Rehber | Kategoriler | Konular

VELaYET

Alm. Vormundschaft, Fr. Tutelle, İng. Guardianship. Reşit olmayan veya hacir altında bulunan çocukların sâhip oldukları haklar ve mükellefiyetlere ilişkin hususlar. Bu konu Medenî Kânunda düzenlenmiştir (M.K. md.262-289).

Velâyet hakkı: Çocuklar üzerinde velâyet hakkı anne ve baba tarafından birlikte kullanılır. Ana ve baba velâyetin yürütülmesi husûsunda anlaşamazlarsa, babanın reyi mûteberdir (M.K. md.263). Çocuk küçükken ana ve babasının velâyeti altındadır, kânûnî sebep olmadıkça ana ve babadan alınamaz. Hâkim, vasi tayinine lüzum görmedikçe hacredilen çocuklar dahi ana ve babanın velâyetine tâbidirler (M.K. md.262). Karı ve kocadan birinin vefâtı hâlinde, velâyet sağ kalan eşe verilir. Boşanma hâlinde velâyet hakkı, çocukların teslim edildiği kişiye âittir (M.K. md.264).

Velâyet hakkının muhtevâsı: Çocuk, ana ve babasına riâyete mecburdur, ana ve baba kudretine göre çocuğu yetiştirmekle ve terbiye vermekle mükelleftir. Çocuğun adını ana ve babası koyar. Ana ve baba, çocuğun meslekî terbiyesini sevk ve idâre eder. Mümkün mertebe kuvvet ve kâbiliyetini ve arzularını nazara alır. Çocuğun dînî terbiyesini tâyin ana ve babaya âittir. Ana ve babanın bu husustaki hürriyetini tahdit edici her türlü mukâvele mûteber değildir. Ana ve baba çocukları terbiye etmek hakkına sâhiptir (M.K. md.264-267).

Ana ve baba, velâyet hakları devam ettiği müddetçe çocuklarının kânûnî temsilcileridir. Velâyet altındaki çocuk, ehliyet yönünden vesâyet altındaki kimse gibidir. Bir borç altına giren çocuk borcunu kendi malından ödemekle mükelleftir. Bu hususta, ana ve babanın; çocuğun malları üzerinde hâiz oldukları idâre ve intifa haklarına bakılmaz (M.K. md.268-269).

Çocukla ana ve baba arasında, yâhut ana ve babanın lehine olarak çocukla üçüncü şahıs arasında yapılacak herhangi bir tasarrufta çocuk borç altına girmişse husûsî bir vasînin iştiraki ve hâkimin tasdiki lâzımdır (M.K. md.271).

Ana ve baba, velâyet hakları devam ettiği müddetçe çocuğun mallarını idâre ederler. Hesap ve teminat vermezler. Ana ve baba vazifelerini yapmadıkları takdirde, hâkim müdâhale eder. Evliliğin sona ermesinden sonra çocuğun velâyeti kendisine verilmiş olan taraf çocuğun mâlî vaziyetini gösterir bir defter vermeye mecburdur (M.K. md.278-279).

Ana ve baba velâyet hakları devam ettiği müddetçe rüşt yaşına gelinceye kadar çocuğun mallarından istifâde hakları vardır. Çocuğun geliri ilk önce kendi geçimi ve terbiyesine sarf olunur; kalanı, karı kocadan hangisi âile masrafıyla mükellefse ona âit olur. Aksine bir şart konulmuşsa ana ve baba çocuğa bağışlanan mallardan istifâde edemez, yine aksine bir şart konulmamışsa bu mallar üzerinde de ana ve babanın idâresi mevcuttur. Küçüğün kazancı, yanlarında yaşadıkça ana ve babaya âittir. Bir meslek veya sanat için ana ve baba tarafından çocuğa, mallarından verilen kısmın idâresi ve ondan istifâde hakkı çocuğundur (M.K. md.280-284).

Ana ve baba, vazifelerini îfâ etmedikleri takdirde hâkim, çocuğun himâyesi için gerekli tedbiri alır (M.K. md.272). Çocuğun malları tehlikeye düşerse, hâkim vasîler üzerinde hâiz olduğu murâkabeyi ana baba hakkında tatbik eder veya onlardan teminat talep eder ve çocuğun menfaatini korumak için kayyım da tâyin edebilir (M.K. md.285).

Velâyet hakkının kaldırılması: Velâyeti îfâdan âciz veya mahcur olan, yâhut nüfûzunu ağır sûrette suistimal eden veya fâhiş ihmalde bulunan ana ve babadan, hâkim velâyet hakkını kaldırır. Ana ve babadan velâyet hakkı kaldırılınca çocuğa bir vasî tâyin olunur. Doğacak çocuklar üzerinde de ana ve babanın velâyet hakkı kalkmış olur. Velâyeti hâiz olan ana ve baba yeniden evlenince çocuğa bir vasî tâyin olunur. Velâyetin kaldırılması sebebi ortadan kalkarsa velâyet hakları ana ve babaya geri verilir. Fakat bir sene dolmamışsa bu hakları geri verilmez. Velâyet hakları ellerinden alınan ana ve baba evvelce olduğu gibi çocuğun iâşe ve eğitim masraflarını karşılamak zorundadırlar (M.K. md.274-277).

Velâyet hakkının sona ermesi: Çocuk reşid olursa ve mahcuriyeti kaldırılmışsa velâyet hakkı da sona erer. Ana ve babanın idâre hakkının sona ermesi durumunda, mallar reşid olan çocuğa veya vasisine hesap görülerek teslim olunur. Ana ve baba, çocuğun mallarını iâde ederken intifa hakkı sahibi gibi sorumludur; hüsnüniyetle sattıkları malların semenini verirler. Ana ve baba, çocuğun malından onun menfaati için, yetkileri dâiresinde yaptıkları harcama ve masraflardan sorumlu tutulmazlar. Ana ve baba haciz ve iflas durumunda iseler, çocuk imtiyazlı alacaklı durumundadır (M.K. md.287-289).


Konular