Rehber | Kategoriler | Konular
ROMANYA
DEVLETİN ADIRomanya
BAŞŞEHRİBükreş
NÜFÛSU23.332.000
YÜZÖLÇÜMÜ237.500 km2
RESMÎ DİLİ(Rumence) Macarca, Almanca
DÎNİOrtodoks, Katolik, Kalvenist, Lüther, Yahûdî
PARA BİRİMİLeu (= 100 bani)
Türkiye'nin kuzeybatısında ve Balkan Yarımadasının kuzeydoğusunda 20°15' - 29°42' doğu boylamları ile 43° 37' 48°16' kuzey enlemleri arasında bir Doğu Avrupa ülkesi. Doğuda Karadeniz, Ukrayna ve Moldovya, kuzeyde Ukrayna, batısında Macaristan ve Yugoslavya, güneyinde Bulgaristan ile çevrilidir.
Târihi
Bir Hind-Avrupa grubu olan Trakyalılar, Romanya toprakları üzerinde yaşamış ilk insanlar olarak bilinir. Bunların bir kolu olan Dokyalılar M.Ö. 800-300 yılları arasında Burebista liderliğinde Transilvanya merkez olmak üzere, Dakya Devletini kurdular. M.S. 106-271 yılları arasında Romalılar toprakları istilâ ederek insanları Romalılaştırdılar.
Osmanlı İmparatorluğu 1299 yılında kurulduktan sonra kısa zamanda cihan devleti olmuştu. Osmanlılar Avrupa içlerine İslâmiyeti yayabilmek için önceleri Balkanlara olmak üzere, Avrupa seferleri düzenlemekteydiler. 1394'te Dovin, 1456'da Belgrad, 1475'te Vaslui, 1476'da Schera seferleri, Osmanlıların Avrupa'ya ilk adım atma dönemi savaşlarıdır. 16. yüzyıl başlarındaki iki Romanya toprağı olan Eflâk ve Boğdan, Türk hâkimiyeti altında birer derebeylik oldular. Askerî ve diplomatik açıdan Osmanlı Sultanının emrine göre hareket eder ve yıllık vergi verirlerdi. İdârecileri, Osmanlı Pâdişâhları tarafından tâyin edilirdi. Zâten bunların derebeyleri kendi tebealarını Avrupalıların saldırılarından korumak için Osmanlı idâresinde kalmayı arzu ediyorlardı. Eflâk ve Boğdan halkı, Avusturyalılar, Ruslar, Tatarlar, Kazaklar ve Lehlerden ibâret bölgedeki diğer ordulara karşı Osmanlı ordusunun yanında yer aldılar.
1679'da Eflâk Derebeyi olan Şerban'ın yerine 1688'de yeğeni Kostantin Brincoveanu geçti. Bu sırada Boğdan Derebeyi Dimitri idi. Bu iki derebeyi 1711 yılında Osmanlı-Rus Harbi esnâsında isyân ederek, Deli Petro'ya yardım ettiler. Bunda, İstanbul'dan Balkanlara göç eden Yunan asıllı grupların tesiri büyüktü. Bunlar Eflâk ve Boğdan'ın idârî hayâtına nüfûz etmişlerdi. Yaklaşık bir asır Türk idâresindeki derebeyliklerin bu isyanları ve huzursuzluk çıkarmaları üzerine Eflâk ve Boğdan tahtları ?voyvodalık? adı altında yeni bir sisteme konuldu. Bu sıralarda Osmanlı Devletinde duraklama devri başlamıştı. 18. yüzyıl sonlarına doğru Rusya, Osmanlı Devletine olan düşmanlığını arttırdı. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Rusya, Osmanlılardan bâzı haklar elde ederken bu arada bu iki derebeyliğin iç işlerine müdâhale etme yetkisini de kazandı. Her ne kadar kontrol Osmanlılarda kaldıysa da, birçok ticârî imkânlar kaybedildi. Bir yıl sonra Bukovina, Avusturya'ya bırakıldı. 1812 yılında Besarabya da elden çıktı. 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbinden sonra 1834 yılına kadar Eflâk ve Boğdan, Rusya hegemonyası altına tamâmen girdi. Kont Pavel Kiselev, Rusya'dan destek görerek, Osmanlı medeniyetini ortadan kaldırmaya çalıştı.
1859 yılında iki eyâlet birleşti ve 1861 yılında Romanya olarak anıldı. 1877 yılında Romanya, Berlin Antlaşmasıyle Türk hâkimiyetinden uzaklaştı. Bağımsızlıktan sonra, 1878'de krallık oldu. 1881'de I. Carol Romanya'nın ilk kralı oldu. 1886 yılında Romanya, tek meclisli anayasal monarşik idârî sistemine döndü.
Birinci Dünyâ Harbinden sonra Romanya'nın sınırları genişledi. Basarabya ve Bukovina'dan sonra Banat ve Transilvanya da ele geçirildi. Fakat çok geçmeden Basarabya ve kuzey Bukovina'yı, her zaman olduğu gibi 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi esnâsında da yıllarca adâleti altında refah içinde yaşadıkları Osmanlılar aleyhine olarak, yardım ettikleri Rusya'ya bırakmak mecburiyetinde kaldı. Hatta yoğun tehditler neticesinde Güney Dobruca da Bulgaristan'a terk edildi.
İkinci Dünyâ Harbi esnâsında Marshla lon Antonescu, Rusya'ya karşı Almanya ile birleşme teşebbüsüne geçti. Askerî bir hareketin lideri olan Antonescu 1944 yılında Sovyet entrikası ile Kral Michael tarafından bertaraf edildi ve Romanya, rusya'nın yanında yer aldı. Çok geçmeden Romanya komünizmin kucağına düştü. 1947 yılında bir Halk Cumhûriyeti hâlini aldıysa da bütün alanlardaki devletleştirilme bunu sâdece lâfta bıraktı.
1965 yılındaki yeni Anayasaya göre, Romanya artık Halk Cumhûriyeti olmaktan çıkmış ve bir sosyalist ülke durumuna düşmüştü. Tehlikeyi sezenler 1966'da Rusya'ya karşı bir bağımsızlık hareketi geliştirmeye çalıştılar. 1970 ve 1973'te Romanya Devlet Başkanı Nicolai Çavuşesku (Ceausescu) ABD'yi ziyâret etti. ABD ile 1976 yılında 10 yıllık bir ticârî anlaşma imzâlanarak, nisbeten Rusya'dan uzak durulmaya çalışıldı.
1982 yılında Romanya bir miktar daha batıya yaklaştı, üç milyar dolar dolayındaki borçlarının ödenme süresinin uzatılmasını batılı ülkelerden talep etti.
Doğu Blok Devletlerinde komünist rejimin hızla sarsıldığı 1989 sonlarında Romanya'da ilk gösteriler başladı. Gösterilerin kanlı biçimde bastırılması, ülke çapında gerginliğin artmasına sebep oldu. Ordunun, ayaklanan halkın yanında yer alması üzerine, ülkeden kaçmak isteyen Çavuşesku, yakalanarak hanımı ile birlikte yargılandıktan sonra kurşuna dizildi. Yönetimi üstlenen Ulusal Kurtuluş Cephesi, sosyalist rejime son vererek, çok partili sisteme geçiş yolunu açtı. Nisan 1990'da ilk serbest seçimler yapıldı.
Fizikî Yapı
Romanya'nın yüzölçümü yaklaşık 237.500 km2dir. Güneydoğu Avrupa'da Karadeniz kıyısında yer alır. Doğu bölgesi olan Dobruca, Karadeniz kıyısında bulunur.
Romanya'nın yaklaşık olarak üçte ikisi dağlık ve tepelik, geri kalan üçte biriyse yaylalık ve düz arâzidir. Doğu Karpat Dağları ülkenin omurgasını teşkil eder. Güneydoğuya doğru geniş bir kavis çizerek yaklaşık 97 km'lik bir mesâfe kat eder ve sonra ülkenin batısına döner ve burada Transilvanya Alpleri adını alır. Böylece ülkenin kuzey ortasındaki Tansilvanya Yaylası sanki duvarla çevrilmiş gibidir. Bu dağlar genel olarak aşınmış ve alçaktır. Yükseklikleri 900 m ilâ 1800 m civârındadır. Ülkenin en yüksek yeri Tansilvanya Alplerinde yer alan, yaklaşık 2548 m yüksekliğindeki Negoi Tepesidir. Transilvanya Alpleri, Karpatlara nazaran daha yüksek olup, ekseri tepeleri 2500 m civârında yüksekliğe sâhiptir. Romanya dağları ormanlarla kaplıdır. Bâzı dağların yüksek bölgeleri çayırlık ve buzul gölleriyle doludur.
Karpatların doğu ve güney etekleri Boğdan ve Eflâk yaylaları olup, doğuda Prut Nehri ve güneyde Tuna Nehri arasında boylu boyunca uzanır. Ortada dağ kavisinin iç kısmında yer alan Transilvanya Havzası, yaklaşık 450 m ortalama yüksekliğe sâhip tepelerle dolu yüksek bir yayladır. Bu bölge Mureş ve Someş nehirlerinin geniş ve derin vâdileriyle yer yer yarılmıştır.
Ülkenin denize açılan doğu yönünde yer alan Dobruca, Romanya'nın tek sâhil şeridine sâhip bölgesidir. Dobruca, Tuna ile Karadeniz bölgesinde yer alıp, yaklaşık 290 km'lik kıyıya sâhip bir bölgedir. Bölgenin kuzeyi alçak ve bataklık, güneyi ise, kumlu plaj arâzi ve sarp kayalıktır. Dobruca'dan başka ülke Eflâk, Boğdan, Banat ve Transilvanya olmak üzere dört bölgeye daha ayrılabilir.
Ülkenin üçte birini kaplayan Boğdan, Doğu Karpatlar ile Moldovya sınırını çizen Prut Nehrinin arasında yer alır. Bölgenin önemli şehri Iaşi'dir. Ülkenin başşehrinin yeraldığı Eflâk ise, Transilvanya Alpleriyle Bulgaristan sınırı arasındadır. Ülkenin tam orta bölgesinde yer alan Transilvanya'nın başşehriyse Cluj-Napoca'dir. Macaristan ve Yugoslavya sınırına dayanan kısım ise merkezi Timişoara olan ve düz, bataklık ve verimli bir yayla görünümündeki Banat bölgesidir. Ülkenin en doğusunda yer alan Dobruca'nın merkeziyse Canstanta (Konstanta) dır. Kuzey Tuna deltasından başlayan bölgenin ortası göllerle doludur. Güney bölgesiyse ?Romanya Riviera?sı olarak bilinir ve burada pekçok plaj vardır.
İklim
Romanya'nın iklimi orta nemlilikte olan tipik bir kara iklimidir. İklim, geniş ölçüde, mevsimlere ve bölgelere göre farklılıklar gösterir. Yaz ayları kurak ve sıcak, kış ayları ise sert ve karlı geçer. Sonbahar mevsimi uzun sürerken, İlkbahar çok kısa müddetle kendini gösterir. Ocak ayı sıcaklık ortalaması yaklaşık -3°C ve haziran ayı sıcaklık ortalaması ise 23°C'ye yükselir. Ülkenin yağışı her yerde hemen hemen aynı olmakla berâber, doğu bölgeleri ve dağlık alanları diğerlerine göre biraz daha fazla yağış alırlar. Dağlık alanlarda yıllık yağış ortalaması yaklaşık 1270 mm ve Delta bölgesinde ise 380 mm civârındadır. Ülkenin genelinde ise yıllık yağış oranı 715 mm dolayındadır. Bahar aylarında sellere ve yaz aylarında kuraklıklara rastlamak mümkündür.
Tabiî Kaynakları
Ülkenin dörtte biri ormanlıktır. Ülke yüzölçümünün sâdece onda birlik bir bölümü çıplak dağlardan ve sulardan teşekkül etmiştir. Toprakların yaklaşık üçte birine yakın bir bölümü ekim için oldukça müsâittir.
Romanya'nın topoğrafik çeşitliliği, başkalığı oldukça dengeli olup, geniş ovalar, çok sayıdaki ırmak ve su yolları, verimli toprakları ve uygun iklimiyle dikkat çeker. Yoğun ormanlık olan dağlarda geniş ölçüde çayır alanları da vardır. Bu durum başta koyun olmak üzere hayvancılık için geniş imkânlar kazandırır. Sık ormanlar kereste kaynağı durumunda ve tepe etekleriyse bağ ve meyve bahçeleriyle dolu bölge hâlindedir.
Dağlar ve etekleri aynı zamanda demir ve tuz yatakları bakımından zengindir. Bundan başka, buralar, aşağı yukarı iki bin çeşit mineral kaynağına sâhiptir. Romanya, Rusya'dan sonra Avrupa'nın en çok petrol üreten ülkesidir. Ayrıca dünyâda nâdir olarak çıkarılan metan gazı(ural gazı) bakımından da oldukça zengindir.Ülkede çıkarılan diğer yeraltı zenginlikleriyse şunlardır: Kömür, linyit, demir filizi, manganez, krom, molibtenyum, bakır, kurşun, çinko, gümüş, altın, antimon, boksit, cıva ve uranyum.
Ülkede yetişen başlıca hayvanlar genel olarak koyun, sığır ve domuzdur. Dobruca bölgesi balık çeşitleri, kuş çeşitleri ve vahşi hayvanlar bakımından oldukça zengindir. Yaklaşık 60 çeşit balık ve 300'ü aşkın kuş çeşidi yetişir. Vahşi hayvanlardan daha çok kurt, kakum, yabânî domuza ve yabânî tavşana rastlanır.
Romanya, zengin ve dâimî akar nehir şebekesine sâhiptir. Başlıca nehirleri Tuna, Prut, Mureş, Someş, Iolomita, Siret ve Olt'tur. Çoğu nehirlerden hidroelektrik potansiyel ve Tuna ile Prut'tan da su yolu ulaşımı sağlanabilmektedir. Tuna Nehri, ülkenin Yugoslavya, Bulgaristan ve Rusya sınırlarını çizer ve doğuya doğru üç kola ayrılır. Sonra bataklık Tuna Deltasını meydana getirerek Karadeniz'e dökülür.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Ülke nüfusu 23.168.000 dolaylarındadır. Nüfus yoğunluğu yaklaşık 94'tür. Yıllık nüfus artışı % 1 civârındadır. Nüfûsun % 88'i Romen, % 8'i Macar ve % 2'si Alman'dır. Toplam nüfûsun yaklaşık yarısı şehir hayâtı yaşamaktadır. Ayrıca Ruslar, Tatarlar, Türkler, Yahûdîler, Bulgarlar, Çekler, Slovaklar, Yunanlılar, Ermeniler, Çingeneler ve Sırp-Hırvat-Sloven grupları da mevcuttur.
Halkın % 80'i Ortodoks, % 10'u Katoliktir. Ayrıca bir miktar Müslüman, Yahûdî, Kalvenist ve Lütherist de vardır. Resmî dil Rumencedir. Macarca ve Almanca da yaygın olarak kullanılır.
Halkın sosyal yapısı İkinci Dünyâ Harbi sonrası ülkeyi karartan komünizmden sonra çok değişmiş, özel mülkiyet ve hür irâde kalmamıştır. 1989'da komünist rejimin büyük bir sarsıntı geçirmesi Romanya'ya da yansıdı ve ülkede sosyalist rejime son verildi.
Ülkede okuma-yazma oranı % 98'dir. Genç nüfûsun % 70'i okul hayâtındadır. Ülkenin hayat standardı yüksek ise de, 1977'de 1300 kişinin ölümüne sebep olan Bükreş zelzelesinin inşaat ve endüstri sektörüne ağır bir darbe vurması ve gıdâ maddeleri yetersizliği ekonomide ciddi krizlere yol açmıştır.
Nüfûsun büyük bölümünü meydana getiren Romenler köken olarak eski Trakyalıların, Dakya kolundan gelirler. Daha sonra Roma idâresinin gelmesiyleRomalılaşmışlardır. Uzun yıllar Osmanlı idâresi altında yaşayan Romenler, Türk âdet ve an'anelerinin, hayat tarzının ve adâlet sisteminin tesiriyle, Osmanlı kültür potansiyelinden çok şeyler almışlar ve bunları günümüze kadar sürdürmüşlerdir. Halkın bugün hazırladığı Türk yemeklerinde marmelât, çorba, tavuk suyu çorba, sarma, ızgara, kebab, sazan balığı, koyun sütünden yapılmış peynir, pastırma, havyar ve Türk sitili tatlılar bu dönemden arta kalan izlerdir. Ayrıca çay ve Türk kahvesi, Romenlerin alışkanlıkları arasına girmiştir.
Romanya'nın başşehriBükreş olup, ülkenin en gelişmiş şehridir. Diğer önemli şehirlerse; Brasov, Timisoara ve Konstanta'dır.
Siyâsî Hayat
Romanya, önceleri Sovyet Rusya kalkınma modelini benimsedi. Bununla beraber batı ülkeleriyle de dostâne ilişkiler içine girdi. Bu vesileyle çok güçlükle kazanmış olduğu özerkliğini korumayı başardı. İMF'ye 1971 yılında üye oldu. 1981 yılında dış borç miktarı 15 milyar doları geçti. SSCB'de Gorbaçov'la başlayan ve bütün Doğu Avrupa'yı saran glastnost (yenileşme) hareketinden Romanya da etkilendi. Bunu önlemek için zamanın Devlet Başkanı Nicola Ceausescu (Çavuşesku) baskı ve şiddet yönetimini daha çok sertleştirdi. 1989'da Temeşvar'da yapılan gösterileri kanlı bir şekilde bastırdı. Bunun üzerine Ordu halkın yanında yer aldı. Çavuşesku devrildi. Siyâsî etkinliği olan karısı ile birlikte kaçmak isterken yakalanıp kurşuna dizildiler. Böylece Romanya'da sosyalist rejim son buldu. Bir Millî Kurtuluş Cephesi Konseyi (MKCK) kuruldu. Konsey Başkanlığına geçici olarak İon İliescu getirildi. İlk serbest seçimlere geçilme kararı alındı. 20 Nisan 1990'da yapılan serbest seçimlerde İ. İliescu'nun başkanlığındaki MKCK, oyların büyük çoğunluğunu alarak yönetimi ele aldı. Romanya böylece parlamenter sisteme geçerek, serbest piyasa ekonomisini uygulamaya başladı.
Ekonomi
Ülke ekonomisinin % 80'i tarıma ve % 8'i endüstriye dayanır. Ülke topraklarının % 90'ı ekime müsaittir. Fakat Romanya'nın millî gelirinin ancak % 40'ına yakın bir bölümü tarımdan karşılanır. Ülke dünyânın önde gelen tahıl üreticisi devletlerinden biridir. En önemli tarım ürünleri mısır, arpa, buğday, şekerkamışı, üzüm ve meyvedir. Bundan başka yulaf, çavdar, sebze, ayçiçeği, soya fasulyesi, tütün, pamuk, kenevir ve keten de yetiştirilir. Koyun, sığır ve kümes hayvanları yetiştirilmesi yaygındır. Balıkçılık önemli bir gelir kaynağı olup, daha çok mersinbalığı ve sakallı tatlı su balığı avlanır.
Romanya dünyânın on dördüncü büyük makina yapımı ve metal işçiliği bakımından gelişmiş ülkesidir. Daha çok traktör, lokomatif, elektrikli âletler ve yol delme techizâtı yapılır. Endüstrisi esas olarak, demir ve çelik üzerine kurulmuştur. Bundan başka kimyâ sanâyii, inşâat malzemeleri, çimento, kereste ve odun endüstrisi, gıdâ sanâyii, tekstil ve kumaş dokuma, elbise ve ayakkabı îmâlâtçılığı, lastik eşyâlar ve petrol ürünleri endüstrileri mevcuttur.
Ülkede başlıca çıkarılan mâdenler; kömür, demir, petrol, metan gazı, boksit, manganez, kurşun, çinko, altın ve gümüştür. Romanya dünyânın onuncu tuz ve altıncı tabiî gaz üreticisidir. Fakat, tabiî gaz üretimi kömür ve demir ithâlâtına bağlı kalmaktadır.
Ülkenin para birimi Leu'dur. Turizm ülkenin önemli bir gelir kaynağıdır. İthâlâtının % 16'sını Rusya ile yapar. Diğer ithâlât yaptığı ülkeler ise Almanya, ABD ve Irak'tır. Romanya'nın toplam ihrâcâtının % 18'i yine Rusya iledir. Ayrıca Almanya'ya da ihrâcât yapmaktadır.
Romanya, hidroelektrik santralları ve su yolu ulaştırması bakımından müsâit bir ülkedir. 1972 yılında Yugoslavya ve Romanya arasında Tuna Nehri üzerinde kurulan ?Demir Kapı? geçidi, dünyâdaki bu tip beş büyük projeden biridir. Ayrıca Bistrita, Olt ve Siret nehirleri üzerinde de hidroelektrik santralları kurulmuştur.
Ülkenin işçi gücünün tamâmına yakın bir bölümü iki alanda kullanılır. Bunlardan % 40'ını tarım ve % 25'lik bir bölümünü de endüstri istihdam eder.
Ülkenin bütün ulaştırma ve haberleşme sistemleri devlet kontrolü altındadır ve yalnız devlet yapar. Demiryollarının sâdece % 8'i elektriklidir ve % 10'u çift hatlıdır. Son yıllarda karayolu ulaştırma sisteminde gelişmeler görülmüştür. Karayolları daha çok Transilvanya bölgesinde yer alır. Nehir ve kanallarından önemli ölçüde ulaşım yapılır. Tamâmen devlete âit olan Tarom Havayolları hem içte hem de dışta hava ulaşımını sağlamaktadır. Ülkenin başlıca büyük limanları; Galati, Konstanta ve Broilo'dur.