Rehber | Kategoriler | Konular
FiYAT
Alm. Preis (m), Fr. Prix m, İng. Price. Mal veya hizmetlerin satın alınmasında ödenen para miktarı. Bir alışverişte satıcıyla alıcı açık veya kapalı gizli bir anlaşma yaparlar. Piyasa fiyatı, talebi temsil eden alıcılarla arzı temsil eden satıcıların karşı karşıya gelmeleriyle meydana gelir. Belli bir yerde ve belli bir zamanda aynı tip malların piyasa fiyatları aşağı yukarı aynı olmaya meyleder. Alıcı ile satıcı daha karşılaşmadan önce bile mâliyetin, alıcının ödeme gücünün ve piyasa fiyatının ne olabileceği hakkında bir fikre sâhiptir. Bu bilgiden pazarlık ortaya çıkar. Pazarlığın sonucuna göre malların fiyatları ortalama piyasa fiyatından bir miktar farklı olabilir.
Arz ve fiyat: Piyasa fiyatının teşekkülünde arz kaynaklarının özellikleri de tesirli olur. Piyasada çok sayıda küçük firma varsa, bunlar birbirinden fazla farklı olmayan standart malları pazara veriyorlarsa ve bunların piyasaya verdikleri mal miktarı piyasa fiyatını hiç etkilemiyorsa, buna tam rekâbet piyasası denir. Böyle piyasalarda fiyat tektir. Hiçbir firma fiyatı değiştiremez. Arz veya talep yönünde kıtlık, grev ve harp gibi anormal şartların ortaya çıkması, standart malların fiyatlarını çok fazla etkileyebilir. Zirâî mahsuller arz ve talebe bağlı olarak piyasa fiyatının değişmesine güzel bir misal teşkil eder. Gerçek hayatta hiçbir piyasa tam rekâbet piyasasının şartlarını taşıyamaz. Şartların yerine gelmemesiyle eksik rekâbet piyasaları ortaya çıkar. Eksik rekâbet piyasalarında malı arz eden firma sayısı çok değildir ve bunların piyasaya verdikleri mal miktarı piyasa fiyatını değiştirir. Çok mal gelirse fiyat düşer. Mal az olursa fiyat yükselir. Sanâyi malları böyledir. Bu tip piyasalarda îmâlâtçılar fiyatları nisbeten, istedikleri seviyeye getirebilirler. Ancak fiyatları çok fazla yükseltecek olurlarsa, yeni rakiplerin çıkmasıyla, arzın artıp fiyatların düşmesi ihtimâli vardır. Yüksek fiyatlara rağmen bunu önlemek için mamulün eşi ve benzerinin olmaması gerekir. Eksik rekâbet piyasasına ?tekelci rekâbet? veya ?oligopol? gibi isimler de verilmektedir. Bir veya birkaç firma, aralarında anlaştıkları bir fiyattan talebin tamamını karşılıyorlarsa, tekel piyasası ortaya çıkar. Tekel piyasasında fiyatı firma belirler ve bu fiyat ekseriya rakipleri cezbetmeyecek kadar yüksek olur.
Talep ve fiyat: Talep, satınalma gücü ile bir arada bulunan bir arzudur. Fiyatla ilgili olarak iki tip talep vardır. Elastik talep ve inelastik (elastik olmayan) talep. Fiyat ne olursa olsun talep aynı kalıyorsa, buna inelastik talep denir. Meselâ tuz talebi inelastiktir. Fiyatı ne olursa olsun pek değişmez. Zaruri ihtiyaç maddeleri dışındaki malların talebi ise elastiktir. Bu malların talebi fiyattaki değişmelere bağlı olarak azalıp artabilir. Bâzan bir malın fiyatı yükselince, talep bunun yerine geçebilecek ikâme mallara yönelir. Buna da talebin çapraz elastikiyeti denir.
Para ve fiyat: Paranın kullanılmadığı ekonomilerde alışveriş takas usûlüyle yapılırdı. Bu durumda malların fiyatı bir başka mal cinsinden ifâde edilirdi. Şimdi ise, fiyat hemen hemen her zaman en tesirli değiştirme aracı olan para cinsinden ifâde edilmektedir. Para, sâdece fiyatı ifâde etmekle kalmaz. Aynı zamanda ona tesir eder. Para arzının taleple mütenasip olmayan şekilde artması, malların değerlerinde bir düşmeye ve dolayısıyle fiyatların artmasına yol açar. Para arzındaki bir azalış ise bunun tersine etkiler. Piyasadaki para miktarı ile fiyat seviyesi arasındaki alâka, serbest teşebbüse dayanan ekonomilerde, hükümetlerin iktisadi istikrara ulaşmadaki vasıtalardan biri olarak para arzını kullanmalarına yol açmıştır.