Rehber | Kategoriler | Konular

SURiYE SELçUKLULARI

Suriye ve havâlisinde Sultan Melikşâh'ın kardeşi Tutuş tarafından kurulan bir Selçuklu hânedânı. Suriye Fâtihi Emir Atsız'ın Kâhire yakınlarında Fâtımîler karşısında mağlûbiyeti sırasında öldüğü zannedilince, Sultan Melikşâh Suriye'yi kardeşi Tutuş'a verdi (1077). Fakat Atsız'ın, Sultan Melikşâh'a hayatta olduğunu bildirmesi üzerine, Tutuş'a Haleb bölgesine gitmesi emredildi. Bir süre sonra Fâtımîler Şam'ı kuşatınca, Atsız, Melik Tutuş'u yardıma çağırdı. Atsız'ın ölmesi üzerine Tutuş, daha önce hâkim olduğu Suriye şehirlerini ele geçirdi (1079). Sonra Kudüs'ü aldı. Büyük Selçuklu Devletine bağlı olarak, başşehri Şam olmak üzere, Suriye Selçuklu Devletini kurdu.

Bu sırada Antakya'yı fetheden Anadolu fâtihi Süleymân Şâh, Suriye hâkimiyetini ele geçirmek istedi. Bu maksatla Haleb'i ele geçirmek için hareket etti (1085). Haleb Vâlisiİbn-i Huteytî, Tutuş'tan yardım istedi. Melik Tutuş, yanında Artuk Bey olduğu halde, harekete geçti. İki hânedân üyesi Haleb civârında Ayn Seylem mevkiinde karşılaştılar. Yapılan muhârebede Süleymân Şah hayâtını kaybetti (1086). Tutuş, Haleb'i ele geçirdiyse de, iç kaleyi alamadı. Suriye'deki hâdiseler üzerine Melikşâh bölgeye sefer düzenledi. Tutuş Şam'a çekildi.

Sultan Melikşâh'ın Suriye'den ayrılmasından sonra Tutuş, harekete geçip, 1090 senesinde Humus'u ele geçirdi.Trablusşam muhâsarası başarısızlıkla netîcelendi. Melikşah'ın vefâtı üzerine Sultan Berkyaruk'la saltanat mücâdelesine girişen tutuş, Rey yakınlarında yaptığı savaşta komutanlarının karşı tarafa geçmesi sebebiyle mağlup oldu. Genç yaşta hayâtını kaybetti (1095). Melik Tutuş'un ölümünden sonra oğullarından Rıdvan Halep'te, Dukak ise Dımaşk'ta saltanatını îlân etti. Böylece Suriye Selçuklu Devleti Halep ve Dımaşk Melikliği olmak üzere iki kola ayrıldı.

Haleb Selçuklu Melikliği:

Rıdvan, Haleb Melikliğini kurduktan sonra topraklarını genişletmek üzere, vezîri Cenâhüddevle ile birlikte Suruç üzerine yürüdü. Fakat, Artukoğlu Sökmen'in başarılı müdâfaası karşısında kuşatmayı kaldırarak, Ermeni asıllı Toros'un idâresinde bulunan Urfa'yı zabtetti (1096). Şehrin idâresini Antalya vâlisiYağıbasan'a vererek Haleb'e döndü. Melik Rıdvan, Dımaşk'ı da alarak, babasının hâkim olduğu topraklara sâhip olmak istiyordu. Bunun için Artukoğlu Sökmen Beyden yardım istedi. Bir süre sonra Rıdvan, Sökmen'in kuvvetlerinin de katıldığı ordusuyla, Dımaşk'ı muhâsara etti. Ancak iki kardeş arasındaki mücâdele Fâtımîlere yaradı. Fâtımîler büyük bir ordu ile gelerek, Kudüs'ü zaptettiler (Ağustos 1096). Melik Rıdvan ise Kınnesrin'de Dukak'ın kuvvetlerini bozguna uğrattı. Bu savaş netîcesinde Dukak, Rıdvan'ın üstünlüğünü tanımak mecburiyetinde kaldı.

Diğer taraftan Haçlılar 1098 senesinde Antakya'yı ele geçirdiler. Hâkimiyet sâhalarını genişletmeye çalışan Antakya hâkimi Bohemond, Haleb'e bağlı bâzı kaleleri ele geçirdi. Rıdvan, Haçlıların ele geçirdiği Kella Kalesini geri almaya çalıştıysa da, mağlup oldu. Çok geçmeden Haçlılar, Haleb'i kuşatma hazırlıklarına başladılar. Fakat Malatya Emîri Danişmend kumandasındaki bir Müslüman ordusu tarafından sıkıştırılınca geri çekildiler.

1104 senesinde Sökmen Bey ve Emir Çökürmüş idâresindeki Türk kuvvetleri Urfa ve Antakya Haçlılarını Harran'da mağlup etti. Bunun üzerine Melik Rıdvan harekete geçerek, Haleb civârında Haçlıların elinde bulunan birçok yeri aldı. Böylece bir süre için Haçlı tehlikesinden uzak kaldı.

1107'de Melik Rıdvan'ın Antakya bölgesine kadar seferler düzenlemesi üzerine Antakya Prensi Tancerd harekete geçerek Esârib ve Zerdâna kalelerini zaptetti. Bölgeye karşı yağma akınları düzenledi. Melik Rıdvan bu durum karşısında Tancerd ile ağır şartlarda bir anlaşma imzâladı. Bir süre sonra Rıdvan, Haçlılara karşı Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Tapar'dan yardım istedi. Sultan Muhammed Tapar'ın yardım çağrısına birçok emir uydu ve Mevdûd'un komutasındaki Selçuklu ordusu Tell-Başir'i kuşattı. Fakat başarısızlıkla netîcelendi. Rıdvan, Haleb'e Haçlı baskısının artması karşısında Büyük Selçuklu ordusunun Haleb'e gelmesini istedi. Emir Mevdûd, bu isteği yerine getirmek için Haleb önlerine geldiyse de, askerin halka kötü davranması, Rıdvan'ın şehir kapılarını kapamasına yol açtı ve Selçuklu ordusu Haleb'den ayrılmak mecbûriyetinde kaldı.

Melik Rıdvan'ın 1113'te vefâtından sonra yerine on altı yaşındaki oğlu Alb Arslan el-Ahras geçti. Fakat idâre tamâmiyle atabegi Hadim Lü'lü'ün elindeydi. Bu dönemde Haleb'deki bâtınîlerden şikâyetlerin artması üzerine Sultan Muhammed Tapar, bir elçi göndererek bâtınîlere karşı harekete geçilmesini istedi. Alb Arslan, bu isteğe uyarak bir kısım bâtınî reîsini öldürdü. Bâtınîleri sevmeyen Haleb halkı da bu harekâta iştirâk etti. Bâtınîlerin sağ kalanları Suriye'nin çeşitli şehirlerine ve Haçlılara sığındılar. Alb Arslan'ın melikliği kısa sürdü. Yakınlarının tavsiyesi üzerine yardım için Tuğtegin'e mürâcaat etti ve Dımaşk'a dostça bir ziyâret yaptı. Tuğtegin, bu mürâcaatı müsbet karşıladı. Bu durum karşısında Atabeg Lü'lü, Alb Arslan'ın davranışlarından ve Tuğtegin'in istekleri doğrultusunda hareket edeceğinden korkarak 1114 senesinde Alb Arslan'ı öldürttü.

Hadım Lü'lü, Alb Arslan'ın yerine Rıdvan'ın altı yaşındaki oğlu Sultanşâh'ı geçirdi. Böylece bir süre için devletin gerçek idârecisi durumuna geldi. Fakat kudretli bir melikin yokluğu ve ordusunun küçük çapta olması, Haleb Melikliğini sâdece bu şehri müdâfaa durumunda bıraktı. Lü'lü'ün ise 1117'de öldürülmesinden sonra Artuklu İlgâzi 1118'de Haleb'i ele geçirdi ve Sultanşâh'ı hapsetti. Böylece Haleb Melikliği sona erdi.

Dımaşk (Şam) Selçuklu Melikliği: Tutuş'un ölümünden sonra oğlu Dukak Suriye Selçuklularının Dımaşk şûbesini kurmuştu. Tutuş'un emrinde bulunan Emîr Tuğtegin, Sultan Berkyaruk'un eline esir düşmüş, sonra serbest bırakılmıştı. Tuğtegin, Dımaşk'a gelerek Dukak'ın hizmetine girdi ve ordu kumandanlığına getirildi. Ayrıca Dukak'ın annesiyle evlendi ve Savtigin'i ortadan kaldırarak melikliğin idâresini ele aldı. Dukak, Dımaşk'ı ele geçirmek isteyen ağabeyi Haleb Meliki Rıdvan ile yaptığı mücâdelede mağlup olunca, onun hâkimiyetini kabul etti.

Melik Dukak, bundan sonra Haçlılarla mücâdele etti. Fakat Haçlı kumandanı Raymond'la yaptığı Trablus önündeki savaşı kaybetti (1102). Daha sonra Cenâhüddevle, Rahbe'yi zaptetmek için sefer düzenlediyse de, buranın, Melik Dukak tarafından ele geçirildiğini öğrenince, bölgeden ayrıldı. Cenâhüddevle, Dukak'ın 1104 yılında ölümünden sonra, Atabeg Tuğtegin, önce onun bir yaşındaki oğlu Tutuş adına hutbe okuttu. Daha sonra Dukak'ın on iki yaşındaki kardeşi Ertaş'ı tahta geçirdi. Fakat Tuğtegin'den korkan Ertaş, Dımaşk'tan kaçtı (1104). Böylece Suriye Selçuklularının Dımaşk kolu sona erdi ve yerine Tuğtegin âilesi Börîler Hânedânı kuruldu.

Suriye Selçukları Hükümdarları

Tahta Geçişleri

Tâcüddevle Tutuş1079

Rıdvan (Haleb'de)1095-1113

Dukak (Şam'da)1095-1104

Alb Arslan el-Ahras (Haleb'de)1113

Sultanşâh (Haleb'de)1114-1117


Konular