Rehber | Kategoriler | Konular

DALGA

Alm. Welle, Fr. Onde, flot, vague, İng. Wave, undulation. Deniz veya göl gibi geniş sularda çeşitli sebeplerle yükselip alçalan su yığını. Meydana geliş sebepleri, büyümeleri, tehlikeleri, taşıdıkları enerjileri insanları düşündürmüş ve üzerinde çalışmalara sevk etmiştir.

İkinci Dünyâ Harbi sırasında hırçın dalgaların arasında, karaya çıkarmaların ihtiyaç duyulması, dalgaların nasıl meydana geldiği, kıyıya nasıl vâsıl oldukları, orada nasıl sona erdikleri, üzerinde çalışmaların artmasına sebeb oldu. Bilginlerin yaptığı araştırmalarda bu soruların cevapları bulundu. Dalga, bir su akıntısı değildir. Yâni dalga ilerlerken onunla birlikte akan, ilerleyen bir su kütlesi yoktur. Dalga, su üzerinde meydana getirilen bir şekil değişikliğinin (çukur veya tepelerin) bir noktadan diğer bir noktaya iletilmesidir. Gerilmiş bir yayın bir ucunda meydana getirilen titreşimin hızla diğer uca doğru iletilmesi gibidir. Bütün titreşimler bir enerji taşır. Denizlerdeki dalgalarda bir enerji titreşimi olup iletkeni ise sudur, yâni okyanuslar, denizlerdir. Bu enerjiyi meydana getiren dinamo ise rüzgârdır. Dalgalar küçük tepecikler meydana getirmeye başlayınca rüzgâr yanlarına çarparak onları gittikçe daha yükseklere ve daha derinlere doğru iter. Böylece dalgaların enerjisi zamanla artar. Genellikle fırtınalı bir havada deniz dalgaları 15-16 metreye yükselir. Bu yüksekliğin üstündeki dalgalar kendi ağırlıklarını taşıyamadıklarından yâhut da rüzgârın şiddetinin etkisi altında parçalanırlar.

Dalgaların taşıdığı enerji tahminlerin çok üstündedir. Büyük fırtınaların neticesinde okyanuslarda meydana gelen dalgaların koca transatlantiklerde meydana getirdikleri tahribat bunların tipik örnekleridir. Bâzan âniden çıkan bu yüksek dalgalar öyle müthiş bir kuvvetle çarparlar ki, transatlantiğin 8 cm kalınlığındaki çelik bodoslama levhalarını yassılaştırırlar. Kaptan köşkünde büyük delikler açabilirler ve geminin içindeki çelikten kamera duvarlarını parçalayabilirler. Bu hususlar dalgalara tutulan büyük transatlantiklerde tesbit edilmiştir.

Şimdiye kadar vesikalara dayanarak usûlüne uygun hesaplanan en büyük dalga 1933 yılında Amerika Bahriyesinin Büyük Okyanusta karşılaşmış oldukları dalgalardır. Gemi subaylarının trigonometrik hesaplarına göre dalga 27-30 metreden başlamış, 32-35 metrelik dalgalar devâm etmiş ve tepesiyle dibi arası 38 m olan bir dalga ölçülebilmiştir.

Kıyıdaki dalgalar, çarpıp kırıldıklarından, açık denizlerdeki kadar yüksek değildirler.Kış aylarında üç metreye kadar çıktıkları tesbit edilmiştir. Yalnız bâzı Büyük Okyanus kıyılarında 12-14 metre yüksekliğinde dalgalara rastlamak da mümkündür. Dalgaların ne kadar uzaklara gidebildikleri ise günümüzde modern kayıt cihazları ile tesbit edilmektedir. Büyük Okyanustaki dalga kayıt cihazları, Kaliforniya kıyılarına çarpan dalgaların en çok birkaç gün önce Avustralya'dan esen kuvvetli rüzgârın denize sürdüğü enerjinin etkisiyle meydana geldiğini tesbit etmektedir. Bir dalganın saatte mil cinsinden hızı şöyle hesaplanır:

Arka arkaya gelen iki dalga tepesi arasındaki zaman sâniye olarak ölçülür. Bu sayı 3.5 ile çarpılır. Meselâ iki dalga arasında 5 saniyelik bir zaman varsa bu durumda 3.5 x 5 = 17.5 millik bir hız bulunur.

Dalgaların taşıdıkları muazzam enerjiyi ise şu rakamlar açıkca ifâde etmektedir. Yalnız 1-2 m yüksekliğindeki bir dalganın iki kilometre uzunluğundaki bir kıyıya çarptığında bir iki saniye içinde bıraktığı enerji 3500 beygirgücündeki bir motordan aynı sürede alınabilecek enerji kadardır. Limanlara konulmuş olan dinamometreler, ekseriya dalgaların önlerine çıkan engellere bir metrekareye 60 tonluk bir basınç ile çarptığını göstermiştir. İskoçya'da dalgalar, bir dalgakırandan 2600 tonluk yekpare bir beton bloğunu koparıp götürmüştür.


Konular