Rehber | Kategoriler | Konular

iSHAL

Alm. Durchfall (m). Diarrhöe (f), Fr. Diarrhée (f), İng. Diarrhea. Sık ve sulu dışkılama. İshal, ülkemizde özellikle bir yaşının altındaki çocuklarda başlıca ölüm sebebleri arasındadır. Barsak iltihapları, barsak parazitleri, kötü beslenme, gıda allerjisi, vitamin eksiklikleri ve antibiyotikler ishalin en sık sebepleridir. Teşhis için dışkının görünüşüne, rengine, kokusuna, kanlı veya sümüklü olup olmadığına bakılır. Dışkıda parazit, akyuvar, alyuvar aranır, dışkı kültürü yapılır. Tedâvisi de sebebine göre değişir.

Bulaşıcı ishaller, başlıca bakteriler ve virüslerden olur. Bakterilerle olan ishallerde başlıca iki mekanizma rol alır. Birinci tipte bakteriler barsak duvarına yayılırlar, orada çoğalır ve dokuyu tahrip ederler. Bu sebeple sümüklü ve kanlı ishale sebep olurlar. Bu tip bakterilere örnek; şigella (dizanteri etkeni), salmonella (tifo etkeni) ve bâzı tür koli basilleridir. İkinci tipte bakteriler barsak duvarını zedelemezler. Toksinleri ile etki ederler. Bunun sonucunda barsak duvarı iç yüzündeki hücreler (epitel hücreleri) deki adenil siklaz enzimini uyarırlar ve ?siklik AMP? artar. Epitel hücrelerinden bir grubu emilim, bir grubu salgı yapar. Siklik AMP artışı Na+ (Sodyum iyonu) ve Cl- (Klor iyonu) emilimine engel olurken, Na+ ve Cl- salgılanmasını artırır, böylece suyun emilimi de bozulur ve ishal meydana gelir. Bunlara en güzel misal koleradır. Virüsler ise dokuyu tahripten hücre fonksiyon bozukluğuna kadar çok değişik yollardan ishale sebeb olurlar. Kış ishallerinin büyük çoğunluğu virüslere bağlı ishallerdir.

İshal, çocuklarda çok tehlikeli olduğundan vücutta meydana gelen değişiklikler mümkün olan en kısa zamanda normale döndürülmelidir.

Vücuttaki değişiklikler: Su emiliminin bozulması, kusmalar, kâfi miktarda su alamamak ve vücut sıvılarının barsağa geçmesi sebebiyle su kaybedilir. En erken belirtisi susamadır. Su kaybı vücut ağırlığının % 15'ini geçerse ölümle sonuçlanabilen şok ortaya çıkar. Genellikle su kaybı ile orantılı olarak sodyum da kaybedilir. Ancak, su kaybının daha fazla olduğu durumlar daha tehlikelidir. Bunun dışında kalsiyum, potasyum gibi elektrolitler de eksilir. Dışkı ile bikarbonatın kaybolması, açlık sebebi ile kanda laktik asit ve ketonların artması, su kaybı sebebi ile böbreğe gelen kan akımının azalması sonucu metabolik asidoz denen durum meydana gelir. Burada kan pH'sı aside kayar. Hasta derin derin nefes alır. Gıda emilimi de değişir. Proteinler genellikle etkilenmez ama, yağların emilimi sıklıkla bozulur. Kandaki şeker, duruma göre etkilenebilir.

Tedâvide en geçerli ve en pratik usûl, kaybedilen sıvı-elektrolitleri yerine koyma tedavisi ve bazı bakteri sebepli ishallerde antibiyotik vermektir. Hafif ve orta dereceli ishaller evde, ağır ishaller hastaneye yatırılarak tedâvi edilir. Hafif ve orta dereceli ishalde sıvı-elektrolit tedâvisi ağızdan yapılır. Buna Oral Rehidratasyon sıvısı denir. Bu sıvı evde kolayca hazırlanabilir. Bir litre su kaynatılır. Soğuduktan sonra suya tepeleme dolu iki çorba kaşığı şeker, bir dolu kahve kaşığı tuz, bir silme kahve kaşığı karbonat konur ve karıştırılır. Hastaya bundan içebildiği kadar içirilir. Az az besleyerek aç kalması önlenir. Çocuk, anne sütü alıyorsa biraz arttırarak devam etmelidir. Çünkü anne sütünün mikroplara karşı da etkisi vardır. İshallerde verilebilecek en iyi gıdalardan biri yağsız yoğurt veya tuzlu ayrandır. Yoğurdun bakteri öldürücü etkisi de vardır ve kolera mikrobunu beş dakikada öldürdüğü görülmüştür. Gazı çıkarılmış gazoz ve kolalar ile çay, elektrolit ihtiva ettiklerinden faydalıdırlar. Meyvelerden şeftali, elma, muz gibi posaları az olanlar iyidir. Kabukları soyulduktan sonra verilir. Erik, kayısı, incir, üzüm, kavun, karpuz yememelidir. Sebzelerden pirinç lapası, patates püresi, tahıllar, kökler, havuç, baklagiller verilebilir. İshalde çok yağlı yiyeceklerden kaçınmalıdır.

Uzun süreli ishalli çocuklarda süt şekeri (laktoz) emilimi bozulur ve bu, ishali artırır. Bu sebeple böyle çocuklara laktozdan zengin olan çikolata, pancar, baklagil, beyin, karaciğer, hazır çorba, hazır bebek mamaları, vitamin, şuruplar ve oralet verilmemelidir. Bu hastalar birkaç gün laktozdan mahrum beslenme şekline sokulur ve barsak epitelinin kendini tâmir etmesi sağlanır.

Etkeni kesin anlaşılmamış ishallerde antibiyotiğe başlanmasının faydası olmadığı gibi, zararları da vardır. Çünkü vakaların çoğu zaten virüslerle olur ve antibiyotikler virüslere tesir etmez. Üstelik barsakta normalde bulunan faydalı mikropları öldürerek, zararlı bakteri üremesine zemin hazırlamış olurlar. Bakterilerle olan her ishalde antibiyotiğin lüzumu yoktur. Sâdece bâzı özel durumlarda gerek duyulur. Lüzumsuz antibiyotik kullanmanın boş yere para harcanmasına ve allerjik etkilerin ortaya çıkmasına sebep oldukları da unutulmamalıdır.

Antidiyareyik (ishal kesici) ilâçların da verilmesi tavsiye edilmez. Bunlar ancak hafif ishallerde faydalı olabilirler. Üstelik barsak duvarına yayılarak etki eden bakteri ishallerinde kesinlikle verilmezler. Çünkü bakterilerin üremelerini daha da arttırırlar.


Konular