Rehber | Kategoriler | Konular

KANALiZASYON

Alm. Kanalisation, Kanalisierung (f), Fr. Canalisation (f), İng. Sewerage, drainage. Köy, kasaba ve şehirlerde, yer altına döşenen ve binalardan, sanâyi tesislerinden gelen kullanılmış sularla yağmur sularının toplanıp meskun sahadan uzaklaştırılmasını sağlayan sistem.

Binâ tesisâtı, binâ bağlantıları, kanallar, pompa istasyonları, tasfiye tesisi, tahliye ağzı kanalizasyon sistemlerinin elemanlarıdır.

Kanalizasyon tesisâtında malzeme olarak, pişmiş kil, asbestli çimento, beton, sert plastik kullanılmaktadır. Bunların kesitleri dâire, yumurta ve elips şekillerinde olmaktadır. Kanalların akım için 0,01-0,0003 eğimi olması lazımdır.

Memleketimizin eski, birçok şehirlerinde Osmanlılardan kalma tuğla, taş ile örülmüş veya içi sırlı toprak künklerden yapılmış kanallar vardır. Bunların bir kısmı hâlen kullanılmaktadır.

İki çeşit kanalizasyon sistemi vardır: a) ayrık sistem: Bu sistemde pis sular ve yağmur suları ayrı kanallarda toplanır. b) Birleşik sistem: Bu sistemde bütün sular bir kanalda toplanır.

Zamanımızda birçok yerde kanallarla toplanan atık sular tasfiye edilerek zararsız hale getirilmektedir. Bunun için pis sular tabiata terk edilmeden önce ızgara, çökeltme, oksitleme, çürütme ve dezenfekte gibi işlemlere tabi tutulurlar.

Bu işlemlerde, kirli suların içinde askıda veya çözünmüş halde bulunan organik maddeleri, bakteriler yardımıyla oksitlemek ve hastalık yapan mikropları klor vererek yok etme gayesi güdülür. Daha sonra ortaya çıkan çamur çürütüldükten sonra kurutularak gübre olarak da kullanılabilir.

Kanalizasyon borularının çapları ihtiyaca göre 15 cm'den 3 m'ye kadar değişebilir. Ana borular üzerine her yüz metrede bir delikli kapaklarla donatılmış muayene (havalandırma), yıkama ve düşümlü (şût) bacaları (rögar) yerleştirilir. Doğrudan denize verilen pis sular 20-30 m derinliği bulana kadar sahilden uzaklaştırılır.

Kanalizasyon kanalları su borularının altında ve aralarında en az 30 cm mesafe bulunacak şekilde geçmelidir. Su borusunun alttan geçmesi durumunda izolasyon yapılması îcâb eder. Yoksa sulara kanalizasyon sızıntıları karışabilir. Umumî Hıfzıssıhha Kânunu'nun 244 ve 249. maddeleri ve Belediye Kânunu'nun 15. maddesi gereğince, belediyeler şehir ve kasabalarda kanalizasyon işlerini yürütmekle görevlidirler. Herkes pis suyunu rastgele yere akıtamaz. Kanalizasyona veya standartlara uygun yapılacak fosseptik çukurlara vermek mecburiyetindedir.

Büyük eserler veren Türk mîmârîsi; câmi, medrese, hamam veya külliye ve imâret gibi yapı topluluklarının, dârüşşifâların, kervansarayların lâğım sularını, özellikle arâzinin eğiminden istifade ederek yerleşim yerlerinden uzaklaştırarak denize veya meskun yerlerden uzak arâziye vermiştir. Evlerin bahçelerindeki her çeşit atık maddeyi üstü örtülü derin çukurlarda biriktirmişler, çevreye mikrop ve pislik yayılmasına mâni olmuşlardır.

Avrupa'da kanalizasyon düşüncesi henüz çok yenidir. Daha önceleri meselâ, ortaçağda Paris'te oturan bir Fransız, sabahleyin kalktığı zaman, evinde bir helâ olmadığı için oturağa yaptığı pislik ile içme suyu şişesini beraber Seine Nehrine götürür, nehirden önce içme suyunu alır, sonra da pisliğini nehre dökerdi.


Konular