Rehber | Kategoriler | Konular

MAKKaRi

on dördüncü yüzyılda Kuzey Afrika'da yetişmiş olan, tefsir, tasavvuf, edebiyat ve Mâliki mezhebi fıkıh alimlerinden. İsmi, Muhammed bin Muhammed bin Ahmed'dir. Künyesi Ebû Abdullah'tır. Aslen Tunus'un Zâb bölgesi köylerinden Makkar'dan olduğu için Makkârî, Tilemsan'da doğduğu için Tilemsânî nisbeleriyle meşhur oldu. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 1358 (H.759) senesinde Fas'ta vefât etti. Tilemsan'da defnedildi.

İlk tahsiline doğum yeri olan, Tilemsan'da başlayan Ebû Abdullah Makkârî zamânının birçok meşhûr âliminden ilim tahsil etti. Mısır ve Hicâz taraflarına seyâhatlerde bulundu. Hac ibâdetini yapıp, hacca gelen âlimlerin ilimlerinden istifâde etti. Mısır'da, evliyânın büyüklerinden Abdullah Menûfî hazretleriyle görüşüp sohbetlerinde bulundu. Onun ilim ve feyzinden çok istifâde etti. Kudüs'e gidip Tâcüddîn Tebrîzî ve Halil Mekkî'den ilim öğrendi. Şâm'da Sadrül İmâdî Mâlikî, Ebü'l-KâsımYemânî Şâfiî, Fakîh İbn-i Osman ve daha bir çok âlimden ilim öğrendi. Hadîs, tefsir, târih, edebiyât, mantık ve münâzara ilimlerinde yüksek âlim, tasavvufta üstün dereceler sâhibi olarak Tilemsan'a döndü, Merînî Sultanı Ebû İnan İbni Ebî Fâris'le birlikte 1348 senesinde Fas'a gitti. Fas kâdılığına tâyin edildi. 1355'te kâdılık vazîfesinden ayrıldı. Endülüs'teki Müslüman devletlerle Kuzey Afrika Müslümanlarının birlik hâlinde olup, günden güne güçlenen İspanya Hıristiyan krallıklarını bertaraf etmeleri için diplomatik faaliyetlerde bulundu. Sultan Ebû İnan'ın elçisi olarak Gırnata'ya gitti. Benî Ahmer Sultanı Muhammed Ganî ile görüştü. Ona nasihatlarda bulundu. Bir müddet orada kaldıktan sonra bir heyetle beraber Fas'a döndü. Merînî Devleti kazaskerliğine tâyin edildi. Çok geçmeden rahatsızlandı ve vefât etti.

Ömrü boyunca Allahü teâlânın dînini öğrenmek ve insanlara öğretmek için çalışan Ebû Abdullah Makkârî, Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için çalışmaktan, ibâdet etmekten bir an geri kalmadı. Sultanların uygun olmayan davranışlarına sabredip, onlara nasîhatlerde bulundu. Sultanların çevresini kötü kimselerin sararak Müslümanlar arasında fitne çıkarmalarına mâni olmak için sultanlara yakın oldu. Bütün gayret ve iyi niyetine rağmen zaman zaman sultanlarla arası açıldı. İnsanların beden sağlığını korumaları için sağlık ve tabâbetle ilgili bir kitap da yazdı.

İlim ve fazîlet sâhibi duâsı kabul olan bir zat olan Ebû Abdullah Makkârî'nin nasihatleri herkes tarafından severek dinlenirdi. Sohbetlerinde herkesin Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğrenip bildiklerine tâbi olmaları gerektiğini anlatırdı. Birçok maddî imkânlara sâhip olmasına rağmen eline geçenleri fakirlere sadaka olarak dağıtırdı. Müslümanların işlerini kolaylaştırıp, herkese karşı merhametli davranırdı. Doğru yoldan sapan zâlimlere de gereken cezâyı vermekten geri durmazdı.

Ebû Abdullah Makkârî birçok talebe yetiştirip, eserler yazdı. Onun yetiştirdiği talebeler arasında İbn-i Haldun ve kıraat âlimlerinden Şâtıbî de vardı.

Eserleri: 1) Kitâb-ül-Kasâid: 1200 kasîdeyi ihtivâ etmektedir. 2) Kitâb-ül-Hakâik ver-Rekâik: Tasavvufa dâirdir. 3) Kitâbü't-Tuhaf vet-Taraf, 4) Kitâbü Amelin minet-Tıb: Tıbbî bilgiler ve çeşitli hastalıkların tedâvî yollarını anlatan ve tıpla ilgili hadîs-i şerîfleri ihtivâ eden bir eserdir. 5) Kitâb-ül-Muhâdarat: Nasîhat edici hikâyeler toplanmıştır. 6) Rıhlet-ül-Mütebettel, 7) İkâmet-ül-Mürîdîn.

Ebû Abdullah Makkârî'nin hayatı hakkına İbn-i Merzuk el-Hafid tarafından bir eser yazılmış ve En-Nürü'l-Bedrî fit-Târif bil-Fakîh el-Makkârî adı verilmiştir.


Konular