Rehber | Kategoriler | Konular
MED VE CEZiR
Alm. Ebbe und Flut (f), Fr. Maré (f), İng. Tides. Deniz suyunun, ay ve güneşin çekim kuvvetlerinin sonucu olarak yaptığı periyodik hareket. Med ve cezir, genellikle sâhillerde alçalan ve yüksek deniz seviyesi olarak belirir. Med ve cezir hareketi, özellikle deniz taşımacılığına yardımcı olmak amacıyla belirlenir. Ayrıca deniz kirlenmesi, liman bakımı ve kuvvet santrallerine yardımcı olmak için de bu bilgilerden faydalanılır.
Eğer dünyâ aysız olsaydı, med ve cezir (MC), sâdece güneşin etkisiyle ortaya çıkardı ve belirlenmesi oldukça kolay olurdu. Med ve cezir hergün, hemen hemen aynı zamanda ortaya çıkar ve med ile cezir arası oldukça kısadır. Med yüksekliğindeki değişme de oldukça azdır ve bu güneşin uzaklığında olan değişmeyle ilgilidir.
Med ve cezir tesirleri: Med ve cezir, esas olarak ayın çekim kuvvetinden ortaya çıkar ve ay günü olan 24 saat 50 dakikalık bir periyodu tâkib eder. Ay günü, ayın dünyâda belirli bir meridyene sâhip noktadan geçiş zamânının ortalama değeridir. Pekçok yerde med ve cezir görülür. Bunlar içinde med, ayın o noktaya en yakın olması ve en uzak olması durumlarında ortaya çıkar. Böylece med, yaklaşık olarak 12 saat 25 dakika ara ile görülür. Ancak dünyânın bâzı yerlerinde, meselâ Avustralya'nın güney kıyılarında, güneşin etkisi daha fazladır. Med ile cezir arasındaki deniz seviyeleri, bâzı yerlerde 30 cm'yi bulmaz. Ancak, bâzılarında ise, meselâ Kanada'da Nova Scotia kıyılarında bu fark 15 m'ye varır.
Med ve cezir çeşitleri: Yarı günlük, günlük ve karışık olarak sınıflandırılabilir.
Eğer bir ay gününde iki med ve iki cezir varsa ve birbirini tâkib eden medlerdeki ve cezirlerdeki deniz seviyesi farkı oldukça az ise bu yarı günlük olarak isimlendirilir. ABD'nin Atlantik kıyılarında bu tür med ve cezire rastlanır.
Eğer bir ay gününde tek bir med ve tek bir cezir varsa buna, günlük med ve cezir denir. Meselâ, Meksika Körfezindeki med ve cezir böyledir.
Eğer yarı günlük gibi ortaya çıkan med ve cezirlerde, birbirini tâkip eden iki med deniz seviyesi ile iki cezir deniz seviyesi arasındaki fark büyükse bu, karışık türden bir MC'dir. Meselâ ABD'nin Pasifik kıyılarında bu tür med ve cezir görülür.
Med ve cezir akımları: Med ve cezir üç boyutlu bir olay olup, hem su seviyesini ve hem de su yüzeyini etkiler. Bu sebeple med ve cezir sonucunda yatay su akımları ortaya çıkar. Boğazlarda ve nehir ağızlarında, bir yönde akış sınırlandığı için med ve cezir akımları görülür. Su birbirine ters iki yönde zaman aralıklarıyla akar. Okyanusta bâzı yerlerde su, sürekli yönünü değiştirerek med ve cezire bağlı olarak akar. Bu tür akımların belirli bir yönü olmayıp su çevrim şeklinde hareket eder.
Med ve cezirin sebebini kolayca görmek için dünyâyı, sâbit derinliğe sâhip bir su kütlesi ile kaplı kabul edelim. Kolaylık olmak üzere suyun ataleti ve sürtünme kuvveti düşünülmesin, yâni ortaya çıkan bir çekim kuvveti hemen suyu harekete geçirebilsin. Ayrıca güneş ve ayın etkileri ayrı ayrı incelenerek, etkiler daha kolay açıklanabilir.
Med cezir ve ay: Ay, dünyâdaki deniz, atmosfer ve karalara çekim kuvveti tatbik eder. Bu kuvvet mesâfenin karesi ile ters orantılı olarak ayın merkezine doğru olacaktır. Med ve ceziri bu kuvvetler değil, bu kuvvetlerin farkı doğurur, bu ise mesâfenin küpü ile ters orantılıdır. Ancak bu kuvvete merkezkaç kuvvetini de ilâve etmek gerekir. Bu kuvvet, hep aynı değerde ve ay ile dünyânın merkezlerini birleştiren doğruya paraleldir. Bu doğrunun aydan gelip yeryüzünü kestiği noktada ay çekimiyle merkazkaç kuvvetinin bileşkesi aynı doğrudur. Ancak, bu doğrunun yeryüzünü aydan uzaktan kestiği noktada bileşke kuvvet aydan uzaklaşan yöndedir. Bu bileşke kuvvetlerin yeryüzündeki düşey bileşenlerinin med ve cezire tesirleri önemsizdir. Yatay kuvvetler ise yerçekimi kuvveti ile dengelenmediği için suyu hareket ettirir ve med ve ceziri doğurur. Dikkat edilirse, med ve cezir, suyun düşey doğrultuda kuvvet tatbiki onun kaldırılması değil, med ve cezir, yatay kuvvetlerin etkisi ile ortaya çıkar.
Med ve cezirin periyotları: Sâdece ayın etkisini düşünmek kolay olur. Ay, dünyânın ekvator düzlemindeki yörüngesinde her ayda bir devir yaparken, dünyâ da kendi ekseni etrâfında 24 saatte bir döner kabul edelim. Bu sebepten dolayı dünyânın aya en yakın ve en uzak yerlerinde deniz yükselirken, her iki yan tarafta deniz alçalır. Birbirini tâkib eden med ve cezirin periyodu ay gününün yarısı olan 12 saat 25 dakikadır. Gerçekte, ayın yörüngesi dâiresel değil eliptiktir. Dünyâya yakın ve uzak noktaları mevcuttur. Ay med ve cezir kütle çekimiyle ilgili ve uzaklığın küpü ile ters orantılı olduğu için bu iki noktada med ve cezir, ortalamadan % 25 sapar. Diğer bir karmaşıklık ise ayın, dünyânın ekvator düzlemi içerisinde kalmamasıdır. Yaklaşık 27 güneş günü periyot olmak üzere, bu düzlemin altına iner ve üstüne çıkar. Bunun sonucu olarak med ve cezirin en büyük olduğu noktalar ekvatordan uzaklaşır. Meselâ, kuzey yarımkürenin aya yakın yerinde en yüksek su seviyesi varken, bunun simetriği güney yarımkürede de meydana gelir.
Med cezir ve güneş: Güneş de, ay gibi çekim kuvvetiyle etkili olur. Aya benzer şekilde güneş med ve ceziri ortaya çıkar. Bu med ve cezirin zamanları değişik olup, küçüktür. Güneşin kütlesi ayınkinin 27 milyon katı olmasına rağmen uzaklığı ayınkinin 390 katıdır. Bu sebeple periyodu yarı gün olan bu med ve cezir yaklaşık olarak ayınkinin % 46'sı civârındadır. Yeni ve dolun ayda, ay ve güneş, med ve ceziri kuvvetlendirecek şekilde bir doğru üzerinde bulunur. Buna karşılık ilk ve üçüncü devreleri birbirlerinin etkisini hafifletici yöndedir. Ayrıca dünyânın da yörüngesi eliptik olduğu için, güneş bâzan dünyâya yakın ve bâzan uzak bulunur.
Târihî gelişim: Eski Yunan ve Roma kaynaklarında med ve cezire rastlanmaktadır. Ancak teorik çalışmalar Isaac Newton'un kütle çekim kânununu kullanarak teorik bir denge med ve ceziri elde etmesiyle başlar. Bunun yanında tecrübî sonuçlar toplanarak, tablolar hazırlanmıştır. Teorik gelişmeler ayrıca John Lubbock, Pierre Laplou, Greorge Airy ve Lord Keloin tarafından yapılmıştır. Bu konuda en çok kullanılan yol, harmonik metoddur. Gözlenen med ve cezir dalgaları trigonometrik kosinüs dalgalarına ayrılır. Daha sonra bu dalgalar, elde edilen sonuçlara uydurulur. Bu metodda denge denklemleri, med ve cezirin önde gelen peryotlarını belirlemek için kullanılır. Elde edilen bilgiler tablolarla verilir.
Günümüzde med ve cezirin incelenmesi bilgisayar yardımıyla daha sıhhatli olarak yapılabilmektedir. Bu sûretle daha önce hesâba katılamayan etkilerin de tesirlerini göz önüne almak mümkün olmuştur. Otomatik olarak elde edilen su seviyeleri bilgisayara geçilerek, yapılan program sâyesinde med ve cezirle ilgili bir matematik model geliştirilmektedir. Bu analizde daha önce kullanılan harmonik analiz yanında en küçük kareler metodu tatbik edilmektedir. Dünyâda med ve cezir ölçüsü yapan 1000 civârında yer mevcuttur. Genellikle bu yerler, pratik olması sebebiyle limanlar ve nehir ağızlarıdır. Ayrıca değişik yerlerde alınan ölçülerle dünyâ med ve cezir haritası hazırlanılmasına çalışılmıştır. Bu tür haritalar hazırlanırken, daha çok en önemli etkiler gözönüne alınmıştır.
Med ve cezirden faydalanılarak elektrik enerjisi sağlıyan barajlar da yapılmıştır. Bu olaydan geniş olarak istifâde etmenin çâreleri bilim adamları tarafından devamlı araştırılmaktadır.