fen, sanat ve bilhassa edebiyat sahasında tanınmış şahısların hayatlarından ve eserlerinden söz eden biyografik eserlere tezkire denir. Bu eserleri ?âlimler ve şâirler ansiklopedisi? şeklinde târif etmek de mümkündür.
Şâirleri anlatan eserlere tezkiretü'ş-şuarâ (şâirler tezkiresi veya tezkire-i şuarâ), velî denilen Allah dostlarını ve menkıbelerini anlatan eserlere ise tezkiretü'l evliyâ (velîler tezkiresi) adı verilir. Bunlar kadar yaygın olmamakla berâber daha başka mesleklere âit biyografilere de bu isim verilirdi. Tezkire-i ilmiye (âlimler tezkiresi), tezkiretü'l-hattâtin (hattatlar tezkiresi) gibi. Araplar, bu tür kitaplara tabakât adını verdiler. Tezkire, bunun Türkler ve İranlılar tarafından kullanılan adıdır. Sonraları bunlara tercüme-i hâl de denmeye başlanmıştır.
Tezkire kelimesinin asıl kullanılış yeri şâir biyografileridir. Şâir tezkireleri veya kısaca tezkireler, gerek kendi asırları gerek günümüz için sâde bir biyografi olmaktan öte bir mânâ ifâde ederler. Bu eserler o devrin şâirlerini, edebiyatçılarını toplu ve müstakil olarak içine alan yegâne eserlerdir. Tezkirelerin gâyesi devrin şâir ve edebiyatçılarını tanımaktır.
Tezkire yazarları, eserlerine aldıkları şâirlerin hayatlarında bu hayâtın çeşitli teferruatına, fizikî ve rûhî görünümlerine hattâ içinde yetiştiği sosyal ve edebî çevreye kadar inmeye çalışırlar. Aynı zamanda şâirin sanat yönüne, şâirlik gücüne ve husûsiyetine, çevresiyle olan çeşitli sanat münâsebetlerine, eserlerinin değerine, bunlardan seçilmiş örneklere en az hayâtı kadar yer verir, değerlendirmede bulunurlar. Bu yönleriyle tezkireler, edebiyat, târih ve tezkireciliğimizin en kıymetli kaynaklarıdır.
Tezkireler, başlangıçtan tezkirenin yazıldığı târihe kadar yaşayan şâirleri bütünüyle verirler. Bu eserler için başlangıç 13. asra kadar inebilir. Tezkirelerin bâzıları şâirleri elifba sırasına göre, bâzıları da belli zaman aralıklarına göre grup grup ele alır.
Türk edebiyatında otuz kadar şâir tezkiresinin varlığı bilinmektedir. İlk Türk tezkirecisi 15. asrın büyük Çağatay şâiri Ali Şir Nevâî'nin, Mecâlisü'n-Nefâis adlı eseridir. Osmanlı sahasında ilk tezkireyi Edirneli Sehî Bey yazmıştı. İsmi Heşt Behişt'tir.
Başlıca tezkireler, yazarları ve yazılış târihleri:
On altıncı asır:
Heşt Behişt (Sehî Bey-1538)
Lâtifî Tezkiresi (Lâtifî-1546)
Meşâir-üş-Şuarâ (Âşık Çelebi-1563)
Kınalızâde Tezkiresi (Kınalızâde Hasan Çelebi-1585)
On yedinci asır:
Riyâzü'ş-Şuarâ (Riyâzî-1592)
Zübdetü'l-Eş'âr (Âsım-1675)
Teşrîfâtü'ş-Şuarâ (Güftî-1677)
On sekizinci asır:
Safâî Tezkiresi (Safâî-1721)
Nuhbetü'l-Âsar (Beliğ-1721)
Adâb-ı Zurefâ (Râmiz-1783)
Mir'ât-ı Şiir (Âkif-1789)