Rehber | Kategoriler | Konular

SECCaDE

Alm. Gebetsteppich (m), Fr. Tapis (m) de priére, İng. Prayer rug. Üzerinde secdeye varılan, yâni namaz kılmakta kullanılan küçük halı, kilim cinsinden sergi. Seccâde, Arapça ?secde? kelimesinden türemiştir. Lügatte çok secde yapan veya secde yapılan yer mânâsınadır.

Müslümanların namaz kılmak için yere serdikleri, yolculukta yanlarında bulundurdukları halı, kilim cinsinden veya hayvan postundan yapılmış sergi; ayrıca iş yerlerinde bulundurdukları tahtadan, hasırdan yapılmış namazlıklara da bu isim verilir.

Seccâde, Müslümanların bütün sanat kollarında en güzel misâllerini verdikleri dönemlerde, dokuma sanatında önemli bir yer tutmuştur. Bilhassa 15. yüzyıldan sonra, paha biçilmez güzellikte seccâdeler dokunmuştur. Dünyânın en eski üç seccâdesi hâlen İstanbul Türk veİslâm Eserleri Müzesinde saklanmakta olup, Konya Alâeddin Câmiinden getirilmiştir.

Seccâde sanatı, Türk, İran ve Hint dokuma sanatında ayrı ayrı karakter göstermiştir. Bunun yanında belli dönemlerde ve belli bölgelerde dokunan seccâdeler arasında ortak özelliklere rastlamak mümkündür. Bunlar Uşak bölgesi seccâdeleri, Konya ve Bergama bölgeleri seccâdeleri, Kula seccâdeleri, Kırşehir, Gördes, Lâdik bölgeleri seccâdeleri gibi. Doğuda Siirt ve Van bölgesinde yapılan kıl seccâdeler de meşhurdur. Anadolu dışındaİran, Kafkas, Semerkand, Buhara, Afganistan ve Belucistan seccâde yapılan önemli yerlerdir.

İslâmiyette esas olan temizliktir. Kalben temiz, bedenen temiz bir Müslüman, ibâdetini istediği temiz bir yerde yapabilir. Namazı seccâde üzerinde kılmak mecburiyeti de yoktur. Yüzyıllardır namaza ayrı bir hürmet gösteren atalarımız, temizliği kat'î olarak bilinen seccâdeler üzerinde namazlarını kılmayı âdet hâline getirmişlerdir. Binbir emek ve göz nuru ile dokunan ve işlenen seccâdeler hâlen Anadolu'daki genç kızların sandıklarına koydukları ilk çeyizleridir. Yine eskiden dâmâda hazırlanan bohçanın ilk konan eşyâsıdır.

Seccâdeler namaz kılanın dikkatini dağıtmaması, kalbini meşgûl etmemesi için çok süslü yapılmazlar. Yere serildikleri için üstlerine âyet-i kerîme, hadîs-i şerîf, kâbe ve câmi resimleri konmaz. Muteber din kitapları bunların uygun olmadıklarını, böyle yapılmasına izin verilmediğini bildirmektedir.


Konular