Rehber | Kategoriler | Konular

PARiS BARIş KONFERANSI

Alm. Pariser Friedesvertrag, Fr. Conférence Parisienne de paix, İng. The Paris peace conference. Birinci Dünyâ Savaşından sonra Paris'te barış görüşmelerinin yapıldığı konferans. Paris Barış Konferansı, İtilâf Devletlerinin Bulgaristan'la Selânik, Osmanlı Devletiyle Mondros, Avusturya-Macaristan'la Villa Giusti ve Almanya'yla Rethondes mütârekelerini imzâlamalarından ve çarpışmaların resmen durmasından sonra 18 Ocak 1918'de toplandı. Ancak konferans toplanmadan önce 12 Ocak 1919'da Fransa, İngiltere, ABD ve İtalya hükûmet başkanları ile dışişleri bakanları bir araya gelerek bir ön görüşme yaptılar. Bu görüşmede Japonya'nın tam yetkili iki temsilcisinin katılımıyla bir yüksek konseyin kurulması ve önemli konularda bu konseyin yetkili kılınması kararlaştırıldı. Konferans başladı. Daha sonra Japon temsilcileri görüşülen meselelerin kendi ülkelerini ilgilendirmediğini, küçük devletler temsilcileri de kendilerine söz hakkı tanınmadığını ileri sürerek konferanstan çekildiler. Böylece Yüksek Konsey dört batılı devlet başkanından meydana gelen Dörtler Konseyi hâline geldi. Dışişleri bakanları ise Beşler Konseyi adıyla toplanarak İkinci dereceden konuları ele aldılar.

Milletler Cemiyetinin temel ilkelerini karara bağlayan, Almanya ile Versailles, Avusturya ile Saint-Germain, Bulgaristan ile Neuilly antlaşmalarını imzâlayan dört büyükler 22 Nisan 1920'de Osmanlı Devletini de Paris Barış Konferansına çağırdılar.

Eski Sadrazam Tevfik Paşa başkanlığında, Dâhiliye Nâzırı Reşit (Rey) Bey, Maârif Nâzırı Fahrettin (Rum Beyoğlu) Bey ve Nâfia Nâzırı Operatör Cemil (Topuzlu) Paşadan meydana gelen Osmanlı heyetine Paris Barış Antlaşmasının ön şartları bildirildi (10 Mayıs 1920). Buna göre:

Trakya ve Ege bölgesi (Kırkağaç, Akhisar, İzmir, Ödemiş, Tire, Söke, Afyonkarahisar, Kütahya, Balıkesir) Yunanistan'a; başta Antalya olmak üzere Akdeniz bölgesi İtalya'ya; Kahramanmaraş'ı da içine alan Güneydoğu Anadolu Bölgesi Fransa'ya bırakılacak; Doğu Anadolu'da sınırlarını ABD Başkanı Wilson'ın tespit edeceği bir Ermeni Devleti kurulacaktı. Ayrıca, İstanbul merkez olmak üzere İzmit, Bursa ve Çanakkale'yi de içine alan Boğazlar bölgesinde Türkiye'nin de katılacağı bağımsız bir idâre kurulacak ve kendine has bir bayrağı olacak, bu idârenin maddî işlerini İngiltere, Fransa ve İtalya'nın üyesi bulunduğu bir komisyon yürütecekti. Türk üyeler ancak danışma niteliğindeki görüşmelerde oy kullanabilecek, Devletin bütçesini de bu komisyon düzenleyecekti. Yabancı okul ve yüksekokul mezunu gayri müslimler veya azınlıklar Osmanlı ülkesinde her işi serbestçe yapabilecekler, bu uygulama Îtilâf devletlerinin denetiminde bulunacaktı. Osmanlı Devleti silahlı kuvvetlerini sayıca azaltacak, Îtilâf devletlerinin izni olmadan tahkimat yapamayacak, 1600 grostonun üzerindeki gemilerinin hepsini Îtilâf devletlerinin emrine verecekti. Yürürlükte kalacak olan Kapitülasyonlardan Îtilâf devletleri başta olmak üzere Yunanistan, Sırbistan, Romanya, Portekiz ve Ermenistan da faydalanacaktı.

Bildirilen şartları çok ağır bulan ve hafifletilmesini isteyen Türk heyeti bu isteğin kabûl edilmemesi üzerine şartları reddederek 11 Temmuz 1920'de İstanbul'a döndü. Paris Barış Konferansında hazırlanan antlaşma şartları imzâlanmadıysa da, daha sonra aynı şartları ihtivâ eden Sevr Antlaşması Sadrâzam Dâmât Ferit Paşa başkanlığındaki Hâdî Paşa, Rızâ Tevfik (Bölükbaşı) ve Reşit Hâlis Beyden meydana gelen bir heyet tarafından imzâlandı. Ancak bu antlaşmayı Pâdişâh Vâhideddîn Han onaylamadığı gibi, Anadolu'da Millî Kurtuluş Mücâdelesini başlatmak üzere Mustafa Kemâl Paşa ve arkadaşlarını vazifelendirdi. Böylece Sevr Antlaşması, gerek pâdişâh gerekse Anadolu'daki kurtuluş hareketi temsilcileri tarafından kabûl edilmediği için geçersiz sayıldı. Paris Barış Konferansı da yetkilerini yeni kurulan Milletler Cemiyetine devrederek 24Aralık 1920'de dağıldı.


Konular