Rehber | Kategoriler | Konular

TALMUD

Yahûdîliğin kaynağı yazılı emirler ve sözlü emirler olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Yazılı emirler Tevrat (Tora)da yer almakta, sözlü emirlerse Talmud'da toplanmıştır. Talmud'un Yahûdîler yanında Tevrat kadar önemi vardır. Onun da vahiy ve ilham mahsulü olduğu kabul edilir.

Talmud iki kısımdan meydana gelmiştir. Bunlar Mişna ve Gamârâ'dır.

Mişnâ: İbrânice ?tekrar? demektir. Sözlü emirlerin kânun hâline getirilmiş ilk hâlidir. Yahûdî inanışına göre Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma Tûr Dağında Tevrat kitabını (yazılı emirleri) verdiği gibi, bâzı ilimleri, yâni sözlü emirleri de söyledi. Mûsâ aleyhisselâm bu ilimleri Hârûn, Yûşâ' ve Eliâzâra (aleyhimüsselâm) bildirdi. Bunlar da kendilerinden sonra gelen peygamberlere bildirdiler. Bu bilgiler, nesilden nesile, yâni hahamlardan hahamlara rivâyet edildi.

M.Ö. 538 ve M.S. 70 senelerinde çeşitli Mişnâlar yazıldı. Bunlara Yahûdîlerin âdetleri, kânun müesseseleri, hahamların bir konudaki tartışmaları ve şahsî görüşleri de karıştırıldı. Böylece Mişnâlar, hahamların indî görüş ve münâkaşalarını ifâde eden kitaplar hâline geldi. Yahûdî hahamlarından Akiba bunları topladı ve kısımlara ayırdı. Talebesi Haham Meir bunlara ilâveler yaparak basitleştirdi. Daha sonraki hahamlar bu rivâyetlerin te'lifi ve toplanması için çeşitli usûller koydular. Böylece pekçok rivâyetler ve kitaplar ortaya çıktı. Nihâyet bunlar Mukaddes Yehûdâ olarak bilinen Judah Hanesiye'ye ulaştı.

Yehûda bu karışıklıklara son vermek için mîlâdın ikinci asrında bu kitapların en sağlam kabul edilenini yazdı. Yehûda, mevcut nüshalardan, bilhassa Meir'in yazdığı nüshadan istifâde ederek kırk yılda bir kitap vücûda getirdi. Bu kitap diğerlerini içine toplayan en son ve meşhur Mişnâ oldu. Yehûda'dan sonra gelen hahamlar Mişnâ'ya ilâve ve şerhler yaptılar. Mişnâ'nın dili, Yunanca ve Lâtincenin tesiri görülen Yeni İbrânice (Neo Hebrew)dir. Yehûda'nın yazdığı Mişnâ'ya almadığı ve diğer hahamların yazdığı Mişnâlardaki bilgiler sonradan toplandı. Bunlara ilâveler (Tosofta) denildi.

Mişnâlar, Tevratlardan daha basit olup kelime ve cümle şekilleri onlardan çok farklıdır. Emirler umûmi kâideler şeklinde bildirilmiştir. Mişnâ altı kısımdan meydana gelmiştir. Bunlar altmış üç risâleye, risâleler de cümlelere bölünmüştür.

Gamârâ: Talmud'un ikinci kısmıdır. Yahûdîlerin Filistin ve Babil'de iki mühim dînî mektepleri vardı. Bu mekteplerde Amoraim (İzahcılar) denilen hahamlar Mişnâ'nın mânâsını açıklamaya, tezatları (çelişkileri) düzeltmeye, örf ve âdetlere dayanarak verilen hükümlere kaynak aramaya, olmuş veya olmamış, yâni teorik meseleler üzerinde hükümler vermeye çalıştılar. Bâbil'deki hahamların yaptıkları şerhlere Bâbil Gamârâsı denildi. Bu Gamârâ Mişnâ ile berâber yazıldı. Meydana gelen Talmud'a Bâbil Talmudu adı verildi. Kudüs'teki hahamların yaptıkları şerhlere de Kudüs Gamârâsı denildi. Bu Gamârâ da Mişna ile berâber yazıldı. Meydana gelen bu kitaba Kudüs Talmudu denildi. Daha sonra Kudüs ve Bâbil şerhleri ayırt edilmeksizin Mişnâ ve bir Gamârâ'yaTalmud tâbir edildi. Bâbil Talmudu, Kudüs Talmudunun üç misli daha uzundur. Yahûdîler Bâbil Talmud'unu Kudüs Talmud'undan daha üstün tutarlar.

Hahamlar Talmud'da, bir kimse kötü bir şeye niyet etse, onu yapmasa bile günâhkar olacağını bildirmişlerdir. Onlara göre, hahamların nehy ettiği bir şeyi yapmaya niyet eden kişi necs, pis olur. Yahûdîler Talmud'a inanmayanı Yahûdî saymazlar. Bunun için Yahûdîler sâdece Tevrat'ı kabul eden ve ona bağlanan Karâim Yahûdîlerini, Yahûdî kabul etmezler. Yahûdî din adamları Kudüs ve Bâbil Talmudları arasında büyük farklar ve tezatlar olduğunu söylemekten sakınırlar.

Bâbil Talmudu ilk defâ mîlâdî 1520-1522'de, Kudüs Talmudu ise 1523 senesinde Venedik'te basıldı. Bâbil Talmudu Almanca ve İngilizceye, Kudüs Talmudu da Fransızcaya tercüme edilmiştir. Bâbil Talmudunun yüzde otuzunu, Kudüs Talmudunun yüzde on beşini hikâyeler ve kıssalar teşkil eder. Bu hikâyelere Hagada adı verilir. Yahûdî edebiyatının esâsını bu hikâyeler meydana getirir. Okullarında bunları okuturlar. Yahûdî okullarında, hattâ üniversitelerinde Tevrât ve Talmud'un öğrenilmesi, öğretilmesi mecbûrîdir.

Hıristiyanlar, Talmud'a düşman olup, ona şiddetle hücum ederler. Karâim Yahûdîleri de Talmud'u reddetmiş ve bunu bid'at kabul etmişlerdir.

Talmud'a göre kadın dînî mekteplere alınamaz. Çünkü hafif akıllıdır ve ona din eğitimi şart değildir. Talmud müneccimliğin insan hayatına hükmeden bir ilim olduğunu bildirmektedir. Talmud'a göre güneş tutulması milletler için kötü bir alâmettir, ay tutulması ise Yahûdîler için kötü bir alâmettir. Talmud sihir ve kehânetlerle doludur. Talmud'da; ?Yahûdî olmayan kimselerin kanını akıtmak Allaha kurban takdim etmektir. Yahûdîlik maksat ve gâyesi için işlenen bütün günahlar gizli olmak şartıyla mübahtır. Yalnız Yahûdî olanlara insan gözüyle bakılır. Yahûdî olmayanlar birer hayvandır. Allah bütün dünyânın servetini sâdece Yahûdîlere tahsis etmiştir. Hırsızlık etmeyiniz emri sâdece Yahûdîler içindir. Diğer milletlerin canları malları helaldir. Zinâ etmeyeceksin emri Yahûdîler içindir. Yahûdî olmayanın, malını çalan ve işini elinden alan bir Yahûdî iyi bir iş yapmıştır.? gibi cümleler vardır.

Talmud'da Yahûdîlerin bekledikleri Mesih için; ?Mesih, Yahûdî olmayanları, harp arabalarının, tekerlekleri altında ezecektir. Büyük harp olacak ve insanların üçte ikisi ölecektir. Yahûdîler gâlip olacak, mağlup olanların silahlarını yedi sene yakacak olarak kullanacaklardır. Diğer milletler Yahûdîlere itâat edeceklerdir. Bütün milletlerin hazineleri Yahûdîlerin ellerine geçecek, Yahûdîler çok zenginleşecekler. Hıristiyanlar yok edilince diğer milletlerin gözleri açılacak, onlar da Yahûdî olacaklar. Böylece Yahûdîler dünyâya hâkim olacak, dünyânın hiçbir yerinde Yahûdî olmayan kimse kalmayacaktır.? demektedir.


Konular