Rehber | Kategoriler | Konular

HEMşiRELiK

Alm. Schwesternberuf (m), Fr. Soins (m.pl.), İng. Nursing. Hasta, muhtaç, yaralı kimselerin her türlü rahatlarını sağlamak üzere yapılan yardım işi. Bu işi yapan kimselere de hemşire denir. Hemşire sâdece hastaların yapamadıkları işlerde onlara yardım etmekle kalmaz, aynı zamanda hekim kontrolü altında hastanın tedâvi ihtiyaçları ile de ilgilenir.

Hemşireliğin geçmişi çok eski târihlere dayanır. Peygamber efendimiz zamanında, Uhud Savaşında kadınların başta hazret-i Fâtıma, hazret-i Âişe olmak üzere yaralıları tedâvi ettikleri, meşhurdur. Ayrıca Rufeyde el-Eslemî, Küteybe binti Eslemî Medîne'de çadırda birçok hastanın tedâvisinde bulundukları meşhurdur. Tıbbî ve ilmî gelişmelere paralel olarak hemşirelik mesleği giderek gelişmiş, bilhassa kadınlar tarafından icrâ edilen bir meslek hâline geldi.

Batıda hemşireliğin kurucusu olarak kabul edilen Florence Nightingale'e kadar hemşirelerin görevi temizlik ve hasta ihtiyaçlarını temin etmekten ibâretti. Bu devirlerde tıp ilmi batıda kiliselere bağlı olarak uygulanmaktaydı. Florence Nightingale 1820-1910 yılları arasında yaşamış, varlıklı bir İngiliz âilesinin kızıdır. Hastaların yardımına karşılık beklemeden koşması, bugünkü mânâdaki hemşireliğin temel fikri oldu. Nightingale, 1854'te İstanbul'daki Selimiye Hastânesine geldi. Burada yaptığı düzenlemelerle büyük bir üne kavuştu. Nightingale, koyu Protestan bir misyoneriydi. ?lambalı kadın? olarak kendisini bir ilâhî misyonun beklediğine inanmıştır. İngiltere'ye döndüğünde millî kahraman îlân edildi.

Ülkemizde modern mânâda hemşirelik 1925 yılında açılan Kızılay Hemşire Okulu ile Dr. Ömer Lütfi Eti idâresindeki 32 öğrenci ile başladı. Daha sonra birçok hemşirelik kolejleri açıldı. Önceleri rağbet görmeyen hemşirelik, daha sonra sevilen bir meslek hâline geldi. İstanbul Üniversitesi bünyesinde eğitim veren Florence Nightingale Hemşirelik Okulu, yüksek okul seviyesinde hizmet veren bir kuruluştur.

Günümüz hemşiresi oldukça güç ve yüklü bir iş yoğunluğu altında çalışmaktadır. Bir taraftan hastaya hastalığı ve yapacağı işlerle ilgili hususları öğretirken, diğer yandan hastanın her türlü tâkibini de üstlenmektedir. Hastadaki solunum, kalp atışı, tansiyon, ateş gibi değişkenleri dikkatle tâkib edip gerektiğinde doktoru haberdar etmektedir. Hemşirenin hastayla ileri derecede yakınlık kurması ve tedâvide hekimin yükünü azaltması bir diğer görevidir.

Bütün bu özellikleri hemşireliğin bir ilim olarak gelişmesini gerektirmiştir. Hastayı bir yerden bir yere taşımak, yaralarda ve kırıklarda yapılacak ilk işlem, evde hastanın bakımı gibi işler, özel eğitim gerektirir. Bunun yanında ilâçların etkilerini, veriliş usûllerini ve yan etkilerini bilmek de hemşirenin görevleri arasındadır.

Hekimliğin birçok dallara ayrılarak ihtisaslaşmanın son derece artması hemşirelerin de belli dallarda uzmanlaşmaları gereğini ortaya koymuştur. Belli tıp dallarında o konuda ihtisas sâhibi olmuş hemşireler çalışmaktadır. Pediyatrik (çocuk hastalıklarıyla ilgili), cerrâhî, kadın ve doğum hastalıklarıyla ilgili hemşirelikler ve ev hemşireliği bu dalların başta gelenleridir.


Konular