Rehber | Kategoriler | Konular

TAşKöPRüLüZaDELER

Osmanlılar zamânında büyük âlimler yetiştiren âile. Moğol istilâsı sebebiyle İran taraflarından gelip Kastamonu'nun Taşköprü kasabasına yerleşen bu âile Taşköprülüzâdeler adıyla meşhur oldu. Taşköprülüzâde ismiyle tanınan Osmanlı âlimleri şunlardır:

Taşköprülü Mustafa Efendi: Osmanlı âlimlerinden. İsmi Mustafa bin Halil, lakâbı Muslihiddîn'dir. Şakâyık-ı Nu'mâniyye sâhibi Taşköprülüzâde AhmedUsâmeddîn Efendinin babası, Yavuz Sultan Selim Hanın hocasıdır. Taşköprü'de doğduğu için Taşköprülü diye meşhur olmuştur. 1453 (H.857) senesinde Kastamonu'ya bağlı Taşköprü'de doğdu. 1528 senesinde İstanbul'da vefât etti.

Küçük yaştan îtibâren ilim tahsiline başlayıp, önce babasından ve amcası Molla Muhammed Nikârî'den ilim öğrendi. Bursa'da Molla Derviş Muhammed'den ilim tahsil edip yüksek dereceye ulaştı. İstanbul Sahn-ı Semân (Fâtih) Medresesi müderrislerinden Molla Behâüddîn'den, Molla Mânisâvizâde, Kâdızâde ve Hocazâde'nin hizmetlerinde bulunup ilim öğrendi ve akranlarından üstün oldu. Bursa Esediyye Medresesinde, Ankara Ak Medresede, Üsküp İshak Paşa Medresesinde, Edirne Halebiyye Medresesinde müderrislik yaptı. Pâdişâh İkinci Bâyezîd Hanın dikkatini çekip, Şehzâde Yavuz Sultan Selim'e hoca tâyin edildi. Daha sonra Amasya, Bursa ve İstanbul'daki çeşitli medreselerde müderrislikte bulundu. Yavuz Sultan Selim pâdişâh olup Haleb'i fethedince hocasını Haleb kâdılığına tâyin etti. Fakat babasının ?Kâdı olma!? vasiyeti sebebiyle gitmek istemediğini pâdişâha arz etti. Bunun üzerine İstanbul Sahn-ı Semân (Fâtih) Medreselerinden birine müderris tâyin edildi. Daha sonra Bursa'daki Sultâniyye Medresesinde ve tekrar Sahn-ı Seman Medreselerinde müderrislik yapıp ilim öğretti. 1528 senesinde vefât etti.

Güzel ahlâk ve derin ilim sâhibi olan Taşköprülü Mustafa Efendi cömert ve kerem sâhibiydi. Vakitlerini ibâdetle ve ilim mütâlaa etmekle kıymetlendirirdi.

Eserleri:

1. Beydâvî Tefsîri'nin bir kısmını şerh eden risâlesi.

2. Sadruş-Şerîa adlı eserin bâzı kısımlarına yazdığı hâşiye.

3. Risâletün fil-Ferâiz.

4. Risâletün fî Halli Hadis-il-İbtidâ.

Taşköprülüzâde Ahmed Usâmeddîn Efendi: Osmanlı Devletinin yetiştirdiği en büyük âlimlerdendir. İsmi Ahmed, lakâbı Usâmeddîn, künyesi Ebü'l-Hayr'dır. Taşköprülüzâde diye meşhur olmuştur. Babası Muslihuddîn Mustafa Efendi, Yavuz Sultan Selim Hanın hocasıydı. 1495 senesinde Bursa'da doğdu. 1561 senesinde İstanbul'da vefât etti.

Taşköprülüzâde Ahmed Efendi, ilim sâhibi bir zâtın oğlu olduğu için küçük yaşından îtibâren ilim öğrenmeye başladı. İlk tahsilini babasından gördükten sonra, zamânının âlimlerinden Molla Alâüddîn Yetim'den amcası Kıvâmüddîn Kâsım'dan, Fenârizâde Muhyiddîn Çelebi'den ve Seydî Muhyiddin Efendi gibi âlimlerden aklî ve naklî ilimleri öğrendi ve bu âlimlerden icâzet (diploma) aldı. Tasavvufta Nakşibendiye yoluna girip, bu yolun büyüklerinin sohbetinde bulundu.

Yavuz Sultan Selim Han zamânında Dimetoka'da Oraç Paşa Medresesine müderris tâyin edildi. Kânûnî Sultan Süleyman zamânında İstanbul'da Hacı Hüseyinzâde Medresesinde, Üsküp İshak Bey Medresesinde, İstanbul Edirne ve Bursa'daki çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. İlim öğretip, talebe yetiştirdi. 1545 senesinde Bursa kâdılığına tâyin edildi. 1551 senesinde İstanbul kâdılığına yükseltildi. Ömrünün sonuna doğru gözlerinden rahatsızlandı. Kâdılık vazîfesinden emekliye ayrılıp kendi evine çekildi. İbâdetle meşgul oldu ve yazdığı eserlerini temize çektirdi.

1561 senesinde İstanbul'da vefât etti. Âşıkpaşa Mahallesinde Seyyid Velâyet türbesi civârında defnedildi. Mezarı duvarla çevrilmiştir.

Eserleri: Osmanlılar zamânında Anadolu'da yetişen âlimlerin büyüklerinden olan ve güzel ahlâk sâhibi olan Taşköprülüzâde Ahmed Usâmeddîn Efendinin eserlerinden bâzıları şunlardır:

1. Şakâyık-i Nu'mâniyye: Osman Gâzi'den başlayarak, Kânûnî Sultan Süleyman devrinde 1558 senesine kadar yetişen âlim ve evliyâların hal tercümelerinin anlatıldığı bu eser pâdişâhların sayısına göre on tabakaya ayrılmıştır. Eserde 371 âlim ve 150 evliyâ olmak üzere toplam 521 kişinin hal tercümesi yer almaktadır. Bu esere birçok zeyiller (ekler) yazılmıştır. Şakâyık-i Nu'mâniyye Osmanlılar devrinde bu konuda yazılan ilk eserdir. Eser Türkçedir.

2. Miftâh-üs-Seâde ve Misbâh-üs-Siyâde fî Mevduât-ul-Ulûm: Birçok ilim ve fen kollarını ve her ilimde yazılmış eserleri açıklayan kıymetli bir eserdir. Oğlu Kemâleddîn Mehmed Efendi tarafından bâzı ilâveler yapılarak Mevduât-ül-Ulûm adıyla Türkçeye tercüme edilmiştir.

3. Nevâdir-ül-Ahbâr fî Menâkıb-il-Ahyâr; Sahâbe-i kirâm evliyaullah, müctehid âlimler ve fen âlimlerinden bahseden bir eserdir.

4. Hâşiyetü alâ Hâşiyeti Seyyid Şerif alâ Şerh-it-Tecrîd: Kelâm ilmine dâirdir.

5. Şerh-ul-Ahlâk el-Adûdiyye.

6. Risâletün fil-Ferâiz.

7. Risâletün fil-Kazâi vel-Kader.

8. El-Câmi fil-Mantık.

9. Şerh-i Hadîs-i Erbe'în.

10. Risâlet-üş-Şifâ fî Devâ-il-vebâ.

11. Tabakât-ül-Fukahâ.

12. Muhtasarun fî İlm-in-Nahv.

13. Şerh-ul-Cezerî fî İlm-il-Kırâat.

Taşköprülüzâde Kemâleddîn Efendi: Osmanlılar devrinde yetişen âlimlerden. İsmi Muhammed, lakabı Kemâleddîn'dir. Taşköprülüzâde Ahmed Üsâmeddîn Efendinin oğludur. 1552 (H. 959) senesinde İstanbul'da doğdu. 1622 senesinde İstanbul'da vefât etti.

İlk öğrenimini babasından aldı. Zamânın âlimlerinden ilim tahsil edip, aklî ve naklî ilimlerde yükseldikten sonra, Şeyhülislâm Ebüssü'ûd Efendinin hizmetine kavuştu. Uzun müddet tefsir okudu. 1568 senesinde mülâzim (stajyer) oldu. 1576 senesinde Unkapanı Medresesine müderris olarak tâyin edildi. İstanbul'daki çeşitli medreselerde müderrislik yaptıktan sonra Selânik Medresesine nakledildi. 1592 senesinde Üsküdar kâdılığına ve aynı sene içinde Haleb Kâdılığına tâyin edildi. 1595 senesinde Şam, 1596 senesinde tekrar Haleb Kâdılığına getirildi. Daha sonra sırasıyla Bursa, Kâhire, İstanbul Galata, Selânik ve İstanbul kâdılıkları vazîfesinde bulundu. 1603 senesinde Anadolu Kâdıaskerliğine 1612 senesinde Rumeli Kâdıaskerliğine tâyin edildi. Daha sonra Gelibolu Kâdılığı ve tekrar Rumeli Kâdıaskerliği yaptı. 1620 senesinde Sadrul-Ulemâ ünvânına terfî etti. İkinci Osman Hanın Lehistan Seferine katıldı. Boğdan'a vardıklarında hastalandı. İstanbul'a dönmek üzere yola çıktıklarında İshakçı denilen yerde vefât etti.

İstanbul'a getirilerek Âşıkpaşa Mahallesinde Seyyid Velâyet türbesi civârında babasının kabri yanına defnedildi.

Yüksek ilim ve güzel ahlâk sâhibi olan Taşköprülüzâde Kemâleddîn Efendi birçok eseri Arapçadan Türkçeye tercüme ettiği gibi şiirle de meşgul olmuştur.

Eserlerinden bir kısmı şunlardır:

1. Mevduât-ül-Ulûm: Babası Taşköprülüzâde Usâmeddîn Ahmed Efendinin yazdığı Miftâh-üs-Seâde adlı Arapça eserin Türkçeye tercümesidir. İki cilt olup, Osmanlı-Türk dilinde kitâbiyât (bibliyografya) ilmine dâir yazılan eserlerin en önemlilerindendir. 1895 senesinde İkdâm Gazetesi matbaasında basılmıştır. Piyasada mevcuttur. Bu kitabı okuyan anlayışlı ve insaflı bir kimse İslâmiyetin yirmi ana ilmini ve bunların kollarından seksen ilmi; bu ilimlerin âlimlerini ve herbirinin yazdığı kitapları görerek, durmadan, yılmadan yazan İslâm âlimlerinin çokluğu ve her birinin ilim deryâsına dalmadaki mahâretlerine hayran kalmaktan kendini alamaz.

2. Kehf Sûresi Tefsirine Hâşiyesi.

3. Risâle-i Hüseyin-i Vâizî Tercümesi.

4. Tercüme-i Târih-i Kaht-ı Mısır.

5. İddetül Eshâb-il-Bidâye ven-Nihâye.

6. Kâside-i Bürde'ye yazdığı tahmis (beşleme).

7. Târih-i Sâfi: Osmanlılar, Abbâsîler ve Muhtelif hükümdarlardan bahseden târih kitabı.

8. Kitâb-ül-İstiâb fî Mârifet-il-Eshâb Tercümesi: Üç bin beş yüz sahâbinin hal tercümesini içine alır.


Konular