Rehber | Kategoriler | Konular

FAL

Alm. Vorzeichen (n), Wahrsagen (n), Fr. Augure, bonne aventure, Présage, pronostic (m), İng. Augury, omen, sooth-saying. Gelecek veya bilinmeyen geçmiş hakkında haber verme iddiâsı. Câhil halk arasında pek yayılmış ve îtibâr görmüştür. Fala bakmayı meslek hâline getirenler, yere bakla atmak, iskambil kâğıdına, kahve fincanındaki telve şekillerine, avuç çizgilerine bakmak sûretiyle bunlardan mânâ çıkararak, bahta, geleceğe âit bilgiler ileri sürerler. İnsanın isteklerine yakın şeyler anlatarak, dinleyenleri kendilerine hemen inandırmaya çalışırlar. Hakîkatleri bilen ve ilmi olan, bunları işitince, tekerleme, tahmînî ifâdelerden başka bir şey olmadığını anlar.

Falcılığın târihi çok eskidir. M.Ö. 4000 yıllarında, Mısır, Çin, Kalde ve Bâbil'de, İslâmiyetten önce Arap Yarımadasında falcılık yapıldığını gösteren belgeler mevcuttur.Târih boyunca falcılık, hekimliğin tamamlayıcı unsuru olarak kullanıldığı gibi, bâtıl (insanlar tarafından uydurulan) dinlerin mensuplarınca çok rağbet görmüştür.

İslâm dîninde sihir, büyü yasak edildiği gibi, fala bakmak ve inanmak da yasak edilmiştir. İslâm dîninde, hesabın ve tecrübenin bildirmediği şeylere gayb denir. Gaybı, Allahü teâlâ ve O'nun bildirdiklerinden başkası bilemez. Bunlar peygamberler ve Allah'ın velî kullarıdır. Bu sebeple gaybı bilirim diyen kâhinlere, falcılara inanmak, kendini kandırmak, dînî emirlerden uzaklaşmak olur.

Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde fal ile ilgili olarak meâlen buyurdu ki:

Ey îmân edenler, içki, kumar, (tapmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır (pis şeylerdir). Onun için bunlardan kaçının ki murâdınıza eresiniz (kurtulasınız). (Mâide sûresi: 90)

Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem fal ile ilgili olarak buyurdu ki:

Tevekkül edenler, falcılık, efsun ve dağlamak ile hastalığı tedâvî ettirmez.

Cebrâil (aleyhisselâm) bana geldi. Kalk, namaz kıl ve duâ et! Bu gece Şâbân'ın on beşinci gecesidir (yâni Berât gecesidir) dedi. Bu geceyi ihyâ edenleri, Allahü teâlâ affeder.Yalnız müşrikleri, büyücüleri, falcıları, hasisleri (cimrilik edenleri), alkollü içki içenleri, fâiz yiyenleri ve zinâ yapanları affetmez.


Konular