Rehber | Kategoriler | Konular

SEFERiLiK

Yola çıkma, yolculuk hâli; misâfirlik. Sefer, ?bir yere gitmek için yola çıkmak?tır; lügatta ise: ?Yolculuk, savaş, askerin savaşta veya savaşa hazır bulunması durumu, savaşa gitme ve defâ, kerre, kez? mânâlarına gelir. Sefer, Arapça bir kelime olup, ?Seferber ve seferberlik? de bundan türetilmiştir. Seferber, ?savaşa hazırlanan asker?; seferberlik de, ?sefere, savaşa hazırlık? mânâlarınadır.

Seferî veya misâfir olmak demek, ?yolcu olmak? demektir. Hanefî mezhebinde bir kimse, onbeş günden fazla kalmamak niyetiyle yüz sekiz (108) kilometre ve daha fazla uzak bir yere giderse misâfir olur.

Bir kimse, senenin kısa günlerinde, insan veya deve yürüyüşü ile üç günde gidilecek yere gitmeyi niyet ederek, bulunduğu yerin kenar evlerinin dışına çıkınca misâfir olur. Bu yol seri bir vâsıta ile gidilince de seferî olunur. Üç günlük yere gitmeyi niyet etmeden yola çıksa, bütün dünyâyı dolaşsa bile misâfir olmaz. Düşmanı arayan askerlerin hâli böyledir. Fakat geri dönüşte misâfir olur. Üç günlük yere gitmek niyetiyle yola çıkan kimse, vatan edindiği yerin kenar evlerinden ayrıldığı zaman misâfirdir.

Yolculukta namaz: Misâfir, dört rekâtlı farz namazları iki rekât kılar. Mukîm olan (misâfir olmayan) imama uyarsa, yine dört rekât kılar. Misâfir, imam olursa, ikinci rekatın sonunda selâm verir. Sonra cemâat, namazlarını tamamlamak için ikişer rekat daha kılar.

İslâm dîni, seferî halde bulunan kimselere diğer bâzı ibâdetlerinde de kolaylıklar bildirmiştir. Meselâ, seferî olan kimse, mest üzerine üç gün, üç gece, yâni 72 saat mesh edebilir. Orucunu bozabilir. Yolcu rahat ise, orucunu bozmaması daha iyidir. Kurban kesmesi vâcip değildir. Yolculukta at, deve, merkep ve diğer vâsıta üstünde nâfile namaz kılmaya müsâade edilmiş, zarûret olmadan bunların üstünde farz ve vâcip kılmaya izin verilmemiştir. Kıbleye karşı durabilirse kılınır. Zarûretin neler olduğu fıkıh kitaplarında geniş olarak anlatılmaktadır.


Konular