Rehber | Kategoriler | Konular

SIRPLAR

Alm. Serbe (m), Serbin (f), Fr. Serbes (m.pl.), İng. The Serbian People. Balkan kavimlerinden. Bir Slav boyu olan Sırplar, Slav dillerinin güney grubuna giren Sırp-Hırvat dili konuşurlar. Sırpçaya mahsus sesleri belirtmek için kabartılmış Kiril alfabesi kullanılır. Hıristiyan olup, Ortodoks mezhebine mensupturlar.

Sırplar, Avrupa'daki büyük kavimler göçünde Slavlarla birlikte, önce Rusya ovalarına daha sonra Lehistan'a, 7. yüzyıl içinde de Moravya'ya yerleştiler. Moravya'dan Slavenler ve Hırvatlarla berâber Balkan Yarımadasına geldiler.

Bizanslıların kuzeybatı hudutlarına yerleşerek Avar taarruzlarına karşı Doğu Roma İmparatorluğunu müdâfaa ettiler. Bizansın tabiiyeti altında yaşıyan Sırplar, ?zupan? askeri reisler tarafından idâre edilen küçük prenslikler hâlinde teşkilâtlanmışlardı. Bâzan bu zupanlardan biri otoritesini öteki zupanlara da kabul ettirerek büyük zupan durumuna geliyordu.

On ikinci yüzyıl başlarından îtibâren güçlenmeye başlayan Stefan Nemanya, 1159'da büyük zupan oldu. Sırpları teşkilâtlandırıp, Balkanlardaki hâkimiyetlerini kuvvetlendirdi. Stefan, Sırbistan'a iki yüz yıl kadar hâkim olan Nemanyiç Hânedânını kurdu.

On dördüncü yüzyılda, Hıristiyan devletlerin Osmanlılara karşı başlattığı seferlere katıldılar. Diğer Haçlı kavim ve devletleri gibi Sırplar da, 1364'te Sırpsındığı Harbi'nde Osmanlılara yenildiler. 1371 Semahi Meydan Muhârebesi'nde Bizans'a yardım için gelen Sırp orduları da Çirmen'de tekrar Osmanlılara yenildiler. Nemanyiç Hânedânından sonra Kuzey Sırbistan'a hâkim olan Sırp Knezi Lâzer Grebliyanoviç, 1372'de Osmanlı tâbiyetine girdi.

1389'da Birinci Kosova Harbi'nde Haçlı ittifakına dâhil oldularsa da, Osmanlılara yenildiler. Harp sonrasında muhârebe meydanını gezen Osmanlı Sultanı Murâd-ı Hüdâvendigâr'ı Sırplı bir yaralı, şehit etti. Birinci Kosova Harbi sonrasında Sırbistan ve Sırplar Osmanlı tâbiyeti altına alındı.

1389'dan sonra, Sırplılar Osmanlı sarayına kız verip, devlet kadrolarında vazîfe aldılar. Sırp Kralı Brankoviç, İkinci Murâd Hana kızını verip, Osmanlı tâbiyetine girerek, seferlerde ordusuyla berâber hizmet etmeye başladı. Buna rağmen Brankoviç, merkezi Semendire'yi tahkim etmeye başlayınca, tedbir alındı. Niyeti sezilip, 1439'da Semendire Osmanlılar tarafından fethedildi.

1459'da Sırbistan, Osmanlı vilâyeti hâline getirilip, Sırplılar bütünüyle itâat altına alındı. Osmanlı idâresinde huzûr, sükûn, rahatlık ve bolluk içinde bir hayat süren Sırplar, medenîleşerek, İslâm dînini kabul etmeye başladılar. On dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar Osmanlı hâkimiyetinde yaşadılar.

Ancak bu yüzyılın başından îtibâren Rusya'nın Slavlık ve Ortodoksluk propagandasıyla Sırplar arasında isyân fikirleri yayıldı. 13 Aralık 1806 târihinde Kara Yorgi liderliğinde ilk Sırp İsyânı meydana geldi. Sırplar Belgrad'a hâkim olunca, Müslümanları katledip, evleri yağma ettiler. Sırp isyânı, Sultan İkinci Mahmûd Han (1807-1839) zamânında 3 Ekim 1813 târihinde bastırıldı. Kara Yorgi kaçıp, Belgrad ve Semendire tekrar Osmanlı hâkimiyetine geçti. Rus propagandasına aldanan âsî Sırplar arasındaki isyân fikri bütünüyle söndürülemedi. 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi sonrasında imzâlanan 14 Eylül 1829 Edirne Antlaşmasıyla Sırpların çoğunlukta bulunduğu Sırbistan'a muhtâriyet verildi. 29 Ağustos 1830 târihinde Osmanlılar, Hatt-ı şerîf ile Sırbistan'ın muhtâriyetini tanıyıp, Osmanlı dostu Miloş Obrenoviç, irsî Sırp prensi tâyin edildi.

1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi sonrasında yapılan 3 Mart 1878 Yeşilköy Antlaşmasıyla Sırplar istiklâl kazandılar. Birinci Cihân Harbi 1914-1918), Sırpların Avusturya velîahtını öldürmesiyle çıktı. Birinci Dünyâ Savaşının sonunda Sırp, Hırvat ve Sloven krallığı kuruldu. İkinci Dünyâ Savaşının sonuna kadar bu krallığın bir parçası olan Sırp toprakları üzerinde 1945'te Sırbistan Cumhûriyeti kuruldu. Bu cumhûriyet Yugoslavya'yı meydana getiren altı halk cumhûriyetinden biri oldu.

Yugoslavya'da 1980 senesinde Tito'nun ölümüne kadar durulmuş olan etnik ve dînî çatışmalar yeniden alevlendi. Sovyetler Birliği ve doğu bloku ülkelerinde başgösteren reform süreci, Yugoslavya'da da büyük değişikliklere sebep oldu. 1991'de Anayasanın öngördüğü şekilde devlet başkanlığının, federasyonu meydana getiren Hırvatistan'a geçmesi lâzımken, Sırbistan'ın eski Yugoslavya'nın mîrasçısı olarak tek başına ülkeye sâhip çıkması tam bir iç savaşa sebep oldu. Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık kararı Sırbistan yönetimi tarafından kabul edilmedi. Kanlı çarpışmalar AT ve Almanya'nın yoğun baskıları neticesinde sona erdirildi. 1992 senesinde Bosna-Hersek'in bağımsızlığını îlân etmesi üzerine Sırp milisler Bosna-Hersek'e saldırdılar. Bölgede insânî yardım ulaştırmak için bulunan BMaskerleri Sırpların yaptığı birçok katliama göz yumdular. Sırpların Müslümanlara karşı yaptıkları zulüm, işkence ve katliam bütün şiddetiyle devam etmektedir (Ocak 1994).


Konular