Rehber | Kategoriler | Konular
HAVAALANI
Alm. Flughafen (m), Fr. Aeroport (m), İng. Airport. İniş ve kalkış pistleri, uçak park yerleri, bakım tamir ve kontrol atölyeleri, uçuş yardımcı sistemlerinin bulunduğu tesisleri ve uçak yerdeyken yolcuların hareketlerine ve eşyalarının taşınmasına gümrük işlemlerinin yapılarak, alışveriş ihtiyaçlarının karşılanmasına ve hatta yerleşim merkezleri ile terminâl arasında yolcuların taşınmasına yarayan tesislerin tamamı.
Bir hava alanının, o bölgedeki hâkim rüzgârlara göre düzenlenmiş en az iki pisti olmalıdır. Bu pistler iniş hâlindeki bir uçağın yere ilk teması esnasında ortaya çıkan ve 45 ton kadar olabilen büyük yükleri karşılıyabilmek için basınca dayanıklı (ön gerilimli) betondan inşâ edilirler. Günümüzde rüzgâr yönü artık birinci derecede önemli değildir. Modern jet uçakları rüzgâr doğrultusu ile 15 derece açı yapan pistlerden faydalanabilir. Ana pistlerden başka; varış yolu, yahut taksirut adı verilen ve uçakların terminal binasına veya bakım ve tâmir tesislerine giden yollar vardır. Bir de geceleri ve görüş şartlarının kötü olduğu zamanlarda kullanılmak üzere ışıklı işâret verme tertibatları mutlaka bulunur.
Hava alanında uçaklar büyük bir sâhayı kaplarlar. Büyük jet yolcu uçakları için 2-3 km uzunluğunda ve 50 m genişliğinde pistler gerekmektedir. Bir jet yolcu uçağının park edeceği alan 90 m genişliğinde olmalıdır. Hava trafiğinin yoğun olduğu saatlerde; büyük bir hava alanının park yerinde yaklaşık 50 uçak bulunabilir. Bunlar için gerekli park sâhasının uzunluğu ise 4-5 km'yi bulabilir.
Kalkış ve iniş pistleri dâimâ taş ve uçak parçaları gibi varlıklar ile ve kalkış ve inişi engelleyici şeylerden tamâmen temizlenmiş olmalıdır. Pist başına düşmüş olan küçük bir civata bile kolayca motor tarafından çekilip tamâmen elden çıkmasına sebep olabilecek büyüklükteki kazâları meydana getirebilir.
Bunun için pistler günün hemen her saatinde güçlü vakum araçları ile temizlenir. Kar yağışının çok olduğu bölgelerde de havaalanı işletmesi güçlü bir kar temizleme filosuna sâhib olmalıdır. Ayrıca yangın ve kaza kurtarma araç ve ekipleri, yakıt ikmâl sistemleri ve uçak çekicileri bir havaalanında mutlaka bulunması gereken araçlardandır.
Havaalanları sâhib oldukları pistin uzunluğu ve bu pistin taşıyabildiği yük miktârı ile ve havaalanının sâhib olduğu uçak park sâhalarının büyüklüğü ile sınıflara ayrılırlar. Meselâ; memleketimizde bulunan Yeşilköy Atatürk Hava limanı ile Esenboğa havaalanlarının da dâhil olduğu bir A sınıfı havaalanı, uzun mesâfeli uçuş yapan her tip uçağın iniş ve kalkışını sağlayacak bir şekilde, 2000 ila 3000 metre uzunluğunda ve uçak tarafından yapılacak 45 tona kadar basınçlara dayanabilecek bir pist ile en az 13.500 metrekarelik bir uçak park sâhasına sâhib olmalıdır.
B sınıfı olarak bilinen ikinci tip havaalanı ise 1500-2000 m uzunluğunda, 20 ton basınca dayanıklı bir pist ile 6500 m2 park sâhasına sâhip havaalanlarıdır. Bu havaalanlarına A sınıfı uçakları da iniş-kalkış yapabilirler. Yurdumuzdaki Çiğli, Adana, Erzurum, Samsun havaalanları B sınıfındadır.
Kısa mesafede çalışan uçaklar tarafından kullanılan C sınıfı havaalanlarının pist uzunluğu ise 800-1500 m arasındadır. 9 ton basınca dayanır. C sınıfı alanların en az 2800 m2 park sâhası olmalıdır.
D sınıfı havaalanları ise eğitim ve turistik gâyelerle kullanılır. Bunlar 2.5 ton basınca dayanan 600-800 metrelik pistlere sahiptirler.
Büyük bir havaalanının şehir merkezine karayolu bağlantısı olması gerekir. Bir havaalanı plânlanırken yolcuların otomobillerini bırakabileceği bir park yerinin de hemen havaalanı yakınında bulunması düşünülür. Ayrıca havayolu şirketleri, havaalanı işletmesi ve gümrük kuruluşları, uçağa binecek yolcular için bilet satış ve denetim gişeleri ile milletlerarası uçuşlar için pasaport kontrol büroları, büfeler ve gümrüksüz satış yapan (free-shop) mağazalar gibi hizmetleri sağlarlar.
Günümüzün modern havaalanlarında ayrıca kötü uçuş şartlarında iniş için pilota yardımcı olan çok gelişmiş sistemler bulunmaktadır. Bu sistemler yardımı ile uçak alandan 10 km uzaklıkta iken aldığı bilgilere göre piste yaklaşır ve inişe kadar klavuz sinyalleri tâkib eder. Günümüzde her geçen gün geliştirilen bu sistemler yardımı ile artık uçakların çoğu hiçbir pilot denetimine gerek kalmadan, son yaklaşmayı ve inişi otomatik olarak yapabilmektedir.
Günde yüzlerce uçağın iniş ve kalkış yaptığı büyük havaalanlarında bu iniş ve kalkışların programlanması ve trafiğinin düzenlenmesi de başlıbaşına bir uzmanlık dalı hâline gelmiştir. Havaalanına yaklaşmakta olan bir uçağa, eğer o anda inişe uygun bir pist yoksa, belli bir bölge ve yükseklikte beklemesi söylenir. Ve uçak bu yükseklikte büyük dâireler çizerek beklemeye başlar. Zaman-zaman normal uçuş için harcanan yakıttan çok daha fazlasının harcanmasına sebeb olan bu beklemeler, hava trafiği konusunda kazanılan bilgilerle azaltılmaya çalışılmaktadır.