Rehber | Kategoriler | Konular
şEYH BEDREDDiN
Osmanlı Devletinin idâresini ele geçirmek isteyen bâtınî lideri. Dedesi Abdülazîz, Sultan Birinci Murâd Hanın ilk zamanlarında Dimetoka'da ölmüş, babası İsrâil ise, Dimetoka'daki Bizans kumandanının kızıyla evlenerek Samavna Kalesine kâdı tâyin edilmişti. Bu evlilikten 1368 senesinde Şeyh Bedreddîn doğdu. Simavne Kâdısı oğlu diye biliniyorsa da sonradan yakıştırma sûretiyle yanlışlıkla Kütahya'nın Simav kasabasına nisbet edilerek Bedreddîn Simavî denildi.
Şeyh Bedreddîn küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. İlmini arttırmak için önce Bursa, sonra Konya ve Kâhire'ye gitti. Kâhire'de büyük âlim Seyyid Şerîf Cürcânî ve Aydınlı Hacı Paşa ile berâber Mübârekşâh Mantıkî'den din ilimleri, felsefe ve mantık okudu. Tahsilini tamamladıktan sonra Tebriz'e giderek, Tîmûr Hanın huzûrunda yapılan ilmî sohbetlere iştirak etti. Daha sonra Kazvin'e giden Şeyh Bedreddîn, burada doğru yoldan ayrılarak sapık Bâtınîlik fırkasına girdi. Dönüşünde Memlûk Sultânı MelikZâhir Berkuk'un oğlu Ferec'e hoca tâyin edildi. Bir müddet sonra Anadolu'ya dönerek Karaman, Germiyan, Aydın, Tire ve diğer bâzı Batı Anadolu şehirlerini dolaştı.
Daha sonra Edirne'ye yerleşen Şeyh Bedreddîn'in bu faaliyetleri Osmanlı Devletinin fetret devrine tesâdüf etmiştir. Edirne'de hükümdârlığını îlân eden Mûsâ Çelebi, Şeyh Bedreddîn'i kazasker tâyin ederek, bilmeden onun nüfûzunun yayılmasına yardım etti. Bundan istifâde eden Şeyh Bedreddîn, sinsi bir şekilde faaliyetlerine hız verdi. Onun asıl gâyesi devlet idâresini eline geçirmekti. Ancak Çelebi Mehmed Han, kardeşi Mûsâ Çelebi'yi yenip birliği sağlayarak devlete hâkim olunca, Şeyh Bedreddîn'i görevinden alarak, İzmit'te mecbûrî ikâmete memur etti.
İzmit'te yerleşen Şeyh Bedreddîn, Osmanoğullarının saltanatını yıkmak için, câhil halk tabakası üzerinde etkili olabilecek fikirlerini yaymak için kitaplar yazdı. Her türlü mülkiyetin kaldırılması ve toprakla malın müşterek olmasını tavsiye eden Şeyh Bedreddîn, komünizme benzeyen bir sistemi halk arasında yaymaya başladı. Aynı zamanda bâtınîlik propagandası yaparak Ehl-i sünnet akîdelerini yıkmaya çalıştı.
Şeyh Bedreddîn'in, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde halîfeleri vardı. Bunlar arasında bilhassa İzmir civârındaki Karaburun'da bulunan Börklüce Mustafa adındaki halîfesi, etrâfında binlerce taraftar topladı. Şeyh Bedreddîn hacca gitmek bahânesiyle Kastamonu'ya ve oradan da Sinop'a geçerek, bir gemiyle Kefe limanına çıktı. Daha sonra Eflak Voyvodasının yanına gitti. Eflak Voyvodası Türk hâkimiyetinden kurtulmak ümîdiyle Bedreddîn'e elinden gelen yardımı yaptı.
Böylece Rumeli'de Şeyh Bedreddîn, Karaburun'da Börklüce Mustafa, Manisa'da Börklüce'nin sağ kolu Yahûdî dönmesi Torlak Kemâl, devlete isyân bayrağını açtılar. Tuna'nın güneyine geçen Bedreddîn, ne kadar âsî varsa etrâfına toplayarak Deliorman'da kuvvetlerini arttırdı. Börklüce Mustafa'nın beş bin kişiyle İzmir sancakbeyini yenmesi üzerine isyân korkunç bir hâl aldı. Son olarak Saruhan sancak beyinin Börklüce'ye yenilmesi Çelebi Sultan Mehmed Hanı harekete geçirdi. Velîahd Şehzâde Murâdın yanına Vezîriâzam Bâyezîd Paşayı katıp Börklüce'nin üzerine gönderdi. Bâyezîd Paşa yapılan muhârebede âsîlerin pekçoğunu imhâ etti. Kalanını esir aldı. Esirlerin çoğunu, sorgulamadan sonra cezâlandırdı. Börklüce Mustafa mahkeme edildikten sonra îdâmına karar verildi ve karar yerine getirildi. Manisa civârında Torlak Kemâl ile 3000 âsî de yakalanıp öldürüldü. Anadolu'da isyânın bastırıldığını öğrenen Şeyh Bedreddîn, Deliorman'da müşkül vaziyette kaldı. Çünkü etrâfında bulunan çapulcuların büyük bir kısmı Anadolu'daki isyânın bastırıldığını duyarak kaçmışlardı. Bu sebeple Bâyezîd Paşa Rumeli'ye geçerek, Bedreddîn ve taraftarlarını Deliorman'da küçük bir çarpışmadan sonra kolaylıkla yakaladı. Kardeşi Mustafa Çelebi'ye karşı Rumeli'ye geçmiş olan Çelebi Sultan Mehmed Hanın bulunduğu Serez'e yolladı. Sultan Mehmed Han, onu Mevlânâ Haydar başkanlığındaki mahkemenin huzûruna çıkarttı.
Bedreddîn, Heratlı Mevlânâ Haydar'ın suâlleri netîcesinde suçlu ve cezâsının îdâm olduğunu bizzât kabul etti. 1420 senesinde Serez pazarında asıldı. Bu sûretle Mustafa Çelebi hâdisesi ile aynı zamanda vukû bulan ve devleti çok zor duruma sokan ayaklanma, Bâyezîd Paşanın gayret ve çalışmalarıyla ortadan kaldırıldı.
Şeyh Bedreddîn, Ehl-i sünnet akîdesini çok iyi öğrenmişti. Sonraları sapıtarak Peygamber efendimizin yolunu yıkmak için sinsi fikirleri yansıtan bir çok kitap yazdı. Bâtınî îtikâdına göre yazdığı Vâridât adlı eserinde, Cennet'i, Cehennem'i ve kıyâmette insanların dirileceğini inkâr etmektedir.