Rehber | Kategoriler | Konular

MAKYAJ

Alm. Schminken, Make-up (m), Fr. Maquillage (m), İng. Make up. Çeşitli amaçlarla yüzün görünümünü değiştirmeyi veya düzeltmeyi gâye edinen bir işlem. Makyaj, daha güzel görünmek, bâzı fizikî kusurları örtmek için perde ve sahne sanatçılarının, çeşitli tipleri canlandırdıkları zaman, yüz hatlarında yapılan değişikliklerdir. Günümüzde, bilhassa büyük şehirlerde yaşayan birçok kadın, dudak, kirpik, yanak, göz kapağı vb. boyamak ve şekillendirmek sûretiyle makyaj yapar. Ayrıca güzellik enstitülerinde kadınların bâzı fiziksel kusurlarını örtmek için yapılan çeşitli işlemlere makyaj ismi verilir.

Makyajın târihçesi, Mîlâddan binlerce sene öncesine uzanmaktadır. Mısırlı ve Asurlu kadın ve erkeklerin gözlerine sürme çekmesi, saçlarını sarı nişasta ile boyayarak görünümlerini değiştirmeleri bunun delilidir. Eski Mısır kralları ile rahiplerinin, resmî ve dînî törenlerde peruk taktıkları, târih kitaplarında yazılıdır. M.Ö. 5000 yılına kadar uzanan kazılardan edinilen bilgilere göre, yüz ve göz gibi yerlere değişik boyaların tatbik edildiği görülmektedir. On altıncı yüzyıldan sonra, sahnelerde makyaj kullanılmaya başlandı. Elektriğin bulunması, sahne gösterilerinin daha canlı ve gösterişli olması dolayısıyla, makyaj yapımına daha çok itina gösterilme ihtiyacı doğdu. On dokuzuncu yüzyıldan sonra güzellik gâyesi ile yapılan makyaj günümüzde ?Kozmetik Sanâyii? adında bir sanâyi dalının çıkmasına yol açtı.

Makyaj, çeşitli moda akımlarına bağlı olarak değişir. Değişik zamanlarda değişik renkler ve tonlar göze çarpar. İlk ve ortaçağlarda, iptidaî görünümüyle de olsa, güzellik için çeşitli makyaj çeşitleri kullanıldı. Batıda, onuncu yüzyıldan îtibâren güzellik anlayışında çeşitli değişmeler kendini gösterdi. Kadınların kullandıkları bâzı makyaj maddeleri, erkekler tarafından da kullanılmaya başlandı. İslâm dîninde erkeğin tedâvi için sürme çekmesi câiz, ziynet için çekmesi câiz değildir. Ziynet başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak, öğünecek şeyleri yapmaktır. Kadınların yalnız evde erkeğine karşı, içerisinde dînimize göre kullanılması yasak olan maddelerin bulunmadığı, her türlü makyaj malzemelerini kullanmalarına izin verilmiştir. Müslüman kadınlardan sokağa çıkacakları zaman sâde ve mütevâzî bir şekilde olmaları ve böyle dolaşmaları istenmektedir. Sürme ve kına, asırlardan beri Müslüman kadınların başlıca süslenme malzemesi olmuştur. Bâzı bölgelerde bunlara ilâveten dînen herhangi bir mahzuru olmayan başka süs malzemeleri de kullanılmıştır.

Sahne ve perde sanatçıları, tarafından kullanılan makyaj ile yukarıda anlatılanları birbirine karıştırmamak gerekir. Sanatçılar temsil ettikleri kişinin bütün fizikî özelliklerini canlandırmak için makyaj yaparlar. Günümüzde, yüze tatbik edilen makyaj malzemelerinin çok kullanılması hâlinde cilt bozukluklarına yol açtığı da bilinen bir gerçektir.

Dünyâ makyaj (kozmetik) ve güzellik piyasası elinde bulunan Yahûdî asıllı Helena Rubinstein kendisiyle röportaj yapan Avustralyalı gazeteciye verdiği cevap şudur: ?Doğrusunu söyleyeyim ki bunca sattığım krem, allık, pudra, losyon ve müstahzarın sâhibiyim. 90 yaşıma da ulaştım fakat bunların hiçbirini kullanmadım. Faydasına da inanmıyorum. Bunları üretme ve satmamdaki tek gâyem İsrâil Devleti içindir.?


Konular