Rehber | Kategoriler | Konular

NiGAR HANIM

on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında yetişen kadın şâirlerin önde gelenlerinden. 1862'de İstanbul'da doğdu. Babası İslâmiyeti kabul etmiş Macar asıllı Osman Paşadır. Annesi ise İstanbul'un soylu ve kibar bir âilesindendir. Yedi yaşında, Kadıköydeki bir Fransız mektebinde okumaya başladı. Kuvvetli bir doğu-batı kültürü ile yetişti. Fransızca, Almanca ve Rumcaya tam vâkıftı. 14 yaşında evlendi. Evlilik hayâtı bahtsızlık ve boşanma ile sonuçlandı. 1908'den sonra, Hisar'daki sayfiyesiyle, Nişantaşı'ndaki konağında yalnız bir hayat yaşadı. 1 Nisan 1918'de Hamîdiye Etfal Hastânesinde sıtmadan öldü. Rumelihisarındaki Kayalar mezarlığına anasıyla babasının yanına gömüldü. Saâdetten uzak, kırıklık ve üzüntülerle dolu bir hayat yaşamıştır.

Servet-i fünûncularla aynı devirde yaşayan Nigar Hanım, şiirlerinden bir kısmını ?Uryan Kalb? takma adıyla Servet-i Fünûn Dergisinde yayınladı. Fakat, daha ziyâde Muallim Nâci ile son büyük mümessilini veren Dîvân edebiyâtı geleneğine bağlı şâirler arasında sayılır. Kendi zamânının önde gelen iki kadın şâirinden biridir (Diğeri Makbule Leman Hanım). Şiirlerindeki samîmiyet, hassâsiyet, hayalcilik, hicran-severlik, kadın tabîatının yanısıra, üzüntülü geçen hayâtının da tesirlerini taşır. Şiirlerini Efsûs (yazık) I ve II. Nîrân (ışıklar), Aks-i Sedâ (yankı), Safahât-ı Kalb isimleriyle yayınladı. Elhân-ı Vatan nesir eseridir. Girîve (çıkmaz yol) ise tiyatrodur. Şiir kitaplarında, Batı şâirlerinden yaptığı tercümelere de rastlanır. Nigar Hanımın, günlük şeklindeki hâtıralarından bir kısmı, vasiyeti gereği oğlu tarafından 1959'da Nigar binti Osman: Hayâtımın Hikâyesi ismiyle yayınlanmıştır.


Konular