Rehber | Kategoriler | Konular

FEY

düşmanla muhârebe bittikten sonra,İslâmiyeti kabul etmeyenlerden sulh yoluyla veya zorla alınan mallar. Harpte zorla alınan mala ise ?ganîmet? denir. Feyin hepsi, bütün Müslümanlara verilir veya onların umûmî ihtiyaçları için harcanır. Bunun için de beytülmâle, yâni devlet hazinesine konur.

Peygamber efendimiz, ganîmet taksiminden önce kılıç, zırh ve at gibi bâzı şeyleri seçip alırdı. Bunlara ?safiyy? denir. Bedr Muhârebesinde Zülfikâr isimli kılıcı safiyy olarak almışlardı. Muhârebe bittikten sonra, kâfirlerden zorla veya Resûlullah efendimiz döneminde olduğu gibi harp yapılmadan sulh yoluyla alınan mal fey olduğundan, düşman devlet başkanlarının gönderdiği mallar da fey hükmündeydi. Fey olan mallar, Haşr sûresi 5. âyet-i kerîmesi hükmünce, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemin tasarrufundaydı. Dilerse kendilerine tahsis edip, âilesinin ihtiyaçlarına veya silâh, binek gibi harp vâsıtalarına, dilerse de amme (kamu) menfaatine harcarlardı. Hazret-i Ömer şöyle buyurmuştur:?Benî Nâdir Yahûdilerinin malları fey olup, Resûlullah'a âitti. Ondan âilesinin bir senelik nafakasını alır, kalanını harp vâsıtalarına sarfederdi.?

Fedek arâzisi, sulh ile alındığı için, o da fey idi. Düşman tarafından hediye olarak gönderilen mallar da Resûlullah efendimiz için fey olup,O'nun tasarrufundaydı. Dilediği gibi harcardı.

Resûlullah efendimizin vefâtından sonra fey, halîfelerin tasarrufunda olarak sâdece Müslümanların umûmî faydalarına olan yerlere harcandı. Resûlullah efendimizin yaptıkları gibi, kendisinin ve âilesinin masrafları için harcanmadı. Yine düşman tarafından gönderilen hediyeler de fey olup,Resûlullah efendimiz, hem kendileri için ve hem de müslümanların umûmî faydalarına harcayabildiği hâlde, hâlifeler, onu yalnız Müslümanların umûmî menfaati olan yerlere sarf edebilirlerdi.Çünkü, düşmanın bu hediyeleri göndermesi sırf halîfeden çekindikleri için değil, kendisi ile berâber tebeasının kuvvetinden korkmaları sebebiyleydi. Hâlbuki, Resûlullah efendimize gönderilen hediyeler, düşmanın yalnız O'ndan korkmaları sebebiyledir.Çünkü hadîs-i şerîfte; ?(Düşmanlarıma karşı) korku (verilmek sûreti) ile yardım olundum? buyrulmuştur.

Harac, cizye, harbîlerden alınan gümrük vergisi hep feydir.Çünkü bunlar, gayri müslimlerden harpsiz, sulh ile alınmıştır.Nitekim İmâm-ı Ebû Yûsuf (rahmetullahi aleyh) Kitâb-ül-Harâc'ında; ?Bize göre fey, haracdır.? buyurmuştur. Fey'in beşte biri ayrılmayıp hepsi beytülmâle konur. (Bkz.Harac)


Konular