Rehber | Kategoriler | Konular

ULAK

Alm. Bote, Meldereiter, Kurier (m), Fr. Courrier, Messager (m), İng. Courier, Messenger. Haber götüren, haberci. Kelime mânâsı ?ulaştırıcı? demektir. Bütün devletlerde haberlerin ulaştırılması için genel ve özel bâzı usûller uygulanmıştır. Halîfe hazret-i Ömer zamânında İslâm memleketlerinin sınırı Suriye, Mısır ve İran'a kadar genişledi. Hükûmet merkezinin emirlerini buradaki vâlilere ulaklarla göndermek usûlü kondu. Vazifeli ulaklara beytülmâldan, yâni devlet hazinesinden develer verilir, geçecekleri yerlerin vâli ve kumandanlarına bunlara yardım etmeleri emredilirdi. Bu usûl Emevî ve Abbâsîler zamânında da devam etti.

Osmanlı Devletinin geniş topraklarında da, haberleşmeyi sağlamak için ulak teşkilâtı kurulmuştur. Pâdişâh fermanlarının ve selâhiyetli şahısların haberlerinin ilgili yerlere ulaşabilmesi için belli yerlerde haberleşme merkezleri vardı. Burada at ve haberciler bulunurdu. Bunlar Reisül-küttab'a bağlı olurlardı ve Bostancı Ocağında yetiştirilirdi. Ulakların yolları üzerinde bulunan köyler ve kasabalardaki halk, bunlara yardım etmekle vazifeliydiler. Buna karşılık olarak da bâzı vergiden muaf olurlardı. Merkezler arasında birbirine devretmek sûretiyle haberler ulaştırıldığı gibi, bir tek ulak veya ulaklar tarafından at değiştirilmek sûretiyle son noktaya kadar gidilebilirdi. Bunlar özel eğitim görmüş güvenilir kişilerden seçilirdi. Haber ve posta işlerinde kullanılan gemiye de ulak gemisi denirdi. Bu geminin vazifesi icabı sürati diğerlerine göre fazla olurdu. Donanma-yı Hümâyunun Çanakkale Boğazından çıkışından îtibâren 5-6 km önden giderek gözetleme ve keşif yapan gemilere de ulak gemisi adı verilirdi.


Konular