Rehber | Kategoriler | Konular
SAAT
Alm. Uhr (f), Wecker (m), Fr. Horloge (m), pendule, montre (h), réveil (m), İng. Clock, watch, alarm-clock. Zaman gösteren mekanik veya elektronik cihaz. Bu cihazın çalışmasını muntazam aralıklarla sayma yapan bir mekanizma sağlar. Mekanik, elektromekanik veya elektronik olsun bütün saatlerin çalışması, prensip olarak sayı sayan bu mekanizma ile olur.
Mekanik bir saat; seri halde dişli çarklar, pinyon dişliler, zemberek veya ağırlık, eşapman, sarkaç veya denge ağırlığı, kadran, akrep, yelkovan gibi parçalardan meydana gelir. Elektrikli saatlerde zembereğin görevini bobin veya motor yüklenir. Elektronik saatlerde hareketli hiçbir parça olmayıp, zaman, ekranda görülür Otomatik kol saatlerinde ise saat içine yerleştirilen eksantrik bir rotor ağırlık, kolun hareket etmesiyle ileri geri dönerken saat dişlilerini çeviren yayı kendiliğinden kurar.
Saatler, çalışma prensiplerine ve yapılarına göre çeşitlidir: Genel olarak kurma mekanizması ağırlıklı, sarkaçlı ve zemberekli mekanik saatler; elektrikli saatler; elektronik saatler olarak üç sınıftır.
Târihi: Yapılan araştırmalara göre saatin ilk ortaya çıktığı yer, M.Ö. 4000 senelerinde Mısır'dır. İlk saat güneşin dik duran bir cisimde meydana getirdiği gölgenin boyu esas alınarak yapılmıştır. Londra'daki müzede Kleopatra'nın bu şekilde bir saati sergilenmektedir. Güneş saati, gece iş görmediği için bunun yanında su veya kum saatleri de yapılmıştır. Kum saati, iki hazneli olup, iki hazneyi birleştiren ince delikten kum akış hızı prensip alınmıştır.
Zaman birimi güneşin ve ayın hareketlerine göre seçilmiştir. Zamanın hassas birimlerle ifâdesi, günün belli zamanlarında yapılan ibâdetler sebebiyle zaman zaman geliştirilmiştir. İslâmiyetin yayılmasıyla astronomide çok ileri giden İslâm âlimleri, bugünkü zaman birimlerinin temelini atmışlar ve çok çeşitli hassas saatler yapmışlardır. Beşinci Abbâsi halîfesi Hârünü Reşid'in Fransa Kralı I. Şarl'a gönderdiği duvar saati o günkü İslâm Devletinin medeniyet seviyesini göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Avrupalılar saatin, kendi kendine işlediğini görünce içinde şeytan var, diyerek hayretlerini gizleyememişlerdi.
On altıncı yüzyıllarda Çin, İran, bilhassa Osmanlılarda çarklı mâdenî saat yapımı çok ilerledi. Osmanlı sanatkârlarının yaptığı saatlerden bir kısmı hâlâ Avrupa müzelerinde saklanmaktadır.
Duvar saati olarak yapılmaya başlanan zaman göstergesi daha sonra masa ve cepte, kolda taşınabilir saatler şeklinde de yapılmıştır. Çark ve yay gibi mekanik yapıya sâhip klasik saatler elektronik sanâyiinin ilerlemesiyle yerini elektrikli, elektronik devreli saatlere bırakmaya başlamıştır. Bilgisayarların, elektromanyetik kod yayınlı muhâbere sistemleri ve daha birçok elektronik cihazlar, frekansları sisteme göre değişen saatlerle çalışır.
Mekanik saat: Mekanik saatte, dişlileri çeviren kuvvet, bir ağırlık veya yaydan, zemberekten temin edilir. Zemberek büyük dişli çarkı, bu da pinyon dişliyi çevirir. Pinyon dişlinin şaftı ikinci dişli çarka bağlıdır. İkinci çark yine bir pinyon dişliyi çevirir. Bu şekilde seri halde dişli çark-pinyon düzeni eşapman (kaçırma) çatalına kadar ulaşır. Eşapman çatalı dişlilerin dâimâ ileri dönüşünü ve sarkaç veya balans ağırlığına darbeler hâlinde hareket vererek eşit aralıklarla salınımını sağlar. Saatin sayma düzeni, eşapman çatalı ve buna bağlı sarkaçtır. Dişlilerin dönüş hızı eşapman çatalının müsâadesine bağlıdır. Eşapman çatalının salınım süresini ise sarkaç boyu veya balans ağırlık yayının boyu etkiler. Sürtünme kayıplarını azaltmak için, çark şaftlarının iki ucu elmas taşlarla yataklanır. Çarklardan bir kısmının görevi de ses çıkarma düzenini çalıştırmaktır.
Elektrikli saatler: İlk elektrikli saat 1840 senesinde İngiliz saatçı Barwise ve Skoç A. Bain tarafından yapılmıştır. Pille çalışan saatler, İkinci Dünyâ Savaşı esnâsında Almanlar tarafından geliştirildi. İlk elektrikli saatler mekanik yapıya sâhipti. Ağırlık veya sarkaçın görevini elektrik akımının doğurduğu manyetik alan yapmaktaydı. 1950 senesinde İsveç'te, sâniyede 300 defâ titreşen manyetik bobinli çatalın, balans tekerinin yerini alması ile sürtünme kayıpları bir miktar ortadan kaldırıldığı için hassasiyet artmıştır. Çatal titreşimini sâbit tutmak için transistör devresiyle kontrol edilen bir bobin devresi vardır. Bobine elektrik akımı transistör devresiyle açılıp kapandığı için zaman kaybı yoktur. Bobin enerjilendikçe çatalı titreştirir. Çatalın her titreşimi indeks dişlisinin dönmesine sebep olur. İndeks dişlisi 300 diş ihtivâ ettiği için, sâniyede bir tur atar. Bu tip saatler uydularda ve uzay araçlarında kullanılır.
Elektronik kuartz saatler: Mikro elektronikteki ilerlemeler, kuartz saatin yapılmasına imkân sağlamıştır. İki türlü kuartz saat vardır. Birinci türde, kuartz asilatör, alternatif akım üretir. Bu akım bir motoru tahrik eder. İkinci türde ise, hareketli hiçbir kısım yoktur. Bu türde kuartz yine asilatör olarak çalışır. Fakat bu asilatör frekansı yüksek olup, elektronik devreleri sürer. Saat sıvı kristal veya ışık veren diyod (LED) göstergeden okunur. Kuartz saatler, çok az enerjiyle çalışırlar. Titreşim, kristal ile kontrol edildiğinden hassasiyet binler mertebesinde artmıştır. Güneş enerjisini depo ederek çalışan kuartz saatler yapılmıştır. Bu saatlerde hata, senede bir dakikayı geçmez.