Rehber | Kategoriler | Konular
KaDiRiYYE
İslâmiyette meşhur tarîkatlardan biri. İslâm âlimi ve tasavvuf büyüklerinden olan Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin yoludur. İslâmiyette tarîkat, Allahü teâlânın sevgisine kavuşturan yol demek olup, insanların dînin emir ve yasaklarına kolaylıkla uymalarında yardımcıdır (Bkz. Tarîkat).
Ehl-i sünnet îtikâtına bağlı tarîkatların en önemlilerinden olan bu tarîkat, 12. asırda Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin ismine izâfeten Kâdirî ismini almıştır. Önce Hindistan Müslümanları, sonra da Türkler arasında çok yayılmıştır. Bu yol tasavvufta iki ana koldan ?vilâyet yolu? olarak isimlendirilen yoldur ve Peygamber efendimizden hazret-i Ali, sonra Hasan ve Hüseyin (radıyallahü anhüm) vâsıtasıyla gelmektedir. ?Nübüvvet yolu? ise bundan başkadır. Bunlardan sonra, sıra ile on iki imâmın evlâdına verildi (Bkz. İmâm). Bütün evliyâya gelen feyzler bunlardan gelmeye devâm etti. Abdülkâdir Geylânî kemâle gelince bu vazîfe ona verildi. Ondan sonra kimseye verilmeyip, kıyâmete kadar, vilâyet yolundan yürüyen herkese, feyz, rüşd ve hidâyet onun rûhâniyetinden ve onun vâsıtasıyla gelmektedir. Her asırda yetişen velîlerin feyz kaynağı odur.
Kâdirî tarîkatında olanlar, Allahü teâlânın ismini sesli olarak zikrederek olgunlaşırlar. Her yolun kendine has edep ve uygulaması îcâb eden usûlleri olduğu gibi, Kâdirîliğin de kendine göre usûlleri vardır. Memleketimizde de yaygın olarak bilinen Kâdirî tarîkatı son yüzyılda ehil olmayanların eline geçtiğinden aslından çok uzaklaşmıştır. (Bkz. Abdülkâdir-i Geylânî)