Rehber | Kategoriler | Konular

SAN REMO KONFERANSI

Birinci Dünyâ Savaşından sonra, 19-26 Nisan 1920'de, Osmanlı topraklarının paylaşılması ve Türkiye ile yapılacak olan Sevr Antlaşmasının şartlarını hazırlamak için, İtalya'nın San Remo şehrinde toplanan milletlerarası konferans.

İngiltere başbakanı, Fransa başbakanı, İtalya başbakanı ile Japonya, Yunanistan ve Belçika temsilcilerinin katıldığı konferansta Birinci Dünyâ Savaşından mağlup olarak çıkan Osmanlı Devleti topraklarının ve Ortadoğu petrollerinin paylaşılması görüşüldü ve Sevr (Sévrés) Antlaşmasının son biçimi tespit edildi.

San-Remo Konferansında, Osmanlı Devletinin Asya ve Kuzey Afrika'da bulunan Arap toprakları üzerindeki bütün haklarından vazgeçmesi, bağımsız bir Ermenistan'la Özerk bir Kürdistan'ın kurulması kararlaştırıldı. Ayrıca Osmanlı Devletinin eski Suriye topraklarında iki ?A tipi manda? teşkil edilerek Suriye ve Lübnan'ın Fransa, Filistin'in ise İngiltere'nin idâresine bırakılması Irak topraklarının da İngiltere'nin mandasına girmesi kararlaştırıldı. Teşkil edilen A tipi manda idâresi, söz konusu ülkelerin bağımsız sayılmasını, kendini idâre edebilecek siyâsî olgunluğa erişinceye kadar manda otoritesi altında kalmasını öngörüyordu.

Konferansta ayrıca İngiltere ile Fransa arasında bir petrol anlaşması imzâlandı. Bu anlaşmayla Musul'un İngiltere'nin Irak manda bölgesine dâhil edilmesi, Fransa'ya Irak petrollerinden % 25 hisse verilmesi ve petrol taşıma kolaylıkları tanınması sağlandı.

Almanya ile Fransa arasındaki meselelerin de ele alındığı konferansta Almanya ordusunun büyütülmemesi gerektiği kararlaştırıldı.

San-Remo Konferansından sonra 10 Ağustos 1920'de Osmanlı hükümetine zorla imzâlatılan Sevr (Sévrés) Antlaşması pâdişâh, Sultan Beşinci Mehmed Vahideddîn tarafından tasdik edilmediği gibi, Ankara'daki Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından da kabul edilmedi. Batılı devletler arasında da Yunanistan'dan başka onaylayan çıkmadı. Böylece antlaşma hukûkî geçerlilik kazanmadı ve yürürlüğe girmedi.

San-Remo Konferansı, bugün Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış meselelere kaynaklık etmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu konferansta kararlaştırılan, daha sonraki antlaşmalarla kurulması sağlanan bağımsız Ermenistan Devleti Türkiye için dış tehdit unsuru teşkil etmektedir.

Ayrıca Türkiye Cumhûriyeti Devletinin bölünmesine yönelik terör hareketlerinin fikrî tohumları San-Remo Konferansında atılmış, art niyetli Avrupa devletlerinin destek, tahrik ve teşvikleriyle bugün fert, âile, toplum ve devlet hayâtını etkileyici hâle gelmiştir.

Harp Akademileri Komutanlığı yayınlarından Târihî ve Coğrafî Açıdan Kafkasya'nın Etnik Yapısı adlı Mart 1993 târihli ve 13 nolu Bilgi Notunda San Remo Konferansıyla ilgili olarak şu bilgiler verilmektedir: ?Âzerbaycan bugün çok ciddî meselelerle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu meselelerin başında da Karabağ gelmektedir. Sâhip olduğu konum îtibâriyle, sâdece bölgedeki ülkelerin değil, bölge dışı ülkelerin de ihtiraslarının çarpıştığı, Âzerbaycan'ın sürdürdüğü mücâdele sâdece Ermenilere ve Ermenistan'a karşı verilmemektedir. Onların arkasındaki Rusya Federasyonu, İran ve batılı ülkelere karşı verilmektedir. Söz konusu uluslararası bu politikayı, San Remo Konferansında Lord Curzon'un şu sözleri aydınlatmaktadır: ?Yeni bir Panislamizm ve Panturanizm akımı ortaya çıkabilir. Bu ihtimâli düşünen Londra Konferansı, dünyâ barışının devamı bakımından Anadolu Türkleri ile daha doğudakiler arasında Hıristiyan bir toplumdan oluşan bir set çekmenin şâyân-ı arzu olduğunu düşünmüştür. Bu da yeni Ermeni Devleti olacaktır.? Dolayısıyla bu politikada Türk dünyâsına karşı mücâdele eden her devlet yer almaktan bugüne kadar kaçınmamıştır.?


Konular